HESAP BİLMEYEN ÇAVUŞLAR DÖNER NATO’YU AVUÇLAR!
Romanya Devlet Başkanı Klaus IOHANNIS, NATO Genel Sekreterliğine adaylığını açıklamış.
“Doğu Avrupa Ülkelerinin NATO’ya önemli katkılar sağladığını dolayısıyla NATO Yönetimi’nde de güçlü bir şekilde temsil edilmeleri gerektiğini” söyleyen bu arkadaş ayrıca,
“20 yıldır NATO üyesi olduklarını, NATO’nun tüm misyonlarına destek verdiklerini, Balkanlar ve Karadeniz’in güvenliğine katkı sağladıklarını, bu performansa dayanarak da Genel Sekreterliğine aday olduğunu” söylemiş.
Biz mi yanlış anlıyoruz yoksa bu adam, resmen anamıza mı sövüyor?
Yahu arkadaş! NATO denilen bu kendine dost baş belası, 1949’da kurulmadı mı ve lanet olsun o güne ki biz de boynumuzdaki ipi 1952’de bunların eline vermedik mi?
72 yıldan beri, İtalya, Fransa ve Almanya’nın önünde, NATO’nun en güçlü 3. Ordusu Türkiye’nin değil mi?
En çok katkıda bulunan 8 ülkeden, 1100 personel ile en çok sürdürülebilir destek veren ilk 5 ülkeden biri değil miyiz?
Irak’ta, Bosna-Hersek’te, Kosova’da, Afganistan’da Aden Körfezi’nde, Libya’da bizzat görev almadık mı?
Eee?
E’si, dünkü çömez kıytırık Romanya, NATO Genel Sekreterliğine aday, neredeyse NATO’yla yaşıt, kartal yuvası Türkiye’den ise çıt yok.
Yuhh kere yuh olsun…
Peki 75 yıllık NATO, bugüne dek nasıl yöneltilmiş?
Toplamda 13 genel sekreter görev yapmış. Bunlar arasında 15 gün görev yapan İtalyan Alessandro RIZZO da var, 13 yıl koltuğu kimselere bırakmayan Hollandalı Joseph LUNZ da.
Tüm Genel Sekreterler toplamda 8 ülkeden çıkmış.
Bunlardan İtalya 4 kez, İngiltere ve Hollanda 3’er kez, Belçika 2 kez, Almanya, İspanya, Danimarka ve Norveç de 1’er kez bu şerefe nail olmuşlar.
Türkiye ne yapmış peki?
Merak etmeyin boş geçmemiş.
1969-1971 arası tam 2 yıl boyunca, koç gibi Genel Sekreter Yardımcılığı yapmışız.
Yani çıldırmamak elde değil.
72 yıldır çekilen onca cefaya rağmen, bu ülkeyi yönetenlerin hiç mi aklına gelmez Genel Sekreterliğe aday olmak?
Bu nasıl bir aymazlık, nasıl bir çapsızlık, nasıl bir ihanet anlamak mümkün değil.
Şaka yapmıyoruz, gayet de ciddiyiz. Zira “hak verilmez alınır” diyenlerdeniz.
“Aday olsan ne olacak, kabul edilecek mi sanki?” diyenlere yanıtımız; “İş bilenin kılıç kuşananındır” arkadaş.
Aksini düşünüyorsan, “Dünya beşten büyüktür” diye çırpınmanın kime ne faydası var?
Bir iste, iki iste, gör bakalım 7’ncide, 8’ncide ne oluyor?
NATO’nun, 1952’den bu yana darbeler, kumpaslar, ambargolar dışında ne katkısı oldu bu ülkeye?
Biz ne zaman büyük düşünüp büyük oynayacağız?
Türkün sesini, Türkün gücünü dünyaya ne zaman duyuracağız?
Son imparator STOLTENBERG’in görevi Ekim 2024’te bitiyor.
Al sana fırsat!..
Türkiye, Ekim’de yapılacak olan NATO Genel Sekreterliği seçimlerine mutlaka ve mutlaka aday olmalıdır.
Ve biz BAĞIMSIZLIK PARTİSİ olarak aday kim olursa olsun yeter ki bir Türk olsun, bu sürece tam destek vermeye hazırız.
YAŞASIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ,
VAR OLSUN TÜRK MİLLETİ.
.
Yener Bozkurt, dikGAZETE.com
-Bağımsızlık Partisi Genel Başkanı, Emekli MİT mensubu