Kaydedilmiş Fotoğraf
-Bizim mi? kiler kitabımdan-
UYU BENİM PRENSCİĞİM
Münih’te üniversiteye giriş dil sınavını iyi ve çok iyi notlarla kazanacak kadar iyi Almancam vardır. 2000 ve 2020 arasında her ay bir hafta özellikle Berlin, Viyana ve İsviçre’de yüzlerce oyun izledim.
Bu oyun, Brecht’in “Berliner Ensemble”den ve Mozart’ın bir ‘ninni’sinin adını taşıyor.
İlk perde, bir katedralde geçiyor ve anlaşılacağı gibi çocuk istismarı üzerine.
Bu bizzat Papa tarafından da kabul edilen yaygın ve sürekli bir suçtur.
Batı’da iki, üç perde oyunlar yok denecek kadar azdır…
Oyunda ara verilince;
“Ohh iyi benzer suçları din adamlarına yıktınız rahatladınız di mi?” diye düşündüm ve ikinci perde açılır açılmaz utandım kendimden.
Bu kez bir yaz kampı ve aynı çirkin saldırılar vardı.
Papazların yerini kamp yöneticileri, hocalar, çalıştırıcılar almıştı.
Çocukları, yetişkin 20’li yaşlarda gençler oynuyordu.
Bu da bilinçli bir tercih ve korumaydı.
Batı’nın her şeyi yanlış değildir.
Doğu da bütünüyle masum!
NOT:
Şaşırtıcı olan; oyunda cinsel bir güdü ve veya etki uyandırılmaması tam aksine itici ve acıtıcı bir gerçekliğin sergilenmesiydi.
-BİZİM(Mİ)KİLER zaten/sonradan MÜSLÜMAN’LAR kitabımdan-
.
Ulvi Alacakaptan, dikGAZETE.com
.