MOSKOVA
Geçtiğimiz günlerde, Rusya’nın kuzey başkenti St. Petersburg'daki Devlet Merkezi Tarihi ve Siyasi Belgeler Arşivleri’nin sergisinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in KGB (Sovyet gizli servisi) sicili sunulmuştu. Putin’in, geçmişte görev yaptığı KGB’deki sicili, sergide kamuoyuna açılan belgelerden biriydi.
1975 tarihli belgede Putin için şu cümleler dikkat çekmişti:
"Çalışkan, disiplinli ve vicdanlı bir çalışan…”
Belgede, Putin için ayrıca “Ahlaki olarak istikrarlı. Çalışma arkadaşları arasında hak edilmiş bir otoriteye sahip” diye de nitelendirilmişti.
Putin'le ilgili bu belgeyi okuyunca yıllar önce yaşanan ilginç bir olayı hatırladım.
Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bilinmeyen bir kahramanlığı… Aslında yaklaşık 2 yıl önce, Rus devlet televizyonunda yayınlanan belgeselde bunu itiraf da etmişti ve mütevazi davranarak fazla detaya girmemişti.
Olay şu:
1989 yılında Almanya’da görevde bulunan dönemin Sovyet istihbaratı KGB Yarbayı Putin, elinde tabancayla KGB binasını yaklaşık 5 bin Alman yağmacıdan korumuştu.
Nasıl?
-Putin'in Almanya'da ortaya çıkan Stasi (Doğu Alman İstihbaratı) kimliği-
Ünlü Rus gazeteci Andrey Karaulov’un ulusal 5. Kanal’da sunduğu belgesele göre, 1989’da Berlin Duvarı yıkıldığı sırada, gece geç saatlerde 5 bin Alman, Dresden’de Doğu Almanya’nın resmi istihbarat binasına saldırdı.
Binayı yerle bir eden kalabalık, daha sonra komşu KGB karargah binasına saldırıya geçti.
Belgeselde, “Karargah reisi Albay, kalabalığı görünce kaçtı. Albayın yerini Yarbay Putin aldı. Almanların KGB binasını da yerle bir etmeye hazırlandığını anlayan Putin, yakında bulunan Sovyet askeri birliğini telefonla aradı. Birliğin generali Moskova’nın talimatı olmadan KGB binasını koruyamayacaklarını söyledi. Moskova’dan ise herhangi bir cevap gelmedi” bilgileri yer aldı.
Gazeteci Karaulov’a göre, ellerinde bira şişeleriyle KGB karargah binasının avlusuna giren 5 bin kişinin önünü Putin kesti.
Putin, “Ülkemizin samimi iradesi sonucunda Berlin duvarı yıkıldı! Burası ise koruduğumuz bina. Burası Sovyetler Birliği’nin mülkiyeti! Doğru anlayın beni, burası başka bir ülkenin mülkiyeti. Biz subayız, kendi görevimizi yapmakla mükellefiz” uyarısında bulundu.
Toplam 8 Sovyet istihbarat subayının pencere arkasında ellerinde tabancayla hazır beklediğini belirten Karaulov’a göre, kalabalık üzerine gelince Putin içinde 12 mermi bulunan tabancasını göstererek, “Elimde 12 mermi var. Bir mermiyi kendime saklıyorum. Görevimi yaparak ateş edeceğim. Ben subayım, başka türlü davranamam!” diyerek galeyan halindeki kalabalığı tekrar uyardı.
Belgeselde, “Uyarısının ardından Putin, merdivenlere doğru yavaş yavaş yukarı çıkmaya başladı. En son basamağa çıkınca başını çevirdi ve kalabalığın yavaş yavaş orayı terkettiğini gördü. O gece hiç bir Alman, KGB binasına girmedi ve arşiv belgelerine dokunmadı” ifadeleri yer aldı.
Kasım 2009’da Rus NTV televizyonuna özel konuşan dönemin Rusya Başbakanı Putin, yaşadığı olayı kısmen doğrulamıştı.
Duvarın yıkılmasının ardından Dresden’de çalıştığı ofise insanların geldiğini, ancak onlarla herhangi bir çatışma yaşanmadığını kaydeden Putin, “Ben kendilerine binanın Sovyetler Birliği Ordusu’na ait olduğunu ve belirli anlaşmalar çerçevesinde orada bulunduğumuzu anlattım. Bir müddet sonra binayı terk ettiler. Genelde fırtınalı bir dönemdi” diyerek anılarını paylaşmıştı.
İşte geçmişten bir örnekle, bazen ölümü de göze alabileceğini gösteren…
Rakipleri ve düşmanlarına karşı geliştirdiği planlı ve stratejik hareketleri ile bilinen…
Ani gelişen kritik durumlarda verdiği önemli kararlar ile olağanüstü dönemlerde verdiği öngörülemez kararlar onu bu günlere getiren en önemli etken olsa gerek.
.
Fuad Safarov, dikGAZETE.com
Vüqar Hüseynli 5 yıl önce