Ali Babacan ve onun ekibinde yer alacağı söylenen eski vekillerin istifasından sonra, AK Parti’den ihracı istenilen bazı isimler de istifa etmişti.
Yine aday gösterilmeyen eski belediye başkanları ve partililerden de istifa edenler oldu!
İnsandır anlaşamaz; alınan kararlardan hoşnut olmaz; muhalif tavırlar sergiler ve genel başkana görüşlerini belirtip, yanlış bulduklarının düzeltilmesini ister, kabul görmezse de partisinden istifa eder gider.
Bunlar olağan şeylerdir fakat son ana kadar ya da aday gösterilmediği ortaya çıkana kadar genel başkanına toz kondurmayıp, karşısında el pençe duranların aday gösterilmeyince partisini, genel başkanını eleştirip hakaret etmeleri ahlâki bir tavır değildir!..
Örnek vermek gerekirse, Bursa eski milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır konuşsa, normal görülebilinir. Çünkü kendileri parti içindeyken muhalif olmuş, bunu seslendirmiş ve sonunda aday gösterilmemişti.
Bugün konuşanların çoğunluğu, partide herhangi bir şekilde “yer kapamayanlar”dır!
Biri istifa ettikten sonra çıkıp, (gölgesinden korktuğu) genel başkanın aleyhinde konuşuyor ve düne kadar “AK Parti’miz” derken, bugün “AKePe diyor.”
Bir başkası “Davutoğlu’na darbe yaptılar” diyor!
Belediye başkanlığı yapan bir diğeri, akıl almaz şeyler söylüyor!..
Hele içlerinde “Fırıldak Kubi”ye rahmet okutan; kişilik ve karakter sorunu olduğu aşikar biri var ki; her gün farklı şeyler söyleyerek, kendince taraf olduğunu yüceltirken; Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da hakaret etmiş oluyor!..
‘Sokak ağzı’ diye, sevmediğim bir söz var ama bu kişi “Sokak Ağzı’yla filan konuşuyor” demeyeceğim…
Durumu daha da vahim…
“Sokak …….” diye başlayan o sözü de ben yazamıyorum!..
Ama tam ona uygun bir söz!..
İstifalar konusunda bunların topu, “Aklen ve kalben bir ayrışma yaşadım” şeklinde istifasını sunan ve daha da konuşmayan bir Ali Babacan kadar olamadı!..
Atama!..
1 Haziran 2019 tarihinde, “Atamaların ‘beka’ bağlantısı” başlıklı yazımızda;
“… Şaibeli bir adam olan Şaban Dişli, geçmişte AK Parti Genel Başkan Yardımcılığı yaptığı dönemde İstanbul’daki bir araziyle ilgili yüz kızartıcı suçlamaların muhatabı olmuş ve zannedersem Başbakan Yardımcılığı görevinden alınmış ya da bırakmıştı” şeklinde eleştirdiğimiz Şaban Dişli’nin büyükelçi olarak atanmasını nasıl eleştirmiş ve anlam verememişsek son yapılan atamalar konusunda da eleştirilerimiz var!..” diyerek; Faruk Çelik, Abdülkadir Aksu, Bülent Arınç ve Cemil Çiçek’in atamalarını da gerekçelerini yazarak eleştirmiştik!
Cuma sabahı baktık ki; “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan atama kararlarına göre, Çek Cumhuriyeti nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği’ne Egemen Bağış atanmış.”
“Bakara makara” diye, Kur’an ayetiyle dalga geçtiğini zanneden ve Meclis’te (Erdoğan Bayraktar hariç) hesap veremeyen üç vekilden biri olmasına rağmen, aklandığını düşünen fakat milletin gözünde hiçbir zaman aklanmayacak olan Egemen Bağış’ın (başka bir adam yokmuş gibi) büyükelçi olarak atanmasının sebebini de birilerinin bu millete açıklaması şart olmuştur!..
.
Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com
Twitterda bizi takip edin: @alimevlutkaya @dikgazete