USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Kasım Süleymani, yanlış dış politikanın kurbanı

05-01-2020

Arkadaşlar sordu;

Kasım Süleymani’nin, ABD hava saldırısı sonucu ölmesini nasıl karşılıyorsun?”

“ABD eliyle öldürülmesini iyi karşılamıyorum” dedim.

Bu defa dediler ki;

“Sünni Müslümanlar öldürse daha iyi olur muydu?”

Dedim ki;

“Bu durum, daha vahim olurdu. Sünni-Şii çatışmasını kızıştırmak için batının eline koz geçerdi.”

“Peki, bu işlerdeki yanlışlık nerede” diye sordular.

:

Kasım Süleymani öldürülmeden birkaç gün önce, batı medyasında parlatıldı. “Dünyanın en etkili 3 liderinden biri” olarak gösterildi. 

3 gün sonra vurdular. Demek ki batının yeni tarzı böyle…

Batılı istihbarat kurumları, akılsızca hareket eden, kendileriyle iş birliği yapan bütün lider ve örgütleri bir müddet sonra terörist ilan ediyorlar, öldürerek, birbirine düşürerek veya başka usullerle tasfiye ediyorlar. 

Son bir asırlık dünya tarihi, bunun binlerce tecrübesiyle doludur. 

Afganistan iç harbi, El-Kaide, İŞİD; El Şebab, Bako Haram ve yüzlerce terör örgütü, batılı istihbarat kurumlarınca işletilmiş, sahaya sürülmüş sonra kimi infaz edilerek tasfiye edilmiş, kimi de aynı akıbete uğramak için zamanını beklemektedir.

İran’ın, İslam dünyasını toparlamak için, Kudüs’ü kurtarmak için bir takım teşkilatlar kurması, bunları işletmesi saygı ile karşılanır. 

Böyle bir düşünce, eğer İslam dünyasını hedef alan devlet ve teşkilatlara karşı yürütülüyorsa takdire şayandır. 

İran’ın ileriye sürdüğü ideolojik doktrine göre ABD+İsrail büyük şeytandır. Peki, İran bu güne kadar bu şeytanlara karşı ne yapmıştır?  Bunlara hangi zararı vermiştir? 

İran’ın abartılı ve aslı astarı olmayan blöf tehditlerden başka ABD+İsrail’e karşı fiili bir eylemi olmuş mudur?

İran’ın kurduğu teşkilatların hiç birinin bu güne kadar ABD+İsrail’e karşı savaştığı görülmüş müdür? 

Bazıları diyecek ki; “2006’da İsrail’in Lübnan’a müdahalesinde Hasan Nasrallah ve Hizbullah Örgütü büyük başarılar göstermiştir.” Doğrudur. 

Hizbullah, İsrail’e karşı ciddi bir direniş göstermiştir.

Ancak bu başarı ganimet bilinerek; İran, Nijerya dahil Afrika ülkelerine sızarak, Zakzaki gibi adamları bularak, Yemen İç Savaşı’na taraf olarak Müslümanlara karşı batının başlattığı projenin- savaşın oyuncağı olmuştur.

İran, en büyük hatasını ABD’nin 2003’de Irak’a karşı savaş açtığı müdahalede yaptı. 

ABD, Irak’a savaş açtıktan sonra güneyden başlayarak işgal etmeye başladı. 

Saddam’ın Cumhuriyet Muhafızları’nın, Bağdat’ta ABD’yi mağlup edeceğine dair atıp tuttukları lafların içi boş çıktı. 

"Kesnizani" (Kürtçe anlamı ''kimse bilmiyor'') adlı bir 'tarikat'ın, ülkenin direnilmeden işgal güçlerine teslim edilmesinde önemli rol oynadığı görüldü. 

Iraklı vatansever subaylar, milli İslami ruhu taşıyan mücahitler, Felluce-Ramadi-Bakuba-Beyci gibi vilayetlerde ABD’ye karşı büyük bir direniş başlattılar. 

Hatta Bağdat’ın kuzeyinde bulunan bu şehirlere Amerikan askeri “Felluce şeytan üçgeni” ismini koydu. 

Büyük kayıplar vermeye başladı. 

O günkü ABD Savunma Bakanı, seyreltilmiş uranyum bombalarının kullanılmasını, halı bombardımanı yapılarak taş üstünde taş bırakılmaması gerektiğini savundu. 

O şartlarda bir yalana dayalı olarak başlatılmış olan Irak harekâtı (Saddam’ın kimyasal kitle imha silahlarına sahip olduğu veya yaptığı yalanı) Avrupa’da ve dünyanın diğer yerlerinde meşruiyetini kaybetmeye başlamıştı. 

ABD, karadan gerilla muharebesi yaparak direnişi kırmaya cesaret edemiyordu, kitlesel bir ölüme sebep olacak hava harekâtı yapamıyordu.

İşte tam bu noktadan İran, ABD’nin imdadına yetişti.

İran, ABD ile yaptığı gizli görüşmelerden sonra devrim muhafızlarını ve paramiliter gurupları Irak’a soktu. 

O güne kadar Irak’ta farklı mezheplere sahip insanların birbirinin mezhebini araştırması ve sorması büyük ayıp sayılıyordu. 

ABD-İran antlaşmasından sonra, mezhep çatışması Irak’ın birinci meselesi haline geldi.

Peki, bu süreçte İran’ın hatası nerede? 

1- Tarihten ders almamak hatası:

1981-1987 tarihleri arasında yapılan Irak-İran Savaşının taraflara hiçbir şey kazandırmadığına dair bir ders almamıştır. Bu savaşın bir horoz dövüşü olduğu ABD+İsrail’in her iki tarafa da silah sattığı anlaşıldığı halde İran ibret almamıştır.

2- Müslüman dünyasını bir bütün görmemek hatası:

1948’den sonra yapılan Arap-İsrail Savaşlarında, İran’ın Araplar’a ve Müslümanlara hiçbir yardımı olmadı.

Pakistan - Hindistan gerilimlerinde Hindistan’ı destekledi.

Bu gün Çin’e petrol satarak Doğu Türkistan’da yapılan zulümleri görmemezlikten gelmektedir.

3- Batı ile işbirliği yapmak hatası:

En mühim nokta şudur: 2003 ABD, Fellüce - Ramadi çatışmalarındaki iç direnişte İran, ABD’ye yardım etti, Irak direnişini bastırdı. (Alttaki foto: Kasım Süleymani’nin, Fellüce Direnişini bastırmak için gittiği Irak’ta, ABD askerleriyle birlikte çekilmiş resmi)

SONUÇ: 

Şayet İran; Irak halkının meşru direnişinde, ABD ile anlaşacağına direnişe destek olsaydı. Bu gün ABD, İran’ı tehdit edecek pozisyonda olamayacaktı. 

Müslümanların birlik ve beraberliğini vurgulayacak bir eylem içinde olmuş olacaktı. 

Müslüman dünyanın tümünün kalbini kazanacaktı, İslam davasına hizmet ettiklerine dair inanç pekişecekti. 

Batılı güçlerce tehdit edilemeyecekti.

Bu gün Kasım Süleymani’nin adamları, İsrail hudutlarının 300 Km ötesine kadar kovulmuştur. 

İran; İsrail’in Suriye’deki Hizbullah üslerine defalarca yaptığı hava harekâtlarına karşı cevapsız kalmış, mukabelede bulunamamıştır.

Üzülerek ifade etmek gerekirse Kasım Süleymani’nin adamları, İdlip’in gariban halkını bu kışta-kıyamette evini terk ederek tarlada ayazda çamur içinde yatmaya mahkûm etmiştir.  Etmeye devam etmektedir.

İnsanın şunu diyesi geliyor:Hadi yapabiliyorsan yap. İntikam alabiliyorsan al da bir görelim!” 

ABD’nin Merkez Kuvvetleri Komutanı, Kasım Süleymani’nin eşdeğeridir…

İran, mezhep taassubundan kurtularak Sünni-Şii herkesi bir ve beraber görmediği sürece, kendisiyle birlikte bütün İslam dünyasını felakete sürükler.

.

Suat Gün, dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Ali COŞAR
Ali COŞAR 5 yıl önce
Suat Gün ağabey; ALLAH razı olsun. Güzel bir yorum ile ABD ve İran ikilisinin, İsrail in bir anlamda İslam beldelerinde nasıl İşbirliği yaptığını izah etmişsiniz