USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İşte "Gizli bir Rapor” ile Batı’nın bölgeye ve bize bakışı...

28-09-2018

"Ne zaman ki bir bela ile karşılaşıyoruz, o zaman kendimize geliyoruz!” diyerek başladığı “Özel bölümdeki gizli rapor” başlığı altındaki yazısında Emin Pazarcı, California Üniversitesikütüphanesinde, kapısında “Sadece Özel Katılımcılar Girebilir” yazılı bölümde bulunan “Çok Gizli” damgalı bir rapora “İşte batının bölgeye ve bize bakışı bu” diyerek yer verdi.

Bölgemizde ve İslâm Coğrafyasında olan biten her şeyin birbiri ile ilişkili olduğunu kaydeden Pazarcı, Prof. Kaan Kurtoğlu’nun inceleyip kamuoyu ile paylaştığı o “çok gizli rapor” ve oradaki ifadelere dikkat çektikten sonra asıl “sıkıntı”nın nerede olduğunun altını çizdi… İşte yazısı

:

Uzun süredir bölgemizde ve İslam Coğrafyasında önemli gelişmeler oluyor.

Darbelerle iktidarlar değişiyor, ayaklanmalarla ülkeler karıştırılıyor.

Türkiye’de yaşanan 15 Temmuz Darbe Girişimini de bunların arasına koyabiliriz.

Tamamı birbiriyle ilişkili…

Hepsinin arkasında yabancı parmağı var.

Üstelik, neler olup bittiğine ve bölgemizde kimin ne yapmak istediğine dair belge de çok.

Yıllar öncesinden yazıp çizilmiş.

Uygulanmak istenen planlar net olarak ortaya konulmuş.

Hepsi, batılı ülkelerin arşivlerinde duruyor.

Biz de biliyoruz bazılarını, ancak genellikle ciddiye almıyorve üzerinde durmuyoruz.

İNGİLİZ EMPERYALİZMİNİN ÖNEMLİ TARİHÇİLERİNDEN AJAN VE PROVOKATÖR TOYNBEE’NİN HAZIRLADIĞI RAPOR...

Ne zaman ki bir bela ile karşılaşıyoruz, o zaman kendimize geliyoruz!

İngiliz emperyalizminin önemli isimlerinden olan tarihçi, istihbarat uzmanı, ajan – provokatör Arnold Joseph Toynbee’nin yıllar önce hazırladığı bir rapor, bütün olan biteni anlatıyor aslında…

O rapor, bugün California Üniversitesi’nin kütüphanesinde bulunuyor.

Kapısında “Sadece Özel Katılımcımlar Girebilir” yazan bir bölümde saklanıyor. 1955 Yılında kaleme alınmış ve üzerinde “Çok Gizli” damgası var.

Raporda aynen şu ifadeler yer alıyor:

“Artık günümüzde Güney Müslümanlığı (Parantez içinde Suudi Arabistan olarak belirtiliyor) Mısır Eş’ari eksenindeki İslam, şeyh ve şıhın elindedir.

Batı medeniyeti için tehdit değildir.

Parayla şeyhi, şıhı satın alabilir, istediğinizi yaptırabilirsiniz.

Ama Kuzey Müslümanlığı (Parantez içinde Semerkant, Buhara, İstanbul eksenindeki Henefi-Türk Müslümanlığı yazılmış) batı için tehdittir, buraya dikkat!

Türk Milli Mücadelesinde olduğu gibi isyancılar çıkarır.”

İşte batının bölgeye ve bize bakışı bu..

Türkiye’yi ve “Kuzey Müslümanlığı” olarak tanımladığı Türkiye’deki İslâm anlayışını “dikkat edilmesi gereken bir tehdit olarak” görüyor!

***

KUZEY MÜSLÜMANLIĞINI DİZGİNLEME PLANININ PARÇASI: FETÖ...

Fethullah Gülen denilen adam işte bu “tehdidi” bertaraf etmek için görevlendirildi.

FETÖ’nün yürüttüğü “Dinler Arası Diyalog” ve “Medeniyetler Arası Diyalog” gibi projeler, Kuzey Müslümanlığını dizginleme planları olarak yürürlüğe sokuldu.

Batı, “Cemaat” denilen yapı üzerinden Türkiye’deki İslam anlayışını zapt-ı rapt altına almaya ve sulandırmaya çalıştı.

Nihayetinde son bir hamle yaparak, 15 Temmuz Darbe Girişimi ile birlikte hepimizi esir almaya çalıştı.

Bugün “Amerika, aramızdaki Suçluların İadesi Anlaşmasına rağmen Fetullah Gülen’i neden iade etmiyor?” diye soruyoruz.

Cevabı ortada ve çok açık değil mi?

Amerika, üzerine büyük yatırımlar yaptığı, yıllarca tepe tepe kullandığı, adı üzerinden kapsamlı planlar hazırlayıp, hayaller kurduğu bir adamını, paçavra misali o kadar kolay fırlatıp atabilir mi?

***

İSLAM ADI ALTINDA OMURGASIZ, KİMLİKSİZ, KİŞİLİKSİZ HAZRETİ MUHAMMED’SİZ BİR MÜSLÜMANLIK ANLAYIŞI İÇİN…

Prof. Kaan Kurtoğlu’nun bizzat incelediği ve kamuoyu ile paylaştığı Arnorld Joseph Toynbee’nin “çok gizli” raporundaki tespitler, kendileri açısından yanlış değil.

Eğer 15 Temmuz Darbe Girişimi başarılı olsaydı, rahat edeceklerdi.

Fetullah Gülen denilen adam üzerinden Türkiye’yi esir alıp, “İslam” adı altında omurgasız, kişiliksiz, kimliksiz, hatta Hz. Muhammed’siz bir Müslümanlık anlayışını Anadolu’da hâkim kılmaya çalışacaklardı.

Sömürü düzenini devam ettireceklerdi…

Başaramadılar ve karşılarında daha güçlü bir Erdoğan buldular!

O Erdoğan da bugün yüzlerine baka baka “Dünya Beşten Büyüktür” diyor.

Küresel sömürü düzenini yerden yere vuruyor.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu gibi uluslararası pek çok organizasyonda kürsüye çıkıp, “Böyle gitmez” mesajı veriyor.

Uluslararası vicdanın ve insanlığın sesi oluyor.

Yaptığı konuşmalar her geçen gün daha fazla ses getiriyor.

Artık pek çok ülke temsilcisi tarafından ayakta alkışlanıyor.

İşte bu yüzden tehdittir Erdoğan onlar için!

Yıllar önce yazmışlar zaten “gizli” raporlarında.

Halen önemli bir yol haritası olarak görüyor ve üniversitelerinin özel bölümlerinde muhafaza ediyorlar.

Onlar ne yapmak istediklerini çok iyi biliyorlar.

Sıkıntı bizde…

İçimizde farkında olmayanlar ya da farkında olmalarına rağmen yaşananları çarpıtmaya çalışanlar var. Ama eskisi gibi güçlü ve yönlendirici değiller artık.

Emin Pazarcı, Akşam -28 Eylül 2018, Cuma-

.

Yazıda, ilave bazı paragraf açmalarla az sayıda bazı siyahlaştırma ve ara başlıklar bize aittir.

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?