Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 31 Mart'ta yapılan Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nin ardından İstanbul seçim sonuçlarıyla ilgili AK Parti’nin olağanüstü itirazını kabul ederek, seçimin yenilenmesini kararlaştırdı.
Kurul'un, 4 üyeye karşı 7 üyenin oy çokluğuyla aldığı kararda, “225 sandık kurulu başkanı ile 3 bin 500 sandık kurulu üyesinin kanunun açık hükmüne rağmen kamu görevlisi olmadığı, bu sandıklarda kullanılan oyların da aradaki farkı etkiler nitelikte olduğu” sonucuna varıldı.
Ekrem İmamoğlu mazbatayı almadan önce “İstanbul bir ihtimal…” başlıklı yazıda; “İstanbul seçimleri için olanların öyle plansız meydana gelmesi mümkün görünmüyor!.. … Organize bir usulsüzlük olduğu ifade edilmektedir.
…Bundan sonra, kararı ve mazbatayı verecek olan YSK’dır… İstanbul için verilecek karara saygı duyma zamanıdır… ABD-FETÖ ve emperyalist devletlerin kışkırtmalarına uymayacağımız gibi, maşalarına da karşı olalım. Bu ülkede yaşayan dili, ırkı, dinlisi-dinsizi herkes el ele verip oyunları bozalım” demiştik!
YSK’nın yeniden seçim açıklaması sonrası ne yazık ki; kışkırtıcı konuşmalar, sokağa çıkma ve hakaretler havada uçuştu… Oyunları bozmak yerine herkes verilen rolü oynamaya başladı!..
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun YSK üyelerini hedef alan konuşmasından sonra, YSK suskunluğunu bozarak yaptığı yazılı açıklamanın bir bölümünde; “Hakimlerin verdikleri kararlar nedeniyle kişisel olarak hedef gösterilmesi ve itibarsızlaştırılması kabul edilemez. Yüksek Seçim Kurulu, baskı, yıldırma, iftira, hakaret ve tehdit kampanyalarından etkilenmeksizin görevini yapmaya devam edecektir.
…7 Mayıs 2019 Salı günü Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin çatısı altında yaptığı açıklamada; Kurul üyelerine tehdit, hakaret içeren beyanlarda ve gerçek dışı itham, isnat ve iftiralarda bulunmuş, bazı Kurul üyelerini, isimlerini okumak suretiyle yuhalatmış ve hedef göstermiştir. Bu nitelik ve ağırlıkta olan söz ve davranışları reddediyor ve şiddetle kınıyoruz" diyerek, Kılıçdaroğlu başta olmak üzere, eleştiri hududunu aşanları kınadı!
Yerine kayyum atanan Ekrem İmamoğlu, mazbata almayı beklerken yaptığı mütevazi konuşma ve YSK’nın kararlarına saygıdan bahsederken, seçim iptal edilince neredeyse yüzde yüz değişime uğrayarak herkese karşı saldırıya geçti!.. Bu tavır, kendisi için ‘Proje aday’ söylemlerini teyit eder nitelikteydi!..
Oysa seçimin yenilenmesi, YSK kararıyla sabit olan suçluluğunuzdan kurtulmak için yeni bir imkandı fakat siz alternatifler üretmek yerine topyekun hakarete devam ettiniz!..
Sizinle aynı ya da benzer düşünceye sahip olanlar, seçim iptaliyle haksızlığa uğradığınız ve mağdur edildiğiniz konusunda hemfikirler.
Parti olarak siz de, sadece ‘Büyükşehir’ değil, tüm ilçe seçimlerinin de iptali konusunda kafa yorsaydınız; en azından ‘mağduriyeti giderme’ çabası olarak görülür, belki 23 Haziran’da oylarınızı da artırırdınız!..
YSK’nın aldığı yeniden seçim kararını onaylamayabilirsin; onaylamıyorsun da ama bunu değiştirme imkanı mevcut şartlarda olmadığına göre 31 Mart’ta aldığın oyun üstünde oy almaya ya da o rakamı korumaya çalış, başkan ol!..
FETÖ firarisi Emrullah Uslu’nun kullandığı “Her şey güzel olacak” sloganıyla Gezi Parkı olayları benzeri organize destek ve sokak kampanyaları, Meclis kürsüsünden darbe çağrıları yapmakla ‘Her şey güzel’ olmaz!..
.
Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @alimevlutkaya , @dikgazete
