USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İnsanlık tarihinin en önemli sorusu

18-10-2021

Yıllardır soruyorum bu soruyu kendime / Bilmem ki bu dünyaya ben niye geldim.” 

Son dönemde, önceden seslendirilmiş bir eserin farklı sanatçılar tarafından yeniden icra edilmesi (cover) çok yaygınlaştı. 

Bu nedenle Z kuşağından da hatırlayanların olabileceği fakat X ve Y kuşağının biliyor olma ihtimalinin çok yüksek olduğu bir şarkıda geçiyor bu sözler. 

Wikipedi’ye göre son yarım yüzyıla damga vuran, aralarında “popçu” ve “rockçı” diye tabir edilen sanatçıların da olduğu 46 sanatçının albümlerinde yer verdiği bu şarkıyı, ekranlarda, konserlerde ve sosyal medyada deyim yerinde ise, -söylemeyen kalmamış-. 

Sözler her ne kadar karşılıksız sevmiş ve hayata küsmüş birini de anlatsa ve dinleyen milyonlarca kişi bu anlamda dinlemiş olsa da, nakaratında defalarca sorulan bu soru, insanlık tarihinin en önemli sorusudur aslında. 

Üstelik tarih boyunca yüzlerce düşünür, üzerine kafa yormuş ve bu soru binlerce kitaba konu olmuştur.

Etkili, başarılı ve mutlu insanların ortak özelliklerine yönelik araştırmaların ve bu konularda yazılan kitapların sayısı da binlerle ifade ediliyor.

Bu sıradışı insanların; hayata ve olaylara nasıl baktıkları, önemli kararlarını nasıl aldıkları ve yaşadıkları sıkıntılar karşısında nasıl bir tavır takındıkları hep merak edilmiş ve bu insanların; alışkanlıklarına, dahiyane özelliklerine, ne kadarını zeka ile, ne kadarını çalışarak başardıklarına ve bunu doğuştan gelen yeteneklerle mi yoksa sonradan geliştirdikleri özelliklerle mi sağladıklarına yönelik araştırmalar çok ilgi görmüştür.

Bir kısmı, gereğini yapmak konusunda yetersiz kalsa da bütün insanlar yeteneklerini keşfetmek, hayatının amacını bulmak ve başarılı bir insan olmak isterler. Çünkü potansiyelini keşfetmek hayatın amacını bulmanın, hayatın amacını bulmak başarının, başarmak ise mutluluğun anahtarıdır. 

Ülkemizde Kişisel Gelişim konusunda çok satan kitaplara imza atan Mümin Sekman, başarının mutlulukla ilişkisini şöyle ifade ediyor bir sözünde:

Başarı, kendine koyduğun bir hedefi zeka, yetenek ve emek harcayarak elde ettikten sonra gelen taktir ve tatmin duygusudur.

Bu tanım, kanaatimizce de iyi bir tanım. Fakat farklı açılardan da bir çok tanım yapılmıştır. 

Hayati İnanç, “başarı nedir” diye sorduklarında; “Bence asıl başarı, merhumu nasıl bilirdiniz? sualinin cevabıdır” diye cevaplıyor. 

Filozof Ralph Waldo Emerson ise “Akıllı insanların saygısını, çocukların sevgisini kazanmış olmak ve tek bir kişi bile olsa birinin sizin varlığınızdan ötürü daha rahat nefes almasıdır” diyerek tanımlıyor.

Başarının da mutluluğun da yaşadığımız müddetçe, varılacak bir nokta değil devam eden bir süreç, bir yolculuk olduğu ve başkalarının bu başarıdan zarar değil fayda görmesi gerektiği, hemen hemen tüm tanımlarda yer alan ortak ifadelerdir diyebiliriz. 

Yeteneklerini, potansiyelini, hayatının amacını keşfetmiş ve başarılı olmuş, bu başarısı ile gelen takdir ve tatmin duygusunu yaşamış insanlar için verebileceğimiz yüzlerce örnek var elbette. Fakat bu yazımızla da örtüşen güncel bir örnek olsun istedik ve aklımıza ilk gelen, 21 yaşında büyük bir başarıya imza atan, Türkiye’nin olimpiyatlardaki gururu Mete Gazoz oldu. 

Hem kendisine hem ülkesine kazandırdığı altın madalyaya rağmen başarının bir yolculuk olduğunu şu sözleri ile çok güzel ifade ediyor: 

"Hedefim 3 sene sonraki 2024 Paris Olimpiyatları. Bu olimpiyat şampiyonluğunun rehavetine kapılıp, ben nasıl olsa orada birinci olurum, yenerim diye değil aynı şekilde sanki olimpiyat şampiyonu olmamış gibi çalışmalarımıza devam edeceğiz."

Çocuklarının ismini, okçuluktaki başarıları ve “Islık Çalan Ok”un mucidi olarak da bilinen Asya Hun İmparatoru Metehan’dan esinlenerek Mete koyduklarını söylüyor anne ve babası. 

Mesleklerinin de buna elverişli olmasını avantaja dönüştürerek Mete’nin hem ebeveyni hem öğretmeni hem koçu olmuşlar. Ve potansiyel nasıl keşfedilir ve nasıl başarılı ve mutlu olunur konulu yüzlerce kitabı özetleyen ve başta öğrencilere, anne ve babalara ve öğretmenlere olmak üzere “başarmak” isteyen herkese ders niteliğindeki şu ibretlik sözleri söylüyorlar bir röportajda: (Her cümlesini dikkatle okumanızı tavsiye ediyorum.)

-3 yaşında yay çekmeye, 5 yaşında ok atmaya, 8-9 yaşında yarışmalara katılmaya başladı. 

-6 yaşında müzik kulağının oturması için şan dersi aldı. 

-6-9 yaş arasında, sırf kas gruplarının gelişmesi için yüzmeye gönderdik. 

-Belki basketbolda, çok iyi olacak bir spor dalında uğraşmasını istiyorduk ama tabii ki gönlümüz okçuluktan yanaydı. 

-Bakmak ile görmek arasında fark vardır. Bunu tespit edebilmesi için resim kursuna gitti. 

-Birçok ülkede piyanonun hem sağ beyin hem sol beyinin gelişimine katkı sağladığı, vücudumuzun her iki tarafını kontrollü koordinasyonunu sağlaması için piyanonun çok önemli olduğunu öğrendik. 2 sene özel piyano dersleri aldı. 

-Lisanslı satranç oyuncusudur. Sporda hep bir taktik vardır. 2-3 hamle sonrasını hesaplama, sporcuya karşı kendini ayarlama… Koordinasyonu gelişsin diye basketbol kurslarına gönderdik. 

-Sahnede heyecanlanmaması için İnönü Stadında 29 Ekim’de koroda görev aldı o kadar insanın önünde şarkı söyledi. 

-Bunlar tabii ki çocuğumuzun psikolojik ve fizyolojik gelişimine katkı sağladı. 

-13 yaşında Milli Takıma girip, takım halinde dünya ikinciliğine ulaştı.

 “Yıllardır soruyorum bu soruyu kendime / Bilmem ki bu dünyaya ben niye geldim.” 

Artık bu sorunun cevabını rahatlıkla verebiliriz: Hepimiz bu dünyaya “başarmak” için geldik. 

Prof. Dr. Colin Turner neyi başarmaya geldiğimizi, “Herkes Doğuştan Başarılıdır” isimli kitabında şu sözlerle açıklıyor ve bizi uyarıyor: 

“Hepimize bir yaşam armağan edildi ve hepimiz bir amaç için yaratıldık. Bu amacı, potansiyelimizi açığa çıkarmakla ve kullanmakla gerçekleştirebiliriz. Kendi koyduğumuz sınırlamaların yaşamımızı başarıya dönüştürmemize nasıl engel olduğunu fark etmemiz gerekiyor.” 

Bu uyarıyı dikkate almaz ve gereken çabayı göstermezsek sonuçlardan şikayet etmeye de hakkımız kalmaz. Çünkü bu sefer de bize çok bilindik başka bir şarkı ile cevap verebilirler:

- Kader diyemezsin sen kendin ettin!

.

Hüseyin Burak Uçar, dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Necla DURSUN
Necla DURSUN 3 yıl önce
"Ne sevenim var ne soranım var
Öyle yalnızım ki
Çilesiz günüm yok dert ararsan çok
Öyle dertliyim ki
Bana kaderimin bir oyunumu bu"

yazınızdaki şarkıları mırıldanırken benim de aklıma bu şarkı dolandı.
Nuh
Nuh 3 yıl önce
Mete nin hikayesi gerçekten ibretlik, ders niteliğinde. Teşekkürler Hüseyin Bey,
Arda Kalan
Arda Kalan 3 yıl önce
Üstat, her yazınız ayrı bir keyif veriyor. Hem farklı konularda ilginç bilgiler ediniyoruz, hem de bu konular üstüne düşünüyoruz.
Süleyman kocapınar
Süleyman kocapınar 3 yıl önce
Çok hassas bir konu ve incelikle düşünülmesi gereken detaylar kaleminize sağlık çok güzel bir yazı
Nurullah
Nurullah 3 yıl önce
Hayirli günler, yine güzel bir yazı armağan etmişsiniz. Ellerinize yüreğinize sağlık. Kişinin sorumluğunun bilincinde olan ve kendini sürekli geliştiren bireyler ve ebeveyn olmamız gerekiyor. Peygamberimiz iki günü eşit olan hüsrandadır sözü çalışmak ve gelişmenin en büyük destekçisidir. Doğruyu ve hedefi zamanında ve anında saptamak önemlidir. Sazın doğru telini bulamazsan nasıl doğru nota çıkmayacağı gibi yanlış yerlerdeki çalma çabaları sonuca ulaştırmayacaktır. Onun için herşey zamanında ve doğru şekilde olmalı ki hedefe ulaşsın amaç.Saygılar ve Selamlar.
Sevgi
Sevgi 3 yıl önce
Güzel yazınız yine bakış açımızı değiştirdiğiniz icin teşekkür ediyorum…
Gamze Topçu
Gamze Topçu 3 yıl önce
Amaçsız ve çabasız hiç bir canlı yok yeryüzünde .Doğamız bu aslında …Emeğinize sağlık
FİKRET GÜNEŞ
FİKRET GÜNEŞ 3 yıl önce
Bu dünya ya niye geldik değil niçin getirildik bir tek amaç kul olmak gelen biz değiliz getiren belli
Selma Köroğlu
Selma Köroğlu 3 yıl önce
Başarı tesadüf değildir çok güzel bir yazı yine düşüncelere daldık teşekkürler Hüseyin bey ????????????????????????
Murat Köksal
Murat Köksal 3 yıl önce
Çok güzel bir konuya temas etmiş ve gayet güzel kaleme almışsınız. Tebrik ederim.
Feridun
Feridun 3 yıl önce
Hüseyin Bey, her zamanki gibi çok önemli bir konuyu kaleminize almışsınız. Gerçekten hayatımız boyunca bir şeyleri başarabilmek için çabalıyoruz. İnsan olmayı başarabilirsek ve gayret edersek diğer başarılarında Allah izin verirse geleceğini düşünüyorum. Kader gayrete aşıktır...
Yıldıray Yıldız
Yıldıray Yıldız 3 yıl önce
Günümüzde hepimizin diline pelesenk olmuş bir sözdür ; işten eve evden işe diye, Belki hiçbirimiz bir Mete Gazoz gibi ailemizden yana şanslı olmayabiliriz,içimizdeki yetenekleri ortaya çıkarmak için kendimiz mücadele etmek zorundayız, emek olmadan yemek olmaz, çareler üretmek yerine bahaneler üreten bir toplum olduk yanarım ona yanarım
Akif çapacı
Akif çapacı 3 yıl önce
Müdürüm çok güzel bir yazı, elinize sağlık. Herkes bu dünyaya neden geldiğini sorgulamalı.
YONCA DEMİRCİ
YONCA DEMİRCİ 3 yıl önce
İnsan ömrünün sonuna kadar neyi aradığı bilmeden gelip gitmiştir. Bu yazı da tam olarak bu noktada bize bir amacımız olduğunu hatırlatıyor. Ben inanırım ki mutluluk bizim içimizde var olmalı ve emekle birleşip başarı olarak bize dönmeli. Fikrinize, kaleminize sağlık Hüseyin Bey.
Ece
Ece 3 yıl önce
Başarı hiç bir zaman sonu olan bir şey olmadı benim için ve bu yazıyı okuduğumda da anladım ki doğru yoldayım. İnsanın sadece bir hedefi olmamalı ister büyük ister küçük bir sürü hedefim var ve hepsini teker teker gerçekleştireceğim.
Furkan
Furkan 3 yıl önce
Daha önce bu konuya böylesine hiç bakmamıştım, konuya daha farklı bir pencere oluşturduğunuz için çok teşekkürler. Elinize, emeğinize ve yüreğinize sağlık.
Selim Öztürk
Selim Öztürk 3 yıl önce
Başarı kavramını çok güzel bir şekilde açıklamışsınız sayın yazarım…Başarmak biten bişey değil süreklilik arzeden bir şey… Aslında başarmak için yapılanlar başarmaktan daha önemli ve değerli bence…Kaleminize yüreğinize sağlık…
Abdurrahman Keskin
Abdurrahman Keskin 3 yıl önce
Çok güzel. Kaleminize ve yüreğinize sağlık.
bülent özdemir
bülent özdemir 3 yıl önce
Teşekkürler Hüseyin Hocam
Nazan
Nazan 3 yıl önce
Gerçekten güzel bir yazı olmuş..Kalemine sağlık.Bize armağan edilen yaşamımızda çok mutlu ve başarılı olmamız dileğiyle...
Burhan doğruyol
Burhan doğruyol 3 yıl önce
Hüseyin kardeşim bu yazını okuduktan sonra ben de seninle ilgili şu kanaate vardım, sen yıllardır bugün için hazırlanmışsın, gerçekten yazılarını beğenerek okuyorum ve görüyorum ki pek çok “ marka” köşe yazarından daha kaliteli, dolu dolu ve faydalı hemde gayet kısa ve öz yazılar yazıyorsun. Tebrike ediyorum.
nagihan gül
nagihan gül 3 yıl önce
ellerinize sağlık çok güzel bir yazi olmuş
Mesut isen
Mesut isen 3 yıl önce
Herkes kendince niye geldiğini sorgulamakta, bununla birlikte niye geldiğini bulayanarin sayısı hayli yüksek olsa gere.Dünü bugünden farkli olmayan ziyandadir.
Ahmet Reşat SAKARYA
Ahmet Reşat SAKARYA 3 yıl önce
Hüseyin bey, emeklerinize sağlık, her zaman olduğu gibi yine güzel bir yazı kaleme almışsınız, kendi adıma çok dersler çıkarttım. Çok teşekkür ederim.
Mehmet Zeki
Mehmet Zeki 3 yıl önce
gereken çabayı göstermezsek gereken çabanın tartısı ölçüsü nedir? güzel yazı emeğinize sağlık
Cumhur Karasu
Cumhur Karasu 3 yıl önce
Hepimizin bu dünyaya başarmak için geldiği doğrudur, ancak başarı nihai bir son değil, bir merhaledir. Ve hayat ardı ardına sıralanmış merhalelerden oluşur başarılması gereken. Gerçek başarı da tüm bu merhalelerin topyekûn sonucu olsa gerek
Mümin Solak
Mümin Solak 3 yıl önce
Başka ne söylenebilir ki. Tebrikler…Ailece yazılarınızdan istifade etmeye çalışıyoruz.
Ergün Kahya
Ergün Kahya 3 yıl önce
Hüseyin Bey kaleminize sağlık. Yazılarınızı beğenerek ve keyifle okuyorum. Tebrik ediyorum.
Ali Osman Tuncer
Ali Osman Tuncer 3 yıl önce
Mete nin hikayesi toplumumuzun kaybolmuş nice değerlerine bir selam sanki
Yasemin
Yasemin 3 yıl önce
Çok doğru başarılı olmak hiç kolay değil. Planlı çalışmak gerekiyor
Nigar Özel
Nigar Özel 3 yıl önce
Bence yaşamda mutluluğun anahtarı bu sorunun cevabını çabuk bulmakta çok güzel bir yazı yine tebrikler
Fatih TUNCA
Fatih TUNCA 3 yıl önce
Kaleminize sağlık