Mevsimlerin ‘dört mevsim’ olduğunu bilirdik, bugüne kadar. Beş mevsimin, üstelik bir spor kulübünün aklımızın bir köşesinden bile geçmezdi.
Futbol başta olmak üzere sporun bu denli mana kazanacağını, İstanbul’un Başakşehir ilçesinde 5 Mevsim Gençlik ve Spor Kulübü ve onun değerli başkanı Muhittin Küçük ağabeyimizle tanıştıktan sonra anladık.
Kendisi 73 yaşında olmasına rağmen bitmeyen heyecanla, her defasında gençlerle birlikte, gençlerin ağabeysi…
Spor kulübünün dünü 2016, yani kısa bir geçmişi olmasına rağmen, gençlere yönelik faaliyetleri 13 yıl öncesinde kurulan dernekle başlamış…
Kulüp Başkanı Muhittin Küçük ağabeyimiz 73 yaşında, Başakşehir’de “ideal bir gençlik” düşüncesiyle çıkılan yolda, hayata geçirilen örnek proje sayesinde, bugün “Sporun beş mevsimi”ni oluşturan ‘bilge’ olarak görmek, göz ardı edilmeyecek kadar önemli; abartı olarak yorumlanmayacak kadar da gerçek.
Muhittin Küçük ağabeyimizin ‘ideal bir gençlik’ için çıktığı yolda, çalışmaları anlattıklarını sadece kulak kabartmak veya okumak yetmez.
“5 Mevsim”in dernek olarak kurulması, Gençlik ve Spor Kulübü sürecinden günümüze kadar geçen zaman dilimini belgesel haline getirmek, kişisel macera ve menfaat değil, toplumsal kazanıma dönüşmesi için önemli.
Kulübün değerli başkanı Muhittin Küçük ağabeyimiz ile yaptığımız, söyleşiler, tarihi sürece aktarılacak kadar önemli, kitaplaştırılacak kadar da detaya sahip.
İşte, dünü ve bugünüyle 5 Mevsim Gençlik ve Spor Kulübü;
HEDEF KİTLEMİZ GENÇLER OLDU…
“Gençler ve çocuklarla çalışmayı düşündüğümüz zaman dernek kurmak aklımızda yoktu. Süreç nereye doğru gidecekti bunu bilmiyorduk.
Önce kişisel olarak işe kendimizden başladık. Aynı düşüncedeki yetişkinlerle el ele, birbirimize destek vermek kaydıyla başlayalım dedik. Bu mümkün olmadı.
O günün gençleriyle deneyelim dedik, o da mümkün olmadı. Biz yılmadık, 6-7 yaşındaki çocuklarla başladık. Baktık onlarla oluyor. Çünkü gençler ve yetişkinler birinci gün geldilerse, ikinci gün olmadı, görüşemedik. Ama çocuklarla devam ettik.
Çocuklar sürekli gelmeye başlayınca, umudumuz arttı. İşe çocuklarla başlayacağımıza biz de inandık. Ve o serüven devam etti.
O çocuklar genç oldular. Şu anda üniversitede okuyorlar. 6 yaşındaki bir çocukla 73 yaşındaki bir yetişkin nasıl 13 yıl nasıl aynı ortamı paylaşır, üniversitelerde tez yapılması gereken bir durum…”
“SPOR”, ÇOCUKLARA ULAŞMA ARACI OLDU...
“Çalışma şartları oluşturulup, çocuklarla faaliyetlere başladığımızda sayımız çok azdı. Hatta bu süreç bir heves, geçici olarak görülüyordu.
Zaman zaman olumsuz düşünceye kapılmadık değil. Bir ara, azda olsa olumsuzluğa kapılsak da bir arkadaşımızın ‘Eğer sen inanıyorsan abi, çevrende söylenen hiçbir şeye aldırma, devam et’ dedi.
İşte o ‘İnanıyorsan devam et…’ sözü beni kamçıladı. Oturduğumuz sitenin yönetimi, bize bir oda tahsis etti. Odada çocuklar, şamata gürültü. Çocuk bu işte. Çocukların rahatsızlık vericiliğine karşı tahammül ettik.
Çocuklarla ilk başladığımızda ortada spor yoktu. Sporu da düşünmedik. Fakat çocukları derneğe çekmek için bir araç lazımdı. O gün yapabileceğimiz, imkânımız olan satrançtı.
Satrançla çocukları çektik. O gün satranç oynayanlar, iyi de satranççı oldular. O satranç şemsiyesi altında çocuklara, iyi insan olmanın yollarını anlatabildik.
Ve anneler, babalardan geri dönüşler oldu. Dua ettiler. ‘Sağ olasın ağabey, çocuklarımız bizi dinlemiyorlardı ama, seni dinliyorlar.
Çocuklar evde kafalarına yatmadığı işe ‘Muhittin ağabey öyle yapmıyor ki, diyorlarmış (tebessüm ediyor)…”
5 Mevsim Gençlik ve Spor Kulübü Başkanı Muhittin Küçük’ün anlattıklarından herkese pay çıkıyor!..
Her mevsim özelliklerini de kendi içerisinde taşır. Bazen özlem duyulur, bazen geleceğe iz bırakır, ayrıntılar.
Üstad Necip Fazıl’ın ‘Geçti Geçti’ başlıklı şirinin mısralarına yansıttığı “…Hani eski iklimler? Has ekmekten dilimler. Hey gidi zamane hey! Tesellisiz ilimler, adaletsiz taksimler…” duygu ve düşünceleri gibi. O arayış, daha iyiye duyulan hasreti yansıtır! Her defasında birilerinden beklediğimizde, beklenti içinde oldukça da hayal kırıklığına uğramak gibi!
Neden öyleyse, geleceğimizi akıl ve bilek gücüyle değil de, hazırcılığa başvurup, başkalarının iki dudağı arasında arayıp, bir o kadar işimizi zorlaştırıyoruz!
73 yaşında olmak, özünde iman, irfan, fazilet olan Asım’ın neslinin yetişmesi için çaba sarf eden 5 Mevsim Gençlik ve Spor Kulübü’nün değerli başkanı Muhittin Küçük ağabeyimizi dinledikçe, sporun, futbolun bahanesi/aracılığıyla ne yapabileceğimizi daha iyi anlama/öğrenme fırsatı da yakaladık.
Muhittin ağabeyimizle yaptığımız sohbete devamla sizleri baş başa bırakırken dileriz anlatılanlar, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Belediyeler, Akademisyenler, kısacası kamu veya özel, kurum veya kuruluşlarda, sadece sporun içerisindekiler değil, ‘vicdan’ sahibi olan herkes, gereken dersi çıkarır ve harekete geçer…
SPOR BAHANESİYLE İYİ İNSAN OLMAK…
“Biz gençlere şunu diyoruz; ‘Beş mevsim sadece spor kulübü değil bir üniversite, ama hayat boyu devam eden bir üniversite. Buradan mezuniyeti diploma almak diye bir şey yok.
Gerektiği yerde değişmek. Devamlı gelişmek. Bu sloganla çalışmalarımı sürdürüyoruz. Gençlere kazandırmak istediğimiz iyi insan olma vasıfları.
Yaradan bütün insanların temeline, iyi insan olabilme özelliğini koymuş Buna fıtrat diyoruz.
Burada iyi insan özelliklerini ortaya çıkarıp sabırla geliştirmeyi düşünüyoruz. O gelişimde yetmiyor.
Bu özellikleri çevreye örnek olarak gösterebilmek, onlara faydalı olabilmek için yine fıtratımızda olan liderlik özelliğimizi de ortay çıkarıp, geliştirerek davranışlarımıza yansıtmak istiyoruz. Liderlik anahtar olunca, başarının kilidi açar….”
SPORLA İNSANLAR İŞLENEBİLİR…
“Biz sportif çalışmaları geliştirdik. Spor aracığı o gençlere örnek şahsiyet olabilmeleri için ne lazım ise, sporun eliyle yapabileceğimize kesinlikle inanmış vaziyetteyiz.
Yeniden başka şeyleri keşfetmeye çalışmak, beyhude, anlamsız bir çalışma olacaktı. Bunu hissettim ben. Spor, çocukları ve gençleri bir işaretle her an bir araya getiriyor.
Ve onun arasından, bulduğumuz yerlerde insanlığı insan yapan o güzelim örneklikleri kullanıyoruz. Eğer birisi yanlış yaparsa, hemen dürüstlükten bahsediyoruz. Sporda dürüstlüğün önemini anlatıyoruz.
Merhameti çok rahatlıkla işleyebiliyoruz. Birisi birisine sportif olarak eziyet ediyor ise; ayağına vuruyor, itiyor ise biz onu empatiye götürüyoruz. Sporda, insani özelliği işleme imkânı var...”
SPOR, MIKNATIS GİBİ ÇEKİYOR...
“Binlerce çocuğumuzun katılımıyla futbol turnuvası düzenliyoruz. Çünkü spor gençliğin dili.
Spor, mıknatıs gibi çocukları çekiyor. Ben çekmedim yani. O çocuklar geldiği vakit, hem spor yaptık. Hem de iyi insan olma, daha doğrusu, gücümüzün yettiği nispette ‘Spora da insanlığı aşılayabilir miyiz?’ dedik.
Aslında birinci mesele insanlık, ikinci derece spordu. Yetişen gençler, başkalarının yetişmelerine sebep olacak, bu zincir devam edecek. Genç nüfusa sahip bir ülkeyiz. Bunun dur durağı, sonu yok, yani.
Şu ilkeyi prensip edindik. Peygamberimizin insanların en hayırlısı, başkalarına hayrı dokunandır diyor. Yanlış anlaşılmasın. Peygamberimiz insanların en hayırlısı, sadece namaz kılan, oruç tutandır demiyor.
Onlar zaten bireysel olarak asli görevlerimiz. Fakat bir başkasına faydası olanı, insanların en hayırlısı olarak ele almış. Akıllı olup, niye burada kasamızı, güzel insanı davranışlarımızla doldurmayalım. Öteye taşımayalım…”
.
Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com
Tahir Kayseri 6 yıl önce
SARAYBURNU FATİHLERİ 6 yıl önce
Mahmut 6 yıl önce