En son yazacağımı en başta yazayım; Galatasaray’ın hocası Okan Buruk’tur ve bu sezon sonuna kadar böyle devam edecek.
Sezon sonu, duruma göre bakılır ve gereken neyse yapılır.
Kayserispor maçına dönecek olursak, taraftar baskısıyla, "Kerem ilk 11’de başlamasın" dendi, ilk 11 başlamadı.
"Mertens sol açık Mata 10 numara oynasın" dediler ve öyle de oldu.
Sol bek de Kazımcan’ı istediler, oynadı.
Şimdi taraftar kalkmış, sosyal medyada Okan Hoca’yı yerden yere vuruyor, hocalığını eleştiriyor.
Daha sezonun 10. haftası, yolun başı.
Ne gördünüz de hemen hocayı göndermeye kalkıyorsunuz.
Torrent denen “genç oyuncu düşmanı”na bile 20 maç sabır gösterdiniz.
Bu arada, evet Okan Hoca ve yönetim - taraftar eleştirisine bir süre kulak kapamalı.
Her eleştiriyi de kafaya takmamalı.
Yoksa kadroyu hoca değil taraftar yapar.
Şu ana kadar hoca, taraftarı kırmadı, hiç karşı karşıya gelmedi.
Artık bu saatten sonra yapılacak tek şey Galatasaray’ı “doğrayan hakemler”e verilecek en sert tepki olmalı.
Tekrar Kayserispor maçına dönecek olursak, daha 1. dakikada Galatasaray’ın penaltısı verilmedi.
Kayserispor'un faullü golü geçerli sayıldı.
Barış Alper’in nizami golü iptal edildi.
Şimdi soruyorum, sorun Okan Hoca’da mı yoksa Galatasaray’ı sezon başından beri “katleden” hakemlerde mi?
Galatasaraylılar, gün birlik olma günü, Okan Hoca’ya, yönetime ve futbolculara sahip çıkma, sabır gösterme günüdür.
.
Yusuf Polat, dikGAZETE.com