Rusya - Ukrayna savaşı devam ediyor.
“Seferberlik Kararı”yla ülkeden ayrılmak isteyen Ruslar ve Kafkasyalıların bir kısmı da Gürcistan sınırında.
Sınırları içerisinde Amerikan üsleri bulunan, Avrupa’yı Rusya’ya karşı destekleyen, Avrupa’nın menfaatlerini cezbedip, insan hakları konusundaki kişiye özel duyarlılığı lehine kullanmak ve Abhazya ve Osetya’da yeniden kan dökmek isteyen Gürcistan, sahte, tarihi belirsiz veya kurgu fotoğraflarla bir soykırım yalanı uyduruyor.
Bu yalanlara inananların, o günlere dair Abhazya ordusu görüntülerini izlemelerini tavsiye ediyorum.
Nerede Rus askeri, nerede silah, hatta nerede profesyonel ordular? Birkaç tank ve helikopter göreceksiniz, hepsi Gürcistan ordusundan savaşla alınmıştır.
Evet bir yandan Avrupa’ya şirin ve mağdur görünmeye çalışan Gürcistan, öbür yandan Rus menfaatlerini de gözetmeyi ihmal etmiyor. Açık bir biçimde ırkçılık yaparak sınırdan Rusları geçirirken, Adiğe, Çeçen, İnguş ve Dağıstanlıları geri çeviriyor.
1864 Büyük Çerkes Soykırımını tanıdığını söylerken, Çerkesleri bir savaşın içine geri iten ve ölümlerini kolaylaştıran sahte dostun maskesi bir kez daha düştü. “Gürcistan dostumuz” diye saçmalayanların binlerce Abhaz- Adiğe kardeşliğini bozmak için sürekli fitne peşinde koşanların yalancı ağızları sustu.
Bir kez olsun doğruyu dile getiremiyorlar!
Öte yandan gözünü kan bürümüş Gürcistan faşizmi, yeni bir kriz için inatla çaba harcıyor. Kurnaz, sinsi bir plan bu.
Abhazya sınırına akın akın insan yığacak, bir mülteci kriziyle işgal girişiminin ilk adımını atacaklar.
Düşünün Abhazya sınırında sivil giyimli binlerce insan, bu konuda Suriye ve Afganistan sebebiyle deneyimlisiniz.
Hayal edin!..
Sınır kapısında kimliği belirsiz binlerce kişi...
Bunlar profesyonel asker, haydut, katil de olabilirler; 92’de olduğu gibi.
Sınırdan geçmelerine izin verseniz, sivil giyimli bir orduyu, katilleri, sapıkları içeri almış olabilirsiniz, izin vermeseniz bu güya mültecilerle arbede yaşayabilirsiniz.
Sonra hemen “insan hakları” denecektir; öldürmek, yok etmek istedikleri insan değilmiş gibi.
Avrupa’nın kendi sınırlarındaki bir çatışmadan ziyade Kafkasya’da bir gerilimi tercih edeceğine inanıyorum.
Ukrayna’da kazandıkları sürece Kafkasya’da kaybetmek umurlarında olmayacaktır.
Tıpkı Suriye, Irak ve Afganistan’da olduğu gibi kaç kişinin katledildiği, kaçının tecavüze uğradığı, açlıktan, hastalıktan öldüğü de umurlarında olmayacak.
Ölenlerin Gürcü, Rus ya da Abaza olmasının da onlar için bir önemi yoktur.
Küçük halkların yaşamak için yegane yolu, egemenler uğrunda ölmemek, birbirlerinin elini tutmaktır.
Gürcistan halkı, faşizmi kendi topraklarında yenmeli, kendi çıkarından başka bir şeyi umursamayan batının gözüne girmek için herşeyi yapan liderlerine “dur” demeli ve kardeşlerine barış elini uzatmalıdır.
Yaşasın Kafkas halklarının bin yıllık kardeşliği!
.
Ülkü Menşure Solak, dikGAZETE.com