Bu içsel güdü, belirli bir yaşa gelmiş birçok kişide mevcuttur.
İnsanoğlu, yaşadıklarını ve kalan yaşama süresini anlamlandırmak için "Hayat" kavramına dinsel / ideolojik / sosyolojik manalar vermek ister.
Peki, hayatın anlamını bilme isteği/güdüsü, bu hayatı anlayabilmek için tek başına yeterli midir?
Tabii ki bu istek, tek başına yeterli değildir; bu isteğe ilave olarak "Gayret" lazımdır.
Dolayısıyla bu hayatın idrakine ancak, "Hayatın anlamını Bilme/Öğrenme gayretinde" olanlar ulaşacaktır.
Her an her istediğimizi edinebiliyor muyuz?
Edinmek istediğimiz herhangi bir şey için, öncelikle içimizde bir “istek" oluşur, daha sonra bu isteğin gerçekleşmesine yönelik "fiili gayret" neticeyi belirleyecektir.
Şimdi hayatımız boyunca sahip olduğumuz "fiili gayret” potansiyelimizi 100 birim olarak kabul edelim, daha sonra da bunun ne kadarını maddesel ihtiyaçlara, ne kadarını "hayatın anlamını bilme"ye ayırdığımızı bir düşünelim.
Çoğumuzun gayretinin büyük bir oranının “Maddesel (mal / mülk / makam / iş...gibi) olgular"a ayrıldığı ortaya çıkacaktır.
Ömrümüzün büyük bir kısmını “Maddesel" edinimler için harcadığımızdan dolayı, bedenimizi erken yaşlarda tüketiyoruz.
Böylece, hücrelerin kendilerini yenileme gayreti de düşmektedir, çünkü bedenin kendini diri/canlı tutmasını gerektirecek bir “İçsel güdü/ mana" kalmamıştır.
Hayatın anlamını “Bilme / öğrenme isteği”, bir çoğumuzda olmasına rağmen, bu isteği gerçekleştirecek "Anlama gayreti"nden yoksun oluşumuz, mevcut "Küresel sistem"in ayakta kalabilmesinin teminatıdır.
***
Suriye meselesi… Gören var mı!
Hazreti İsa döneminde konuşulan Aramice’nin dünyada son yaşatıldığı yer olan Suriye’nin Malula kasabası darmadağın edilirken, ne hikmetse Vatikan başta olmak üzere Hristiyan dünyasından hiç ses gelmemişti…
IŞİD ve türevi örgütlerin Malula'ya benzer tarihi bir çok bölgeyi tahrip etmesi, hangi izlerin kimin lehine silinmesini sağladı?
Şu ülkede Suriye meselesinin çıkmasındaki görünen siyasi/askeri boyutu dışında, derinlerde yatan sebepleri anlatacak donanımda birinin ekranlara çıkartıldığını ben görmedim, gören veya duyan varsa haber etsin!..
.
Cengiz Han Güven, dikGAZETE.com