Havle'den Günümüze Mücadele Örnekleri
Havle binti Salebe'yi eşi, bir cahiliye geleneği olan zıhar ile boşar. Anlık bir öfkeyle ikisi de zor duruma düşer. Havle, Peygamberimize gelir anlatır durumu, çocukları olduğunu evliliğinin bu sebeple bitmesinin haksızlık olduğunu söylese de umduğu cevabı alamaz.
Durumunu Allah’a anlatır, dua eder.
Gelen ayetler, “seninle, evliliğini kurtarmak için mücadele eden kadını Allah işitti” diye başlar söze…
Ve Havle'nin istediği olur.
Aradan yıllar geçer…
Halife Ömer zamanıdır…
Halife, yönetim ekibiyle bir yere giderken, bir kadın çıkar karşılarına.
Ömer, kadını dinlemeye başlar.
Ömer onu sessizce dinler, dinler…
Epey vakit geçer.
Kadın da uzatır konuşmayı.
Etrafındakiler şaşırır bu duruma.
Kadından ayrılınca sorarlar; “neden bu kadını bu kadar dinlediğini” merak etmektedirler.
Ömer der ki;
- Siz bu kadının kim olduğunu biliyor musunuz?” Havle binti Salebe...
“Bu kadını, Allah dinledi ve hakkında ayet gönderdi, ben mi dinlemeyeceğim, vallahi sabaha kadar konuşsa yine dinlerdim” der.
Yine Hz. Ömer dönemidir.
İslam coğrafyası genişlemiş, Müslümanlar zenginleşmişlerdir. Kadınlar da evlenirken erkeklerden istedikleri mihri arttırmaya başlamışlardır.
Erkekler bu durumdan şikayetçidirler.
Bu konuyu Halife'ye açarlar. O da bir hutbesinde, kadınları bu konuda uyarır.
Cemaatte kadınlar da vardır.
Aralarından biri ayağa kalkar ve Halife'ye şöyle der:
- Allah ve Rasulü’nün koymadığı yasakları sen koyamazsın ey Ömer!
Mihrin miktarı konusunda bir sınır ya da yasak yoktur Kur’an ve Sünnette!
Halife Ömer, herkesin içinde itiraf eder:
- Vallahi kadın doğruyu söyledi!
Bir kıssa daha anlatılır Ömer ile ilgili.
Yaşlı bir kadın, fakirlikten torunları için taş kaynatmaktadır. Ömer, tebdili kıyafet gezerken bu olaya şahit olur ve kadına “neden Halife'den yardım istemediğini” sorar.
Kadın da “Halife olmasaydı o zaman, onun benden haberdar olması gerekirdi” minvalinde cevap verir.
Ömer, hatasını anlar ve gereken yardımı bizzat kendisi yapar.
Ömer ile ilgili bu son kıssayı huşu ile anlatan;
“Doğrudan Kur’an’dan alıp ilhamı,
Asrın idrakine söyletmeliyiz İslam’ı" söylemiyle yola çıkan ve onun fikriyatının yılmaz takipçileri olanların, konu kadın olunca geleneklerine sıkı sıkıya bağlı kalmaları ve Allah ve Rasulü’nün koymadığı yasakları savunmaları bir hayli ilginçtir...
Konu Ömer ise akla gelen ilk şey Faruk olmak, doğruyu-yanlışı, adaleti-zulmü fark edebilmektir.
Yakın bir dostunuz, arkadaşınız aleyhine bile olsa “vallahi kadın doğru söyledi” cümlesini kurabilmektir adalet.
Olsun, biz yine de mücadeleye devam etmeliyiz.
Allah, mücadele edenleri işitir. Bazen hemen müdahale eder bazen müdahalesini kıyamete bırakır!..
.
Sevim Korkmaz, dikGAZETE.com
.
