Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, geçtiğimiz gün Ankara’da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü. Rus Basını, Lavrov’un Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ağırlanmasını; “misafire verilen önem” olarak kayda geçti.
Yağışlı bir havada Ankara’ya gelen Lavrov’a düzenlenen tören sırasında yağmurun dinmesi; Rus basınında mutlulukla karşılandı.
2004’den beri Rusya’nın Dışişleri Bakanı olan Lavrov’un babası Ermeni, annesi ise Rus kökenli. Moskova Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler okuyan Sergey Lavrov; öğrencilik yıllarında Sovyetler’in zorunlu tuttuğu eğitim politikası gereği Dışişlerinde stajyer gibi çalıştı. Hatta daha sonra diplomatik görev yapacağı Sri Lanka’nın dili Seylanca’yı öğrenciliğinde öğrendi.
Lavrov, selefleri gibi başarılı bir diplomat ve aynı zamanda dış politikayı halka hizmet amacıyla kullanıyor. Sert, güvenilir ve aşırı sofistike bir kişiliği olan Lavrov’un müzakereciliği takdir görüyor. Uluslararası toplantılarda küfürlü konuştuğu, zaman zaman basına yansıdı.
Rusya Federasyonu’nda Devlet Başkanı Putin birinci adamsa Lavrov da ikinci sırada yer alıyor. Putin’in Uluslararası Arenadaki eli-ayağı, sırdaşı.
Sergey Lavrov’un Ankara ziyareti ile Rusya, tekrar dünyaya meydan okurken; Türkiye ise “sahadayız” mesajını iletti. Bu mesaj, uzun süre Batı Cephesinde yankılanacak.
Lavrov’un çantasında her ne kadar; Ukrayna ve Tahıl Anlaşması, Suriye, Kafkaslar/ Ermenistan - Azerbaycan, Libya yer alsa da muhtemelen 27 Nisan’da Akkuyu Nükleer Santrali’nin açılışına katılacak olan Rusya Devlet Başkanı Putin’in programının ön çalışması da yapıldı.
Rusya’nın Maraş Merkezli Asrın Depremi sonrası yapmış olduğu destek için, Lavrov’a teşekkür edildi. Lavrov da Rus özdeyişi; “komşunun başı beladaysa yanındayız” sözünü hatırlattı.
Lavrov’a göre Moskova; Ukrayna ile barış görüşmelerinin “Yeni Dünya Düzeni” çerçevesinde konuşulmasını istiyor. Dünya artık “At Üzerinde Koşturan Kovboy/ Jandarma Amerika’nın dünyası” değil. Çünkü, Rusya; “Amerika’nın ‘hegemon/ kural koyucu devlet olduğu’ tek kutuplu dünya” söylemini ret ediyor.
Rusya, uzun süredir ABD'nin uluslararası sahnedeki hakimiyetine/ hegemonyasına karşı bir mücadele yürüttüğünü iddia ediyor. Ukrayna Operasyonu’nu da (Rusya, ‘savaş’ tabiri yerine ‘operasyon’ tabirini kullanıyor) bu mücadelenin bir parçası olduğunu savunuyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise taraflara, Batı Dünyası ve Rusya arasında yeni bir “Güvenlik Mimarisi” inşa edilmesini teklif etti.
Türkiye, uzun bir süredir bu çağrısını tekrarlıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan; Türkiye’nin Rusya ile fiili çatışma ortamına çekilmesine izin vermeyeceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Son iki yıldaki çabalarımız olmasaydı, 'Western Club/ Batı Klubü' Türkiye'yi Rusya ile silahlı bir çatışmaya sürükleyecekti" dedi. Erdoğan, Rusya ile bir çatışmadan kaçınmanın kampanya sloganlarından biri olacağını da sözlerine ekledi.
Türkiye; böylelikle Amerika ve NATO’ya Rusya’ya karşı “hazır kıta asker” bekletmediğini en üst perdeden söylemiş oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıkça NATO’ya çağrıda bulunuyor; “Hiçbir şekilde Rusya’ya karşı Ukrayna’ya asker göndermeyiz”.
Bu arada, 1999’da NATO üyesi olan Polonya’nın Ukrayna’daki tarihi topraklarını gerekçe göstererek savaş ortamına itildiği son günlerde konuşuluyor.
Polonya’nın, Amerika desteğinde Ukrayna’ya asker çıkartması, savaşın seyrini değiştirebileceği gibi mevcut krizi de derinleştirebilir.
14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı/ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu seçilirse; Türk askeri; NATO dahilinde Rusya’ya karşı savaş için Ukrayna cephesine gönderilecek mi?
Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz yıl Amerika ziyaretindeki sözlerini hatırlayalım: “Savaşta Ukrayna’nın yanında yer almamız gerektiğini düşünüyoruz” demişti.
Suudi Arabistan ve Fransa; Amerika’nın çekim alanından uzaklaşırken, Millet İttifakı’nın Amerikanvari yaklaşımı illa ki kafamızda şüphe uyandırıyor.
Malum, Amerika’nın Ankara Büyükelçisi Jeffry L. Flake; Kemal Kılıçdaroğlu ile baş başa bir görüşme gerçekleştirdi. “Ne var bunda, görüşemez mi” diyebiliriz.
Seçim atmosferine girdiğimiz şu dönemde bu görüşme, elbette dikkat çekti. Mesela bu görüşmede, Ukrayna Savaşı ve Suriye’deki terör odağı PYD/ YPG masaya yatırıldı mı?
Sahi Kemal Bey; PKK Çatı Terör Örgütü’nün Suriye’deki siyasi uzantısı PYD ve askeri kanadı YPG ile barış masasına oturabilir mi?
Ya da PYD’nin ‘de facto’ (hukuksuz) yönetimine garantörlük yapabilir mi?
Büyükelçi bunları telkin etmiş olabilir mi?
Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye kamuoyuna seçim öncesi bu konuyla ilgili net bir açıklama yapmak durumundadır.
Umarım NATO, ayağını denk alır da Ukrayna’da Rusya’ya bizden karşı asker talebinde bulunmaz.
.
Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com
https://rg.ru/2023/04/07/lavrov-provel-v-turcii-nasyshchennye-peregovory.html
https://ria.ru/20230407/lavrov-1863778738.html
https://ria.ru/20230407/rassledovanie-1863759414.html
https://ria.ru/20230407/sevpotoki-1863730991.html?in=t
https://radiosputnik.ria.ru/20230407/turtsiya-1863713227.html?in=t
https://tass.ru/politika/17474759
https://www.france24.com/en/europe/20230407-%F0%9F%94%B4-live-russia-s-lavrov-arrives-in-turkey-for-talks-on-ukraine-grain-deal
https://www.themoscowtimes.com/2023/04/07/any-ukraine-peace-talks-should-be-about-new-world-order-lavrov-a80750
https://www.al-monitor.com/originals/2023/04/russias-lavrov-turkey-discuss-syria-caucasus-possible-putin-visit
https://english.alarabiya.net/News/world/2023/04/06/Russia-s-Lavrov-arrives-in-Turkey-will-meet-with-Erdogan-Official
.
hakan can 2 yıl önce
Mehmet Yıldırım 8 ay önce