Yıllardır çözülemeyen, adeta memleketin “kanayan yarası” olan sol bek problemi hâlâ gündemdeki tazeliğini koruyor. En yakın örneğini de Galatasaray - Ümraniyespor maçında gördük.
Emre Taşdemir’in yetersizliği, Leo Dubois’in “zoraki” sol bekte oynatılması da yeterli değil. Ayrıca bu, Dubois için de çok zor, sağ ayağını kullanan oyuncu, ister istemez o bölgede zorlanıyor ve hata yapmasına neden oluyor.
PSV’ye kiralık olarak giden Patrick van Aanholt da bu soruna çare olamamıştı. Galatasaray’ın o bölgesi, ilerleyen maçlarda da sorun yaşayacak, Okan Hoca’nın o bölge için acil bir çözüm bulması şart.
Mauro İcardi Sezonu
Galatasaray’a geldiğinde acaba “ikinci Falcao olur mu” demiştim. Taraftarın karşılama için havaalanına akın etmesi tıpkı Radamel Falcao’nun gelişine benziyordu.
“Eyvah!” derken bugüne bakıldığında, Icardi’nin attığı her gol sonrası kendisine özel şarkı çalınması, seyircinin “deliler gibi" sevmesi…
Neyse ki korktuğum olmamıştı. Ligimizde bu kadar sevilen az oyuncu vardır.
Dün iyiydi, bugün kötü mü oldu?
Perşembe akşamı oynanan, Adana Demirspor - Fenerbahçe maçını değil de yine hakemi konuşuyoruz.
Ali Palabıyık denen “sözde hakem”in maçı katlettiğini söyleyen Fenerbahçe yönetiminin, aynı hakemin Galatasaray’ı doğrarken ve Galatasaray 1 gol averajıyla şampiyonluktan olurken neden sesi çıkmıyordu?
Erkan Özdamar’ın hakemliği bitirilirken, Ali Palabıyık’ın geri dönüşüne ses çıkarmayanları samimi bulmuyorum.
.
Yusuf Polat, dikGAZETE.com
