USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Feraset ve Basiret

12-06-2021

Şeytani aklın hükümdar olduğu Batı Emperyalizmi, bir ülkeyi, kendine biat etmiş bir lider ve onun yanına koyduğu güçlü danışmanlar üzerinden yönetir.

Halkı etkileyebilen güçlü liderleri sevmezler. Çünkü halka dayanan bir lider kendilerini dinlemez, o ülkeyi kendi istedikleri gibi yönetemezler.

Bu durumda, kontrol edemedikleri güçlü liderleri, kontrol ettikleri medya organları üzerinden, genelde halkın en hassas olduğu iki konu üzerinden itibar suikastı, algı operasyonları ile kendilerine teslimiyete zorlarlar, ya da askeri darbe, halk ayaklanması gibi kontrol edebildikleri araçlarla devirmeye çalışırlar.

Kendi kontrollerinde bir yöneticiyi, ülkenin başına getirdiklerinde de, o ülkenin maddi ve manevi kaynaklarını kendilerine yönlendirecek yasalar çıkarttırırlar, hemen IMF ile BORÇ anlaşmaları, imtiyaz sözleşmeleri vs ile yıllarca süren ekonomik zincirleme ve akışı sürdürecek sistemler kurarlar.

Eski Türkiye, yılda ortalama 50 Milyar Amerikan dolarını, ‘faiz’ adı altında Batı’ya transfer ediyordu. Zaten vergi gelirleri de 60 Milyar dolar civarındaydı.

Yeni Türkiye’de bu sömürü düzeni bozuldu.

Yön değiştirilen paralar yatırımlara, sosyal yardımlara, sağlık ve eğitime kanalize edildi.

Elbet akçeli işler olunca, doğru-yanlış yolsuzluk haberleri, “Masonik medya”nın ve kontrol ettikleri mankurt kitlenin dilinden düşmez oldu.

Kendilerince haklıydılar!.. Kendilerine gelmesi gereken paralar gelmiyor, ülkeye, kendi halkına harcanıyordu.

Doğal olarak HIRSIZ’dılar.

İçeride mankurtlaştırdıkları kitle üzerinden bu algıyı oluşturmaya çalıştılar.

Zaten bu, en iyi çalışan iki teknikten biriydi.

Çoğu iddia da akla - mantığa uymayan iddialar, fakat mankurtlar ona bakmıyorlar.. Ne söylenirse onu yapmaya programlılar..

Tamamen illüzyon ve algı yönetimi ile bu mankurt kitleyi sürekli canlı tutarlar.

Gittiği her yere karısının elini tutarak giden bir adama ahlaki iftira atamadılar. Bunu da denediler ama tutmadı.

Türkiye’nin sırrı, feraset sahibi mü’min bir halk kitlesi olmasında.. Onlar, Allah’ın yalnızca mü’min kullarına lütfettiği bir nimet olan ferasetleri sayesinde, bu illüzyon, yalan ve algı oyunlarına girmiyorlar.. 

Hakikati görebiliyorlar..

Şeytani akıl, tarihte bir tek Türkiye’de, imanlarını bozamadıkları, bundan dolayı da ferasetlerini bozamadıkları bir halk kitlesi sebebi ile, illüzyon ve algı operasyonlarında bekledikleri verimi tam olarak alamıyor.

Kendi mülkleri olduğu kabul edilen ülkelerinin zenginliklerini peşkeş çekmediği için öldürdükleri, devirdikleri krallar, sultanlar, hanedanlar yerine, kitlesel algı yönetimi ile halkı kontrol altında tuttukları ve kolay yönlendirdikleri Cumhuriyet, Demokrasi sistemlerinde, bir tek Türkiye’de kendi silahları ile mağlup oldular.

Din ile bu kadar uğraşmalarının tek sebebi FERASET’in sırrında. Elbet ‘din’ denilince “Allah katında yalnızca İslam” söz konusu.

...

Ebû Saîd el-Hudrî"den nakledildiğine göre Resûlullah (sav); “Müminin ferasetinden sakının. Çünkü o, Allah’ın nuruyla bakar.” buyurdu ve ardından, “Elbette bunda feraset sahipleri için ibretler vardır.” (Hicr, 15/75) âyetini okudu.” (T3127 Tirmizî, Tefsîru"l-Kur"ân, 15; MK7497 Taberânî, el-Mu"cemü"l-kebîr , VIII, 102)

.

Barbaros Nasün, dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?