Son günlerde iktidar ile muhalefet arasındaki polemik şudur:
İktidar;
Darbe bildirisi yayınlayan amirallerin gerçek olduğunu.. 128 milyarın ise kaybolmasının söz konusu olmadığını söylüyor.
Muhalefet ise;
128 milyarın buharlaştığını.. Amirallerin ise görüşlerini bildirdiklerini, bundan çok fazla bir mana çıkarılmaması gerektiğini söylüyor.
- İyi ama bildiri neden gece yarısı yayınlanıyor, gündüzler çuvala mı girmişti?
- Her vatan evladı gece-gündüz memleketi düşünür. Ha gece ha gündüz ne fark eder!?
- Tamam, da.. bunların tamamı asker ve askerlikteki en önemli kuralın, toplu olarak itiraz şikâyet vb. toplu eylemin yapılamayacağı, bunun isyan olduğunu en iyi şekilde amirallerin bilmesi gerekmiyor mu?
- Aman yaa.. Kafanı taktığın şeye bak! Bunların hepsi emekli… Emeklilerin darbe yaptığını kim görmüş… Bunlar boş şeyler.
- Bildiride “Aksi takdirde…” diye başlayan bölüm resmen tehdit kokuyor.
- Ya hu asker adam… Ömür boyu “Rahat! Hazrolll..!” demekten dili sürçmüştür. Askerlikte “Lütfen rahat, lütfen hazrol!” diyecek hali yok ya… Ondan.
- !!!!….
128 MİLYAR
- Neyse, siz bunları bırakın da 128 milyarı ne yaptınız? Onu söyleyin!
- 128 milyar lira mı?
- Ne lirası dolar dolar!
- Sizin bıraktığınız paralar mı bunlar?
- Hayır!
- Ecevit’in bıraktığı mı?
- Hayır!
- Peki kim?
- Ya hu her kim koymuşsa Merkez Bankasına koymuş işte! Siz o paraları nasıl kaybettiniz onun hesabını verin…
- Tamam, anladım..hesabını vereceğim de, yanlışa meydan vermemek için tekrar sorayım; 128 kuruş mu demiştiniz? Küçük bir rakam ya.. gözden kaçmış olabilir.
- Ne kuruşu kardeşim! 128 MİLYAR DOLAR!
- Yok devenin…
- Deve mi?
- Boş ver! Diyorum ki, Merkez Bankası’nın tüm hareketleri şeffaf ve kamuoyu ile paylaşılıyor. İnternete girip Merkez Bankası’nın bilançosuna bakarsan bu paranın nerede olduğunu görürsün!
SAĞIRLARA LAF ANLATMAK
- Yazık değil mi bu kadar parayı buharlaştırdınız!
- Ya hu ne buharlaştırması? Para orada duruyor işte!
- Bu parayla neler neler yapılmazdı ki…
- Bir şey yaptığımız yok diyorum. Para hareketlerine bak! İnanmıyorsan adamlarınızdan Masum Türker’e sor…
- İnsanlar evine soğan-patates götüremezken, hem de bu kovid döneminde 128 milyara nasıl kıydınız?
- Allah Allah! Kaybolan para yok diyorum. Milletvekiliniz İlhan Kesici de böyle bir şeyin mümkün olmadığını söyledi ya…
- Aylan bebek, Ege’nin karanlık sularına gark olurken, siz 28 milyarı…
- O Aylan bebeği kaçırtan sizin bitmeyen şikâyet ve tacizleriniz değil miydi?
- Kaç mültecinin derdine derman olurdu o 128 milyar…
- Sabah-akşam “Suriyelileri istemiyoruz..geri gönderin” diyen siz değil misiniz?
- Ama onlar da her tarafa doluştular. Biz onları mülteci sanıyorduk “insan” çıktılar karşımıza…
- Ya hu bi dakika ya! Biz neyi konuşuyorduk da mevzu buraya geldi?
- Hiiiç! Laf olsun torba dolsun, müntesiplerimizi oyalayacak bir şeyler olsun yeter.
GERÇEKTEN ÖYLE Mİ?
Laflar bu şekilde uçuşup gidiyor…
Ama…
Eğer hükumet 104 Amiralin bildirisine karşı dik durmasaydı, bugün 128 milyar doların kaybolduğunu farklı bir şekilde konuşuyor olurduk.
Belli ki,
Bir plan çerçevesinde bir şeyler hazırlanmış..
Gün gün, yalan-yanlış mevzular, arka arkaya piyasaya sürülüyor.
Bunların maksadı;
Hükumeti bu boş mevzularla uğraştırarak iş yapamaz hale getirmek.
Böylece…
Pandemiden dolayı zor durumda kalmış, hoşnutsuz kitleyi harekete geçirerek, ülkede kargaşa çıkarmak.
Öyle ya!
Esnaf kepenk kapatmış, iş yapamaz haldeyken
İktidar 128 milyarı…
…
NİYETLERİ…
Ülkemizi eski günlerdeki gibi kendi içinde didişen…
Doğu Akdeniz, Libya, Suriye, Azerbaycan, Türk Cumhuriyetleri ve Afrika ile ilgilenmeyen bir ülke olsun istiyorlar.
Böylece…
Amerika, Avrupa, Rusya ve Çin’e gün doğsun..
Biz de saf dışı kalmış bir vaziyette kenardan seyredelim.
LİBYA…
Zaten deyip durmuyorlar mı “bizim Libya’da ne işimiz var?” diye.
Hâlbuki tüm Avrupa, Libya’daki yeni hükumetin ayağına giderken
Libya liderinin, tüm bakanlarını toplayarak Türkiye’ye gelmesindeki mesajı aldılar mı?
Olayların gidişatını fark ettiler mi?
Hiç sanmıyorum. Nato kafa nato mermer…
Peki,
Bu 128 milyar safsatasına inanan çıkar mı?
“MENDERES, 12 UÇAK ALTIN KAÇIRIRKEN YAKALANDI”
Çıkar!..
Zamanında türlü yalanlarla milleti kandırmamışlar mıydı?
Nitekim
E. Altay o günlere gönderme yaparak “Sonunuz Menderes gibi olacak..” tehdidinde bulundu.
Anında cevabını aldı tabii…
Karşılarında Menderes gibi çaresiz ve kibar bir adam var sanıyorlar.
E. Altay’ın gönderme yaptığı
1960 darbesi, Menderes ve DP hakkında akla hayale gelmeyen yalanlar üretmişti.
CHP tabanı da sevinerek bu yalanlara sarılmıştı o zaman.
Onlardan biri çıkıp da
- 12 Uçak altın ne demek?
- Uçaklar nereye gidecek?
- Bu altınlar kaç ton yapar?
- Böyle bir şey mümkün mü? diye soramadı.
Akıl edip de soracak olanların da cesareti yoktu.
Çünkü…
Darbeciler öyle bilenmişti ki, itiraz edenin kellesini almaya hazırdılar.
Neticede…
Bu yalan ve iftiralarla 3 mazlum insan darağacına gitti.
Askeri darbe ve idamlar ülkemizi en az 10 yıl geri attı.
Bilindiği gibi…
O darbelerin arkası kesilmedi.
Böyle olunca…
Dünya milletler yarışında saf dışı kaldık.
Şimdi tam toparlanıyorken…
Yalan ve tezviratlara yeniden başladılar
Ama…
Bu sefer karşılarında “Menderes” yok.
Allah’ın izniyle…
Ülkemizi çıktığı bu yoldan geri çeviremeyecekler.
.
Emin Batur, dikGAZETE.com