USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Gardrop Atatürkçülüğü

21-09-2019

Gaziler Günü” ardından yine “alışıldık haberler”den biri vardı gündemde:

“İzmir’de başörtülü olduğu gerekçesiyle kadın sunucuyu protesto edenler…” 

Olayın çok üzücü ve düşündürücü olduğu aşikar. Lakin en trajik yanı, olayın faillerinin “Gaziler” olduğu iddiası. 

Gaziler, iddiaya göre, protestolarına gerekçe olarak ise hanımefendinin kıyafetinin “Cumhuriyet değerlerine uygun görülmemesi”ni ifade etmişler.

Cumhuriyet’in kurulduğundan beri belki de istisnasız en “istikrarlı” gündem maddemiz, kıyafet üzerinden yapılan kısır modernlik ve medeniyet tartışmaları. 

1997’de yaşanan ve bin yıl süreceği dile getirilen “28 Şubat Süreci”nde yaşanan mütedeyyin kesimin medyada şeytanlaştırılması eylemi ve eğitim hakkı elinden alınan gencecik kızlar, tarihe bir kara leke olarak geçmişti.

Yazıya eğer bir kavram ile devam edecek olursam, bunun için en uygun kavramın “Gardrop Atatürkçülüğü” olacağını söylemek mümkün.

Peki, nedir bu Gardrop Atatürkçülüğü!.. 

Bu kavramı, “Atatürk’ü ve devrimlerini anlamayı (!) kılık kıyafete ve şekle indirgeyen zihniyet yapısı ve sığ dünya görüşü” olarak tanımlıyorum.

Toplumu ayrıştıran, kimi kesimleri ötekileştiren, çoğulculuğa ve demokrasiye zarar veren akıl-dışı bir tutum.

Kimi kesimler, aslında Atatürk’ün hedefinin ilerleme ve değişim olduğunu hâlâ idrak edemediler. 2002’den bu yana yaşanan “İslami kesim”in ekonomik ve toplumsal ve sosyal alanlarda görünürlüğünün artması da ilerlemenin bir tezahürüdür, “Pluralizm”in bir yansımasıdır ve Ata’mızın hedef olarak gösterdiği “Muasır medeniyet” seviyesinin üstüne çıkmak için elzem olan demokrasinin de bir ön şartıdır.

Daha demokratik ve özgür günler için ele ele olmak dileğiyle….

.

Dr. Begüm Burak, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @begumburak1984 , @dikgazete

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?