MOSKOVA
Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı özel askeri operasyonların ardından en çok Ukrayna’nın hava savunma sistemlerindeki yetersizliği dikkat çekti.
Ukrayna, Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra Rusya ile yakın ilişkiler kuran, Rusya’nın güvenlik garantilerine olumlu yanıt veren bir ülkeydi.
Rusya da yine aynı şekilde Ukrayna’nın kendi güvenliğini sağlaması açısından savunma destekleri sundu.
Özellikle Rusya’dan Ukrayna’ya hibe edilen S-300 hava savunma sistemleri, Ukrayna’nın o dönem güvenliğini sağlaması açısından önemliydi. Ancak Ukrayna, batılı ülkelerin kışkırtmalarıyla Rusya’yı hedefine aldı.
Birçok kez Ukrayna askeri gücüyle Rus sınırlarına dayandı bazen de Ukrayna’nın doğusunda ve Kırım’da yaşayan halka da saldırılar gerçekleştirdi. Ancak Rusya, artık bu kışkırtmalara tahammül edemediğinde geçtiğimiz yıl Şubat ayında özel askeri operasyonlar başlatma kararı aldı.
Kendi güvenliğini, batılıların vicdanına bırakan Ukrayna, çatışmalar sürdükçe ABD ve İngiltere başta olmak üzere batılı ülkelerden askeri güç ve hava savunma sistemleri aldı. Ancak dünyanın en modern savunma sistemlerini barındıran Rusya, Ukrayna’daki stratejik hedefleri kendi hipersonik roketleriyle imha edebilmeyi başardı.
Ukrayna’nın elindeki S-300 hava savunma sistemleri hiçbir başarı gösteremedi. Batılı ülkeler tarafından gönderilen Patriot hava savunma sistemleri neredeyse hiç kullanılamadı.
Ukrayna’nın kara gücü de bu durumdan olumsuz etkilendi. Ukrayna ordusunda motivasyon neredeyse hiç kalmadı. Ukrayna’nın enerji altyapısı Rus roket ve insansız hava araçlarıyla vurulmaya devam ediyor. Yani Ukrayna, bırakın savunması için halkı için bile enerjiden mahrum kalıyor.
Tüm bu sürecin ardından Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, batılı ülkelerden yeterli destek göremeyince yönünü İsrail’e döndü. Zaten tüm dünyanın antipatisini toplayan İsrail’in Ukrayna’ya bu desteği sağlama olasılığı çok yüksek. Çünkü İsrail’in Ukrayna’ya ihtiyacı var.
Rusya, Filistin konusunda İsrail’in tam karşısında duruyor. Bu da elbette İsrail’in Ukrayna’ya yakın politika yürütmesi için önemli bir sebep.
Peki Hamas’ın İsrail’in işgal altında tuttuğu topraklara gerçekleştirdiği saldırılar amacına ulaştı mı?
Büyük oranda İsrail, füze saldırılarını engellese de maliyeti çok yüksek olan ‘Demir Kubbe’ birçok kez ‘aldatma saldırıları’nda yetersiz kaldı.
Yani boş roketler fırlatan Hamas, aslında İsrail’i büyük maddi zararlara soktu.
Demir Kubbe, Hamas’tan yapılan füze saldırılarında büyük oranda başarılı olsa da şu ana kadar ciddi bir sınav vermedi.
Hamas’ın hafif roket saldırılarını püskürtmeyi başaran ‘Demir Kubbe’nin, İran gibi ülkelerden yapılacak olası füze saldırılarını püskürtebileceği belirsiz. Çünkü İran’ın füzeleri ile Hamas’ın füzeleri kıyaslanamaz bile.
Diyelim ki İsrail’in bu hava savunma sistemleri Ukrayna’ya kuruldu; bu durumda ilk kez ‘Demir Kubbe’ ciddi bir sınav verecek.
Rusya’nın İskender başta olmak üzere Kinzhal gibi füzelerine karşı gelebilecek bir hava savunma sistemi henüz keşfedilmedi. Topol – M ve Sarmat gibi kıtalararası balistik füzeler Ukrayna’daki çatışmalarda kullanılmadı bile.
Bu nedenle Ukrayna her ne kadar İsrail’in hava savunma sistemlerine muhtaç kalsa da bu çatışmalarda sonuç alıp almayacağı şüpheli.
Kaldı ki bu sadece savaşı uzatır.
Ukrayna, amacına ulaşmak için hemen hemen tüm batılı ağır silahları kullansa da bu amacına ulaşamadı.
Sadece uzayan savaş oldu ve bu çatışmalardan Ukrayna halkı zarar gördü.
İsrail’in hava savunma sistemleri de ancak bu savaşın biraz daha uzamasına neden olur. Yani Ukrayna’nın zafer elde etme çabasına hiçbir desteği olmaz.
Zaten İsrail, bu hava savunma sistemlerini Ukrayna’ya göndererek aslında ciddi bir sınavda olumsuz sonuç alma olasılığını da görmek istemez.
.
Erhan Altıparmak, dikGAZETE.com
