Sistematik olarak belli zaman aralıklarıyla, bilinçli, hesaplı, kontrollü olarak dünyaya egemen olan sermaye güçleri ülkemize darbeler yaptırmıştır.
Bunu NATO vasıtasını kullanarak yaptırdığı gibi bazen de farklı denklemleri kullanmıştır.
Genel olarak darbeleri incelediğimiz zaman, egemenliğin halktan alınıp bu güçlerin kontrolüne verildiği açıktır.
15 Temmuz darbe kalkışması sonrası, sosyal medyada gözlemleyebildiğimiz kadarıyla, bunca tecrübeye rağmen neden ülkemizde darbe yapıldığını ve kimlerin darbe yaptırdığını net olarak anladığımız söylenemez.
Burada bilinçli ve kasıtlı akıl bulandıran kişilerin varlığını da unutmayalım.
Parayı kontrol eden güçler, istediği ülkede, istediği yapıları sabırla kurarak o ülkeyi fiilen ele geçiriyor.
Cumhuriyet sonrası ülkemiz, bu insanlıktan nasip almamış, paraya tapan, insanları hiç yerine koyan bu pis güçlerin elinde vatan hainlerinden çok çekti.
Biz bu kara düzen sahiplerine yakamızı, Cumhuriyet rejimine geçtiğimiz zaman değil, çok daha öncesinde -Osmanlı Devleti döneminde- kaptırdık.
Milli irade sandığa ne kadar yansırsa yansısın, bu güçler parlamenter sistemi istediği gibi yönlendirdi, bürokrasi de keyfince at koşturdu ve Türkiye’de istediği kişileri zengin etti - fakirleştirdi.
Bu kirli düzene az biraz ayak direyenin kafası gitti!
Örnekleri çok; istediğiniz dönemden istediğiniz kişileri seçebilirsiniz. Hiç fark etmez! Kirli düzenin biçtiği rolü kim oynamak istemezse derhal ipi çekildi.
Eşref Bitlis Paşa ile Muhsin Yazıcıoğlu bu sistemin, bilinen birer kurbanıdır.
Bu düzen ile tek başına mücadele edilmemesi gerekliliğini çok açık şekilde kanıtlayan örnek de çok iyi biliniyor.
Turgut Özal bu sisteme inat, yapmak istediği şeyler yüzünden belki de en yakınındaki isim tarafından öldürüldü.
FETÖ denen melaneti anlamak için kabukla değil öz ile hemhal olmak işte bu yüzden gerekiyor.
15 Temmuz’da darbeye teşebbüs edenler, “salt belli bir merkezin yönettiği (cemaat yapılanması) kişilerdir”, diyemeyiz. Bu bir sermaye - darbe girişimiydi. Maşa olarak kullanılan örgüt FETÖ’ydü.
FETÖ, sermaye sahiplerinin yetiştirdiği ve dünyaya kendi emelleri için yaydığı bir mikroptur.
Biz aslında devlet olarak sermaye sahipleriyle savaş halindeyiz. Onların mikroplarını ülkemizden temizlemeye, mikropları karantinaya almaya çalışıyoruz.
Sermaye sahiplerine kamunun her kesiminden uşaklık eden mikroplar vardır.
Sermaye ile savaş veya barış (teslim olma) siyaset üstü bir mevzudur. Bu sebeple FETÖ türevi asalaklarla mücadele siyasi partilerin değil, devletin görevidir.
Devlet aklı, gerekli görürse bu tür yapıları semirtir ve vakti geldiğinde 15 Temmuz sonrasında olduğu gibi mikropları dezenfekte etmeye başlar.
Devletimiz için FETÖ bir hiçtir, basit bir mikroptur.
Sermaye sahipleri bizi bu mikrop ile oyalayacağını düşünüyor ve devletimizi çökertmek için kirli oyunlarına devam ediyorlar.
PKK, FETÖ, ASALA, DEAŞ… Bunların aslında piyon olduğunu herkes biliyor.
Devletimiz en zor zamanlarda bile düşmanı dize getirmişken, mikroplarla ülkemizi yıkmayı düşünen hayalperestlere gülümsüyoruz.
Bizler FETÖ zihniyeti ile öyle bir mücadele yöntemi kullanmalıyız ki, sermaye sahipleri bozguna uğramalıdır.
Global sermaye sahiplerinin semirttiği sözde zenginlerimiz, gelen emir ile pılı-pırtısını toplayıp ülkeyi terk ediyor. Şimdi bunlar zihniyet olarak FETÖ’den farklı unsurlar mıdır?
Ülkemiz sanayide, ticarette, tarımda, kültür ve sanatta gerekli atılımları yapıp ayağa kalkabilirse sermaye sahipleri ne yaparsa yapsın başarılı olamayacaktır.
Tarımda gerekli adımları atmadığımız için bugünlerde bazı tarım ürünlerinin fiyatları almış başını gitmişse, büyükçe bir iğneyi kendimize batıralım.
Enflasyon, yüksek faizler, batık krediler, kapanan kepenkler varsa şayet bu bizim hatamızdır.
Öyle bir atılım yapacağız ki o global sermaye sahipleri, piyonları vasıtasıyla mikroplarını ülkemizde yeşertemesin.
Biz sistemimizi düzeltemesek dahi sermaye sahipleri bu topraklardan istediğini alamayacaktır. Asla bu kirli düzene teslim olmadık, teslim olmayacağız. Bunu çok iyi biliyorlar.
Bu yüzden, bizden olanları bize düşman ediyorlar. Bize düşman olmaya heves edenler, sermaye sahiplerinin uşakları iyi bilsinler ki;
Hainlerle, gafillerle, cahillerle ve zalimlerle mücadelemiz her şart altında kesintisiz devam edecektir.
.
Muhammed Işık, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @leyli_serd , @dikgazete