Fırtınaya hazır olun!
ABD Başkanı Donald Trump’ın ortaya attığı; “Amerika’nın Altın Çağı Projesi” kapsamında Amerika’nın ulusal çıkarları öncelenecek. Amerika’nın dış politikası bu şekilde dizayn ediliyor.
İsrail basınında çıkan bir habere göre, Trump; Suriye’den Amerikan askerini çekecek. Trump, Suriye’de asker bulundurmayı ekonomik bir yük olarak görüyor.
Trump, seçim kampanyası esnasında, Amerika’nın Suriye’deki son gelişmelere müdahale etmemesi çağrısında bulunmuştu. Trump, şimdi seçim vadini yerine getirecek.
İsrail cephesinde, Amerika’nın Suriye’den çekilecek olması tedirginliğe sebep olurken; Amerikan Başkanının, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile koordinasyon içinde olduğu iddiası bu tedirginliği azalttı.
Ortaya atılan iddiaya göre; “Trump, Türk cumhurbaşkanına; Amerikan kuvvetlerinin Suriye'den çekilmesi şartının, Türkiye'nin 7 Ekim'den sonra ciddi şekilde zarar gören İsrail ile ilişkilerini yeniden kurma taahhüdü olduğunu açıkça ifade etti.”
Suriye’de yeni yönetimin, Esed rejimini devirmesiyle Ortadoğu’da jeopolitik dengeler sarsıldı.
Türkiye’nin yeni yönetim ile organik bağ kurmuş olması; Suriye’nin kuzeyinde PYD/DSG’yi sarstığı gibi, bir anda Türkiye ile sınır komşusu olma hali İsrail’i de sarsmışa benziyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da HAMAS Şura Meclisi Başkanı Muhammed Derviş liderliğinde bir heyeti ağırladı. (*)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Başkanı İbrahim Kalın da bu toplantıda yer alırken; Cumhurbaşkanının önceden açıklanan resmi programında bu görüşme yer almamıştı.
Muhtemelen ani bir gelişme ile bu görüşme sağlandı.
Erdoğan görüşmede, Türkiye'nin Gazze'deki gerçekleri anlatmaya ve destek vermeye devam edeceğini, sağlanan ateşkesin, ikinci ve üçüncü aşamalarının başarıyla tamamlanmasını temenni ettiğini söyledi. Erdoğan’a göre HAMAS; direniş ruhundan bir şey kaybetmedi.
Yahya Sinvar’ın şehit edilmesiyle, yeni liderini açıklamayan HAMAS; Muhammed Derviş’in başkanlığındaki beş kişilik bir komite tarafından yönetiliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye’nin dış politika ekibi ile HAMAS’ın Gazze’deki son durumu değerlendirmesi; İsrail basınının iddiası ile çakışmış gibi görünüyor.
Türkiye’nin İsrail ile diplomatik ve ticari rotayı çizme ihtimali haberleştirilirken; Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın İsrail’de üç sivil Türk vatandaşının katledildiği açıklaması gündemin daha farklı olduğunu gösteriyor.
Türkiye, Lübnan’dan İsrail’e geçmeye çalışan Türklerin öldürülmesini kuvvetli bir şekilde kınasa da bu meseleyi takip edecek.
11 Ocak’ta meydana gelen olayı Türkiye, muhtemelen biliyordu. Amerika’nın Türkiye ile İsrail arasında yakınlaşmayı istediği iddiasına karşı Dışişleri Bakanlığı, bu saldırıyı gündeme taşıdı. Bu konuda ne Amerika ne de Türkiye’den bir açıklama gelmedi.
Trump, Beyaz Saray’da göreve başlar başlamaz; ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) dış yardımlarını 90 günlük süreyle askıya alınmasını emretmişti.
USAID, Amerikan Silahlı Kuvvetlerinin de yer aldığı; Suriye’deki DEAŞ’la (İŞİD) Mücadele Küresel Koalisyonuna da parasal kaynak aktarıyordu.
Yardımın kesilmiş olması, Amerika’nın Suriye’deki müttefiki PYD/ DSG’yi zor durumda bırakmışa benziyor. Demokratik Suriye Güçleri (DSG) sözde Genel Komutanı Mazlum Abdi’nin “Yeni Suriye Yönetimi ile stratejik konularda anlaştık” demesine rağmen uzun vadede çözüm görünmüyor.
PYD/ DSG Yönetimi; içinde bulunduğu vaziyetin belirsizliği nedeniyle vakit kazanmanın peşinde.
Suriye Haber Ajansı'na (SANA) göre, Ahmed Şara'nın yanı sıra Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ve ülkedeki askeri grup temsilcilerinin katılımıyla; “Zafer Konferansı” düzenlendi.
Burada alınan kararla; 2012 yılı anayasası yürürlükten kaldırıldı; Esed rejimine bağlı ordu, güvenlik birimleri ve parlamento feshedildi.
Esas önemli karar da Ahmed Şara’nın Suriye Cumhurbaşkanı olduğunun ilan edilmesi ve kendisinin uluslararası platformlarda Suriye’yi temsil edecek olmasıydı. (**)
Suriye yönetimi, yeni bir kimliğe kavuşmuş oluyor.
Türkiye’nin de dahil olduğu bu gelişme ile Suriye’de yönetim mesafe kat ediyor.
Baas Partisi ve ona bağlı tüm komite, komisyon, kurum ve organizasyonları, geri kurulmayacak şekilde feshedilmiş oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Terörsüz Türkiye hedefimize öyle veya böyle ama muhakkak ulaşacağız. Terör örgütleri üzerinden kurulan tuzakları darmadağın edeceğiz” derken; örgütün, Suriye’deki uzantısının da sonlandırılacağını söylüyor. (***)
Azerbaycan ve Ermenistan arasında bir sıcak çatışma bekleniyor.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in; “Biz Zengezur'u unutmadık ve unutmayacağız. Fakat bugün Ermenistan'a karşı hiçbir toprak iddiamız yok. Ancak Ermenistan'ın yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekiyor. Azerbaycan'dan Azerbaycan'a (Nahçıvan) engelsiz geçiş sağlaması gerekiyor” açıklaması, Ermenistan’da tehdit olarak algılandı. (****)
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın 25 Ocak'ta İsviçre'deki bir toplantıda “1939'da nasıl Ermeni Soykırımı gündemi yoktu da 1950'de Ermeni Soykırımı gündemi ortaya çıktı?” diye sordu. Paşinyan’ın bu sözleri, Ermenistan’da tartışmalara yol açtı.
Paşinyan’ın Türkiye ve Azerbaycan ile ilişkilerinde ılımlı tavrına rağmen Ermenistan’ın şahin kanadının; Fransa ve Hindistan’ın desteği ile savaşa hazırlanması düşündürücü.
Ankara’da düzenlenen, Türkiye-Azerbaycan-Özbekistan Üçlü Mekanizma Toplantısında; Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Asya ile Avrupa kıtaları arasında en güvenilir, en hızlı ekonomik güzergah Orta Asya-Hazar Denizi-Güney Kafkasya ve Türkiye hattıdır” dedi.
Fidan, enerji krizi, düzensiz göç baskısı, terör ve aşırıcılık gibi problemlerle karşı karşıya kalındığını vurgulayarak, “Böylesi bir jeopolitik ortamda, Türk dünyası içerisindeki dayanışma ihtiyacı da giderek artmaktadır” ifadesini kullandı.
Bu toplantıda açıklanan Ankara Bildirisine göre; üç devlet savaş ve çatışma esnasında birbirine destek olacak. Bu ifade Ermenistan’a bir cevap niteliği taşıyor. (*****)
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Savunma Bakanı Vasilis Palmas, İsrail'in ülkesindeki üsleri kullanmada ayrıcalıklı olacağını belirterek, “Yunanlılar kardeşimiz olabilir ama İsrail bizim komşumuzdur. İsrailliler tamamen yanı başımızdadır. Üç dakika içinde Kıbrıs'a gelebilirler” ifadesiyle; Kıbrıs’ın İsrail’in İleri Karakolu olacağını söylemiş oluyor.
Türkiye, uzun zamandır hem Kıbrıs Rum Kesimi hem de Yunanistan’dan aldığı tehditler karşılığında çok ciddi hazırlanıyor.
Türkiye, Yunanistan Silahlı Kuvvetlerinin silahlanma programına atıfta bulunarak; Yunan Adaları ve Batı Trakya kıyılarına karşı saldırı gücünü kuvvetlendiriyor.
Türkiye, İzmir Körfezi girişinde Midilli ve Sakız adasını kuşatacak şekilde Foça’da Deniz Tugayı bulunduruyorken; İskenderun’da tam Kıbrıs’ı görecek şekilde İkinci bir Deniz Tugayı kurarak savunmasını güçlendiriyor.
Gökçeada’da 5. Komando Alayı varken üçüncü Deniz Tugayı kuruluyor.
Yunanistan’ın tahminine göre İki Ege Tugayı; 6.000 askeri aşan bir güce sahip. Türkiye Deniz Kuvvetleri, halihazırda sahip olduğu ve tüm tatbikatlarında kullandığı amfibi filosuna ek olarak, üç Deniz Tugayı'nı da donatacağı anlaşılan, modern teknolojiye ve artan yeteneklere sahip yeni gemilerin inşasına da devam ediyor.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin, en sonuncusu Mavi Vatan 25 olmak üzere gerçekleştirdiği tüm büyük deniz ve havacılık tatbikatlarında, Hava Kuvvetleri savaş uçakları, ATAK-129 saldırı helikopterleri ve Türk Su Üstü desteğiyle komşulara büyük ölçekli iniş harekâtı senaryoları konusunda eğitim veriliyor.
Türkiye, medya gücünü de kullanarak dosta güven düşmana korku salıyor.
Çanakkale’de Anfi Kolordusu kuruluyor. Ege Ordusuna eklenecek olan bu kolordu ile birlikte Çanakkale Boğazından Doğu Akdeniz’e uzanan deniz hattı sağlamlaştırılıyor.
Toros Tepelerinde de onlarca gözetleme kulesi kuruldu.
Fırtına yaklaşıyor.
Dağılmayın!.. Heybedeki Turp çoktan çürümeye başladı.
Eski zamanlarda yağmur yağmıyor, Belh (Horasan/ Afganistan) Sultanı İbrahim Ethem’i çağırmışlar; “Ey İbrahim, sen de dua et; Yağmur yağsın.”
Ethem demiş ki; “Siz kulluğunuzu doğru yapın, O Rabliğini bilir.”
Herkes safını alsın.
.
Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com
(*) https://www.dikgazete.com/haber/cumhurbaskani-erdogan-hamas-heyetini-kabul-etti-930971.html
