Mesleğini sadece yerine getirilmesi zorunlu bir iş olarak görmek yerine onu kalbiyle, ruhuyla yerine getirdiğine emin olduğumuz öğretmenlere öyle çok ihtiyacımız var ki..
Çünkü öğretmenler; aileden sonra öğrencilerinin kaderini değiştirebilen ikinci rol modeldir.
Sadece başarılı olanlara değil, yeteneklerini keşfetmeyi bekleyen öğrencilere yardımcı olan, onları her türlü derdinde elinden tutup kaldırandır.
Öğretmen, mola saatini iple çekmez..
Derdi, ders anlatıp çıkmak değildir zira..
Onu, hayatının bir parçası bilir.
O ders ile, "Başka ne gibi aktiviteler üretebiliriz, onu nasıl sevdirebilir ve akılda kalıcı tutup öğrencilerin hayatına dahil edebiliriz" diye düşünerek mesleğini, kapısı sonsuza açılan, ışığı tükenmeyen bir bilgi yolu gibi görür.
Bilhassa, öğrencilerin farklı hayatlardan, şartlardan, kültürden geldiğini kabul eder.
Fikrini empoze etmez..
Tüm öğrencilerini, sadece ve sadece bilgiye susayan bireyler olarak görüp her birine kucak açar. Çünkü onun derdi aşkını herkese tanıtmaktır.
Ne mutlu mesleğini aşk bilen, çabalayan, kıymetli öğretmenlerimize..
İşte tüm bu örnekleri, hassasiyetle yerine getiren sevgili öğretmenlerim!..
Merak etmeyin, hayat sizi hiç unutturmuyor..
Kendinize ait anlattığınız bir anı, hediye ettiğiniz bir kitap, mesleğinize ve hayata dair içimizi okşayan, derinlere daldığımız zamanlar ve benim için en önemlisi; insanları, sadece farklı şartlara sahip olan ama özünde hayatı anlamlandırmaya çalışan eşit bireyler olarak tanıttığınız, ayrışmayı ön plana çıkarmak yerine vefa ve merhameti, yani bizi birarada tutan yegane duyguları ortaya çıkaran öğretileriniz, vakti geldiğinde öyle güzel canlanıyor ki bir anda, “İyi ki 'O öğretmenlerim'in yolu, yoluma düşmüş" diyorum..
Böylelikle, bizleri doğru insan kılma yolunda öncelikli emek veren, elleri öpülesi öğretmenlerim, benim için çok çok değerlisiniz.. Her gününüz kutlu olsun!
Saygılarımla..
.
Betül Özey, dikGAZETE.com
Sosyolog/Psikolog