Taaa denizin öte yakasında elin gavuru, İstanbul'un göbeğinde “Ayasofya Camii'nde Kur'an okunuyor” diye dizlerine vurarak, hazımsızlığını cıyaklayarak(!) ilân ederken; vatandaşının yüzde 99'u Müslüman olan Türkiye'de ve onun en güzel şehri olan İstanbul'da, yayın yapan Cumhuriyet gazetesi de “okul bahçelerinde Cuma Namazı kılınıyor” diye feveran ediyor...
Efendim, 29 Mayıs 2020 Cuma günü, İstanbul'un fethinin 567. yıl dönümü münasebetiyle tertip edilen programda, Ayasofya’da, Fetih Sûresi tilavet edildi ve dualar yapıldı.
Bu durumdan rahatsız olan Yunanistan'a Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy gereken cevabı verdi;
“Türkiye, Ayasofya'nın ne dünya çapındaki abidevi niteliğine ne de 1972 UNESCO Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına dair Sözleşme'ye aykırı hareket etmiştir. Ayasofya, Türkiye'nin ve insanlığın önemli bir değeri olarak kalacak ve korunmaya devam edilecektir. Yunanistan'ı tarihsel komplekslerden arınmaya dâvet ediyoruz." (dikgazete.com, 30 Mayıs 2020)
Malûm, atamız Fatih Sultan Muhammed Han, bundan asırlar öncesinde Konstantiniyye’yi feth ederek İslâm beldesi yapmış; Ayasofya'yı da kiliseden camiye dönüştürmüş ve ilk Cuma namazını da burada eda etmişti...
Arkasından gelen diğer ecdadımız da bu güzel şehrin 7 tepesini narin, zarif minarelerle çevreleyen muhteşem camiler inşa ettiler ve hâlâ dimdik ayaktalar, Müslümanlar buralarda ibadetlerini yapıyorlar...
Arkadaş burası, bizim ecdadımızdan kalan vatanımız, istediğimiz yerde kitabımız Kur'an-ı Kerim'i okuruz, çünkü burası İslâm beldesidir, senin taaa ötelerden efelenmelerin bize vız gelir, tesir etmez...
Haydi kendi işine bak; ülken ne halde onunla meşgul ol!...
Bununla beraber, bir de bu beldede yayın yapan ve fırsat buldukça İslâm’a ve Müslümanlara hakaretler içeren; kendi ifadeleriyle “İmam hatiplileri” ötekileştiren haberlerle, ellerinde- eteklerinde ne varsa, salya-sümük saldırışa geçiyorlar...
İnsan bir durup etrafına bir bakar, gerçi onların bulundukları semtten, bazı gerçekleri görmeleri pek mümkün değil her halde...(!) İşte, etrafına at gözlüğüyle bakan Cumhuriyet gazetesinden bahsediyorum.
Yine Müslümanlara karşı kin ve garazla bakan, 29 Mayıs 2020 Cuma tarihli nüshasında, bakın neler döktürüyorlar birinci sayfa manşette; “Eğiticimler, cuma namazı için açılan okul bahçelerinde bugün cemaate hizmet edecek”, “Öğretmen köle mi!” başlığıyla yer alan haberin spot cümleleri ise şöyle:
"İçişleri Bakanlığı cuma namazlarının okul bahçelerinde de kılınması için valiliklere yazı gönderdi. Kadrosu MEB ile yarışan Diyanet dururken öğretmenler cumaya gelen yurttaşlara kolonya ve mendil dağıtımında görevlendirildi. Temizlik, ses sistemi, minber oluşturulması gibi görevler de okul müdürlüklerine verildi. Eğitim-Sen ve Eğitim-İş, tüm inançlara eşit uzaklıkta olması gereken okullarda dini etkinliğin uluslararası sözleşmelere de anayasa da aykırı olduğunu belirtti. Sendikalar, ‘öğretmenleri kolonya ve peçete tutmak gibi mesleki saygınlığı zedeleyecek resen uygulamalara karşıyız’ tepkisini gösterdi."
Ayrıca aynı yerde başka bir haberde de, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın şahsında İmam-Hatip okullarını ve öğrencilerini aşağılayan ifadeler yer alıyor:
“Erbaş Klasiği-İmam Hatip güzellemesi (başlık); Ayrımcı ötekileştirici ve anayasaya aykırı açıklamalarıyla tepki çeken Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, şimdi de başta bilim olmak üzere her alanda niteliksiz eğitim veren imam hatip okullarının artırılmasını istedi. Erbaş,'ülkemiz imam hatip neslinin gayretleriyle bu günleri yaşıyor' dedi.”
Asıl sen uydurma!..
Yalan ve aşağılayıcı haber ve yayıncılıkla; bölücülük yapıyor, kin ve nefret tohumları saçarak, toplumda kargaşa çıkarma hayalleri oluşturma peşine düşüyorsun Cumhuriyet!...
Millî ve manevî değerlerden bihaber, Donkişot gibi kılıcını havaya saldırıyorsun..(!)
İmam-Hatip okullarında öğrenim gören öğrenciler de bu vatanın evladı, ders veren öğretmenleri bu devletin görevlisi...
İmam-Hatip okullarının müfredatı da tıpkı diğer okulların olduğu gibi, Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yapılıyor. Orada ne varsa öğrenciler ona göre ders görüyor...
İmam-Hatipliler uzaydan gelmiş, bilinmeyen yaratıklar değil, lütfen biraz edeb ve nezâket olmalı; lâkin bu özellikler, sizin tarafınızdan gösterilecek meziyetler değil galiba!..
Bu arada, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın vazifesini yapmasından ve Allah'ın âyetini ve İslâm’ın hükümlerini anlatmasından niye bu kadar rahatsız oluyorsunuz? Yoksa sizin dininiz başka bir “din” mi?..
Yalnız ancak bu kadar, mesnetsiz habercilik yapılır...
Ya, biraz doğru-dürüst, meslek lisanıyla ifade ediyorum “ayağı yere basan” bir haber verin ki; bütün millet öğrensin, bilgi sahibi olsun. Bu kadar kin ve nefretle masa başında oturarak "çala- kalem" demiyorum, klavyeyi gözü kapalı kullanmak bu kadar olur yani...(!)
Eline aldığın bir belge varsa, onu önce iyi okumak; anlamadığın yerleri, bilgisi olanlara danışmak lâzım...
Her kulağa gelen fısıltının hemen “haber” yapılmayacağını bilmek gerekiyor... Tabii bu merhaleleri, önce habere imza atan muhabir, kullanan ve değerlendiren editör ve yayına izin veren yayın yönetmeni bilmesi gerekiyor; ama ne gezeeerrrr!..
“Çamur at izi kalsın” mantık hep bu...
Bakın İçişleri Bakanlığı'nın Valiliklere gönderdiği, 22 Mayıs 2020 tarihli; Cami ve Mescitlerde Cemaatle İbadet Edilmesi Genelgesi: Baştaki maddelerin habere konu olan yanlış ve yanlı ifadelerle ilgisi yok.
Konuyu izah eden madde şöyle: 19.)(madde) CUMA NAMAZI,
b) bendi; Cami bahçesi/avluların yeterli olmadığı yerleşim yerlerinde il/ilçe müftülüklerinin teklifi ile ilçelerde kaymakamlar, illerde valilerin onayı ile uygun görülen açık alanlarda, alınacak tedbirler çerçevesinde cuma namazı kılınabilecek.
g) bendi; Cuma namazı kılmak için belirlenen açık alanların namaz öncesi ve sonrası, belediyelerle işbirliği içerisinde temizlenmesi/dezenfekte edilmesi sağlanacak.
İşte bahsedilen genelge ortada, hani yalanınızın geçtiği yer nerede?
“Öğretmenler kolonya ve mendil dağıtımında görevlendirildi, temizlik, ses sistemi ve minber oluşturulması gibi görevler de okul müdürlüklerine verildi.” Bu cümleler, maalesef hiçbir maddenin içerisinde yok!..
Ben, genelgeyi iki-üç defa okudum, Cumhuriyet manşetinde atılan böyle bir maddeye rastlamadım.
Pes yani!..
Bu kadar da atmasyon olmamalı!..
Yaklaşık üç aydır koronavirüs salgını sebebiyle çok çetin ve sıkıntılı vakitler geçiriyoruz.
2,5 aydır okullarda öğretim yapılmıyor; öğretmenler ve öğrenciler evlerde, sadece idareciler, tedbirler çerçevesinde nöbetleşe mesaiye gidiyor. Okulda olmayan öğretmenler, nasıl kolonya ve mendil dağıtacak?
Her taraf boş, okul bahçeleri müsait yerler; ne olur yani vatandaş da burada, Cuma Namazı kılsa; kıyamet mi kopar?
Anayasanın 24. maddesinde, “Din ve vicdan hürriyetinin teminat altına alındığı” yer alıyor.
Yetkililer de buralarda, Cami ve namaz kılınacak yerlerin yeterli olmadığı durumlarda Cuma Namazı kılınmasına izin vermişlerse bunun yasakla ne alakası olabilir?..
.
Osman Ovacıklı, dikGAZETE.com