USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Kendimi Aradım: Tiyatroda benliğin peşinde bir yolculuk

Kendimi Aradım: Tiyatroda benliğin peşinde bir yolculuk
06-03-2025

Kendimi Aradım: Tiyatroda Benliğin Peşinde Bir Yolculuk

Herkese merhaba!

Yine bölük pörçük, mesafeli bir beraberliğimiz olduğu için en içten özürlerimle başlamak istiyorum. Değişmekte ve gelişmekte olan akademik hayatın getirdiği son dakika yükümlülükleriyle, bir yandan mevcut sorumlulukları yerine getirme, bir yandan da sevgiyle bağlandığım kültür-sanat etkinliklerini takip etme ve sanatçılarımızın davetlerine katılma çabasıyla dolu bir İstanbul seyahati gerçekleştirmekteyim. Fırsat buldukça da sizlerle buluşmaya emek ve özen gösteriyorum.

Bu yazımda, 27 Aralık’ta prömiyeri yapılan bir tiyatro oyununu ele almak istiyorum. Yurt dışında yaşadığım ve belirli dönemlerde İstanbul’a gelip gittiğim için prömiyere katılamamıştım. Sağ olsun, sevgili Orkun Genç, oyun tarihlerini yılmadan benimle paylaşarak nihayet 28 Şubat akşamı Tatavla Sahne’de, 2023 yılında kurulan ve Türk tiyatrosuna özgün metinler sunmak, yabancı kaynakları çağdaş yorumlarla sahnelemek amacıyla yola çıkan, belirli bir mekâna bağlı olmayıp, gezerek derdini anlatan “Gezici Kumpanya” ekibinin sahnelediği en güncel çalışması “Kendimi Aradım” oyununu izlememe vesile oldu.

Oyunun yazarlığını ve yönetmenliğini üstlenen Orkun Genç’in davetiyle seyrettiğim “Kendimi Aradım” adlı eserin, oyuncu kadrosunda Serkan Koçak, Alara Türkü Aktaş, Özlem Pehlivan, Hüseyin Dönmez ve Ömer Denizci yer alıyor. Alara Türkü Aktaş aynı zamanda oyunun yardımcı yönetmenliğini de üstlenmiş.

Ne yalan söyleyeyim -ki yalan söylemeyi de hiç sevmem- oyunun yaklaşık ilk on dakikasını büyük bir önyargıyla geçirdim. Hatta dürüst olmak gerekirse, oyun sonrası Orkun Bey’e de itiraf ettiğim gibi, “Allah’ım, ben nereye geldim?” diye düşünmeden edemedim. Ancak oyunun akışı ve beklenmedik gelişimi bu fikrimi kısa sürede değiştirdi. Zaman ilerledikçe ve oyun derinleştikçe, önyargılarımı kırarak aksine “İyi ki gelmişim” düşüncesine dönüştü.

Başkalarına uyum sağlayarak yaşamaya koşullandığı için bireysel kimlik kaybı yaşayan bir şairin kendi benliğini arayışını konu alan oyun, “olduğun gibi olma” ve “olduğun gibi kabul görme” kavramları üzerinden ilerliyor. Aynı zamanda ikili ilişkileri, toplumsal klişeleri ve gerçek sevginin ve iyiliğin ne olduğu sorularını komedi diliyle eleştirerek işliyor.

Oyunun sahneleniş biçimi, izleyicinin dikkatini çeken, özenle düşünülmüş ince detaylarla dolu. İlk başta “Çok saçma!” diye düşündüğünüz bir bölümün hemen ardından duyduğunuz bir replikle kendinizi birden felsefi düşüncelerin içinde bulabiliyorsunuz. Popüler kültürü ve geniş kitleleri yakalayan ama onların kölesi olmayan, insanı sorgulamaya iten, oyun sonunda sizi koltuğunuzdan kafanızda yapıcı sorularla kaldıran bir yapım.

Şimdilik Ramazan ayı nedeniyle sahnelere ara veren ekip, Ramazan Bayramı’ndan hemen sonra 6 Nisan 2025 Pazar akşamı, saat 19:00’da, Tatavla Sahne’de tiyatro seyircisiyle buluşmaya devam edecek.

Tiyatro izleyicisi olmak, yalnızca ünlü isimlerin sahne aldığı oyunları takip etmek değildir. Mahallenizdeki tiyatroda neler olduğuna da vakıf olmak, genç ve çağdaş tiyatro emekçilerine fırsat vermek ve destek olmak da gerçek bir tiyatro izleyicisinin sorumluluğudur. Hiçbir ünlü ismin yer almadığı bu oyuna şans vermenizi tavsiye ederim.

.

Eylül Aşkın, dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?