USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Ermeni yalanları – Ermeni yalanı sevici Türkiye vatandaşları

Ermeni yalanları – Ermeni yalanı sevici Türkiye vatandaşları
28-04-2024

ERMENİ YALANLARI- ERMENİ YALANI SEVİCİ TÜRKİYE VATANDAŞLARI

2015 senesi Nisan ayında akademik ve konuya ilgi duyan fikri hür, vicdanı hür okuyucuların istifade etmesi için “Ermeni Yalanları Çığlık” isimli kitabımı, Türkiye Kamu-Sen kültür san’at yayınları arasından çıkartım.

Kitap o zamanlar ‘Başbakanlık Osmanlı Arşivi’, yeni adıyla ‘Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivi’ olan tarihi belgelerin orijinallerini ve çevirilerini içeriyordu. Yorum olarak kendi fikrimi yazacak geniş çaplı bir alanı bile kitap içerisine eklemedim.

Amacım, ben değil tarihin vesikalının konuşmasıydı.

Kitap içerisinde Anadolu’da Ermeni komitacıların il il köy köy yapmış oldukları katliamın tutanakları yer almaktadır. Ermeniler sadece Müslüman Türk milletine katliam yapmadılar Anadolu’da. Musevi’leri de katlettiler. Kitap içerisinde onlarında belgesi bulunmakta.

Yine 2024 yılı Nisan ayı geldi…

Amerika’nın ve Avrupa’nın kucağında oturup, dünya siyasi alanında diaspora olarak palazlanıp, Nisan ayını bekleyen Ermeniler, bulundukları ülkelerin politikacılarını kendilerine sözcü seçip çemkirmeye devam ediyorlar.

Anadolu’da bir söz vardır ve hepimize malumdur: “-İt ürür kervan yürür…” diye onlar çemkirmeye haksız iddialarını dillendirmeye devam edecekler, kervan ise doğru yolda hiç sapmadan ilerlemeye devam edecek.

Peki 1915’te neler olmuştu da günümüzdeki bu Türkiye dışındaki Ermeniler her Nisan ayında yırtınıp duruyorlar?

1915’te ABD Misyonerleri (Amerikan Board Cemiyeti) Anadolu’da Ermenilerin dinini değiştirip ‘kullanılmaya hazır aparat’ haline getirdiler. Enstrüman olarak ise Anadolu’daki Amerikan kolejlerini kullandılar. Bunlardan birkaçı: Kayseri, Tarsus, Merzifon, Elazığ… gibi.

Amerikan misyonerleri, Roma ve Bizans döneminde zulme uğrayıp, kurtarıcı olarak Müslüman Türkleri gören Ermenileri Protestan mezhebine dahil edip, kendi aralarında inanç ittifakı sağlayarak, sözde kardeşleri Ermenilere bir yurt edinme planını devreye soktular. Bu dönem, Osmanlı Devletinin çöküşe geçtiği, padişahların ise emperyalist devletlere biat ettikleri kaotik bir döneme denk geldi.

Anadolu’nun her yerinde Ermeni komitacılar tarafında başlatılan isyanlar ve katliamlar mantar gibi boy gösterdi. Amasya-Merzifon Amerikan Kolejinde başlayan isyan, Sivas, Kayseri, Tokat gibi vilayetlerimizi tesiri altında bıraktı. Merzifon’da Amerikan Kolejinde görevli Ermeni din adamı Karabet Tomayan, Alman Papazının kızı olan eşinin yardımıyla, okulun matbaasında  “Osmanlı Türkçesi” bildiri hazırlayıp çoğaltarak Türk evlerinin kapısına astı. Bu bildiride Ermenilerin Müslüman Türkleri ansızın öldüreceği yazıyordu. Ve neticede Amasya merkezli büyük bir isyan ve çatışma çıktı. Devlet olaya el koydu. Sivas, Amasya, Kayseri olmak üzere gözaltına alınanların sayısı 60 Bin civarındaydı. Elebaşı olarak olayı ilk tetikleyen Karabet Tomayan ve arkadaşları suçlu bulundu. Almanya’nın, Abdülhamidhan Sani’ye baskısı sonucu ülke dışına çıkarılması şartıyla af edildi. Karabet Tomayan Fransa başta olmak üzere Osmanlı toprakları dışında Müslüman Türkler aleyhine konferanslar verdi ve kitaplar yazdı…

Osmanlı Devletinin ekmeğini yiyip sofrasına pisleyen bu zihniyet ve insanları, sözde insan halkları ve sosyalizm savunucu uzantıları halen aramızda bulunmakta. Bu zihniyetin siyasi yapılanmaları ise Ermeni Diasporası tarafından fonlanmakta. Bu zihniyetin amacı Türkiye Cumhuriyeti Devletini bölmek, ülke içerisinde etnik kökene dayalı kaotik ortam yaratıp ülkemizi zayıf hale düşürmektir.

Türkiye bu oyuna gelir mi?

GELMEZ!!

“İt ürür kervan yürür…” 

Biz konumuza gelelim.

Kıtalar ötesinde çişini bile tutamayan, ayakta tir tir titreyen süper güç devletin başkanı ve avenesi, sanki kendilerine girip çıkan varmış gibi Ermenilerin katledildiğine hüküm verip, üzüntülerini paylaştılar.

Amerika’nın kuruluşu esnasında Amerika’nın asıl sahibi olan yerlilere yapmış oldukları işkence, insanlık suçu, katliamı görmeyen, helayı 19. Asırda kullanmayı öğrenen, İngilizlerin kendi aralarından kovdukları “Proten” (İlkel) milliyetsiz yapı, kendileri gibi (Tencere-Kapak) Ermenilerin hamisi durumundalar.

Amerika, ilk önce kendi tarihine bakıp Amerikan yerlilerinin döktükleri kanı, sonrasında, Irak, Afganistan, Suriye, Hatta ikinci dünya savaşında Japonya’ya attıkları atom bombasıyla yaptıkları katliamın hesabını ilk önce verip, temize çıktıktan sonra bilirkişi olmalı.

Dünyada şeytanın adresini soran olur ise ben buradan size yazayım: Amerika Birleşik Devletleri, Washington, Beyaz Ev, Oval Ofiste makam koltuğunda oturandır. Uzağa gitmeye gerek yok…

Konumuza dönecek olur isek, Osmanlı Devleti hiçbir surette “Tehcir” yapmamıştır. Tehcir kelimesi bir devletin sınırlarından, başka bir devletin içine sürgün edilmektir. Sürgün sırasında ise kalacak yer, iaşe, güvenlik gibi konular bulunmaz.

Osman Devleti, kendi misaklarında yaşayan Ermenileri yine kendi misakları dahilinde bulunan başka bir alana “Sevk ve İskan” etmiştir. Bundan dolayı çıkartılan kanunun adı “Tehcir” değil, “Sevk ve İskan Kanunudur”.

Günümüzde akademik ünvanlı, ben tarihçiyim diyen cahil cühela halen “Tehcir” kelimesini kullanmaktadır. Akla şu soru gelmektedir: tehcir demezsen seni “Prof” yapmayacaklar mı?”

Aziz dostlar, sözü fazla uzatmadan 2015 senesinde kaleme aldığım “Ermeni Yalanları Çığlık” isimli eserimden orijinal belgeleri ve çevirilerini sizlere sunarak bu makalemi bitirmek istiyorum. Ayrıca bu makale, Almanca, Fransızca, Rusça, İngilizce olarak çevirip dünya vicdanının da takdirine sunuyorum.

Ayrıca o dönemi anlamak roman tadında algılamak için Abdullah Ayata’nın “Anılarda Son Ermeni” isimli romanını tavsiye ediyorum.

1914-1918 tarihleri arası milliyeti ve dini ne olursa olsun Amerikan güdümlü Ermeni komitacılar tarafından Anadolu’da hayatını kaybeden tüm insanlarımızın ruhu şad olsun.

**

.

Rusların Ermeni çeteleriyle birlikte Hasankala’dan hudûd-ı asliyeye sürüldüklerinde beraberlerinde götürdükleri iki bin islâm ahalisinden bir kısmını öldürüp bir kısmını ülke içlerine sevkettikleri, Erzurum’da dokuz kişiyi idam edip on dört yaşına kadar olan erkek nüfusu meçhul yerlere gönderdikleri; Pekreç nahiyesinde Ermenilerden oluşan bir mahkemenin üç-dört yüz kişiyi astığı, Aşkale, Tercan, Ilıca, Tavuskerd ve Artvin cihetlerinde İslâm namına bir şey bırakmadıkları, Van’da Ermenilerin iki yüz kadar kadın ve çocuğu öldürüp, Mahfuran Deresi’nde sekiz-on bin Müslümanı katlettikleri, Narman hududunda Hot karyesi ahalisinin mitralyözlerle tamamen imha edildiği, Bitlis’in Çukur nahiyesindeki Morh-i Süflâ muhacirlerinin çoğunun kılıçtan geçirildiği, Ergani, Cinis, Pezentan ve Semerşeyh karyelerinin ahalisiyle birlikte yakıldığı; Kürt Bedirhani Kamil’in şarlatanlığı sebebiyle Bitlis’e yakın bir yere yerleştirilen pek çok köy ahalisinin açlıktan öldüğü, ağır hasta çoçukların Bitlis Hastahanesi’nde vahşice öldürüldüğü, Balekan karyesinde katledilenlerin cesetlerinin köpeklere yedirildiği, Çukur’da esir edilen kadın ve kızlara tecavüz edilip ihtiyarların yakıldığı, çocukların süngüyle öldürüldüğü vesâir katliama dair Erzurum, Bitlis ve Mamuretülaziz vilayetlerinden gelen telgraf sûretleri.

***

Massacres of Muslims and Jews by Armenians and Russian bandits While Russians together with Armenian bandits were forced back from Hasankala to their own frontiers, they killed a part of the two thousand muslim folk they took away and drove the remaining to an unknown destination in the inland; in Erzerum the Russians and the said bandits executed nine people and sent the whole male population above for**** years to no one knows destination; in the sub-district of Pekreç a self appointed Armenian tribunal sentenced some three-four hundred people to the gallows and hanged them; in the surroundings of Aşkale, Tercan, Ilıca, Tavuskerd and Arvin no one muslim was left alive; in Van Armenians after having killed about two hundred women and children, massacred eight to ten thousand muslim people in the valley of Mahfuran; the population of the village Hot on the boundary of Narman were entirely exterminated with machineguns; the majority of immigrants living in Marhi Sufla of the subdistrict of Çukur attached to Bitlis were put to the sword; the entire villages of Cinis, Pezantan, Ergani and Şemerşeyh with all of their inhabitants were burnt up and due to the pretentious ignorance of the Kurdish Bedirhani Kamil many villages’ inhabitants settled in the vicinity of Bitlisperished from starvation; seriously ill children cared of in Bitlis Hospital were savagely slain; in the village of Balıkan Corpses were thrown to the dogs to feed on; Çukur women and girls were raped and old people burnt, small children were bayoneted and many other massacres committed; all these facts are stated in copies of dıspatches sent by the governorships of Erzurum, Bitlis and Mamuretülaziz.

21 B. 1334 (24. V. 1916)

**

Massaker an Muslimen und Juden durch Armenier und russische Banditen Während die Russen zusammen mit armenischen Banditen von Hasankala an ihre eigenen Grenzen zurückgedrängt wurden, töteten sie einen Teil einen Teil der zweitausend verschleppten Muslime und trieben die die übrigen an einen unbekannten Ort im Landesinneren; in Erzerum haben die Russen und die besagten Banditen neun Menschen hingerichtet und schickten die gesamte männliche Bevölkerung über vierzehn Jahre an einen unbekannten unbekanntem Ziel; im Unterbezirk Pekreç verurteilte ein selbst ernanntes armenisches Tribunal etwa drei- bis vierhundert Menschen zum Galgen und hängte sie auf; in der Umgebung von Aşkale, Tercan, Ilıca, Tavuskerd und Arvin wurde kein einziger Moslem am Leben gelassen; in Van massakrierten die Armenier, nachdem sie etwa zweihundert Frauen und Kinder getötet hatten, massakrierten sie acht- bis zehntausend Muslime im im Tal von Mahfuran; die Bevölkerung des Dorfes Hot an der Grenze von Narman wurden mit Maschinengewehren vollständig ausgerottet; die Mehrheit der Einwanderer, die in Marhi Sufla im Unterdistrikts Çukur, der zu Bitlis gehört, wurden mit dem Schwert getötet; die Dörfer Cinis, Pezantan, Ergani und Şemerşeyh mit allen Einwohnern Einwohner verbrannt, und aufgrund der anmaßenden Ignoranz des kurdischen Bedirhani Kamil siedelten viele in der Nähe von Bitlis angesiedelten Bewohner verhungerten; Schwerkranke Kinder, die im Krankenhaus von Bitlis behandelt wurden, wurden auf grausame Weise umgebracht; im Dorf Balıkan wurden die Leichen den Hunden zum Fraß vorgeworfen den Hunden zum Fraß vorgeworfen; Çukur-Frauen und -Mädchen wurden vergewaltigt und alte Menschen verbrannt, kleine Kinder wurden mit dem Bajonett aufgespießt und viele andere Massaker verübt; All diese Fakten sind in Kopien von dıspatches enthalten, die von den Gouverneure von Erzurum, Bitlis und Mamuretülaziz.

21 B. 1334 (24. V. 1916) 

**

Massacres de musulmans et de juifs par des Arméniens et des bandits russes bandits russes Alors que les Russes et les bandits arméniens sont repoussés de Hasankala vers leurs propres frontières, ils tuent une partie de la population. de Hasankala vers leurs propres frontières, ils ont tué une partie des des deux mille musulmans qu'ils avaient emmenés et ont conduit les autres vers une les autres vers une destination inconnue à l'intérieur des terres ; à Erzerum les Russes et les bandits susmentionnés ont exécuté neuf personnes et l'ensemble de la population masculine de plus de quatorze ans vers une destination destination inconnue ; dans le sous-district de Pekreç, un tribunal arménien auto tribunal arménien autoproclamé a condamné à la potence et pendu quelque à la potence et les a pendues ; dans les environs d'Aşkale, Tercan, Ilıca, Tavuskerd et Arvin, aucun musulman n'est resté en vie ; à Van, les Arméniens, après avoir tué environ deux cents femmes et enfants, ont massacré huit à dix mille musulmans dans la vallée de dans la vallée de Mahfuran ; la population du village de Hot, à la frontière de la frontière de Narman a été entièrement exterminée à la mitrailleuse ; la majorité des immigrants vivant à Marhi Sufla dans le sous-district de du sous-district de Çukur rattaché à Bitlis ont été passés au fil de l'épée ; les villages entiers de villages de Cinis, Pezantan, Ergani et Şemerşeyh avec tous leurs habitants ont été brûlés. habitants ont été brûlés et, en raison de l'ignorance prétentieuse des prétentieuse du Kurde Bedirhani Kamil, les habitants de nombreux de nombreux villages installés dans les environs de Bitlis ont péri de faim ; des enfants gravement malades soignés à l'hôpital de Bitlis ont été sauvagement tués ; dans le village de Balıkan, des cadavres ont été jetés en pâture aux chiens. les femmes et les jeunes filles Çukur ont été violées et les personnes âgées brûlés, des enfants en bas âge enfants ont été tués à la baïonnette et de nombreux autres massacres ont été commis ; tous ces faits sont relatés dans les copies des dıspatches envoyées par les gouvernorats d'Erzurum, de Bitlis et de Mamuretülaziz.

21 B. 1334 (24. V. 1916)

**

Резня мусульман и евреев армянами и русскими бандитами бандитами В то время как русские вместе с армянскими бандитами были вынуждены отступить из Хасанкалы к своим границам, они убили часть из двух тысяч мусульман, которых они увели, а оставшихся погнали в неизвестном направлении вглубь страны. оставшихся в неизвестном направлении вглубь страны; в Эрзеруме русские и упомянутые разбойники казнили девять человек и отправили все мужское население в возрасте старше четырнадцати лет в неизвестном неизвестно куда; в подрайоне Пекреч самоназначенный армянский трибунал приговорил около трех-четырех сотен человек к виселице и повесил их; в окрестностях Ашкале, Теркан, Илыча, Тавускерд и Арвин не осталось в живых ни одного мусульманина; в Ване армяне, убив около двухсот женщин и детей, уничтожили от восьми до десяти тысяч мусульман в долине Махфурана; население деревни Хот на Нарман были полностью истреблены из пулеметов; большинство иммигрантов, проживавших в Мархи Суфла в подрайона Чукур, присоединенного к Битлису, были преданы мечу; все деревни все деревни Чинис, Пезантан, Эргани и Шемершейх со всеми жителями все их жители были сожжены, а из-за притворного невежеству курдского Бедирхани Камиля многие деревни жители многих деревень, поселенных в окрестностях Битли, погибли от голода; тяжелобольные дети, находившиеся на лечении в больнице Битлиса, были зверски убиты; в деревне Балыкан трупы бросали на съедение собакам. трупы бросали на съедение собакам; женщин и девушек из Чукура насиловали, а стариков сжигали, маленьких детей протыкали штыками и совершали множество других массовых убийств; Все эти факты изложены в копиях диспозиций, отправленных губернаторами Эрзурума, Битлиса и Мамуретюлязиза.

21 Б. 1334 (24. V. 1916)

**

.

.

.

.

.

.

ERMENİLERLE RUSLARIN VAN’DAKİ MÜSLÜMAN AHALİYE YAPTIKLARI SOYKIRIM

Rusların Van’ı işgali sırasında Ermenilerle birlikte Müslüman ahaliye yaptıkları soykırım ve vahşetlerle ilgili olarak Van Jandarma Sabit Alay Kumandanı Ali Cevad, Van Belediye Reisi Abdurrahman, mütekaidin-i askeriyye’den Vanlı Mülazim Recep ve Van komiserlerinden Komiser-i Sani Zübeyr tarafından tutulan zabıtlarda ve mezâlimden kurtulanların ifadelerinde “..... Ağçakala karyeli bir kadının ve ondan aldığı düğün tedârikâtını mustashiben (beraberinde) yolda giderken Aspaşin Ermenileri tarafından hetk-i ırzı irtikâb ve eşyası da Havasor nâhiyesi komitesine aşırıldığı tahkîkât-ı amîkada renk vermişdi...», «....Târîh-i harb olan [1]330 senesi kânunlarında Gevaşın Pelli karyesindeki sekiz kişilik jandarma karakolu, kâmilen katl olundular....”, “....[1] 331 senesi Mart’ı zarfında harbde hastalanarak memleketlerine gönderilmekde olan Diyarbekirli Bişar Çeto’nun mücâhidlerinden olup merkez-i vilayete bir sâ‘at mesâfede Yedikilise nâm Ermeni mü’essesesine misâfir edilmiş yedi kişi kâmilen katl ve maktullerin bir kaçının na‘şlarının ve kâtillerden bir-ikisinin elde edilerek mehâkim-i adliyyeye teslîm edildikleri...”, “....Dir nâhiyesinde salhâne şekline koyulan bir karyede mükellefe bir kızcağızın hetk-i ırzı irtikâb ve sonradan iki emcikleri kesilerek cân-hırâş bir hâlde bırakıldığı ve o havâlîde nice sıbyânın boğazlanmış oldukları...” gibi hususların yer aldığı hakkında.

*

Massacre perpetrated by the Russians against Muslim population in Van

According to a report drawn up and signed by the commander of the stationed Gendarmerie regiment Ali Cevad the mayor Abdurrahman, the retiredarmy officer Lieutenant Recep nd the deputy superintendant of police of Van, Zübeyr and the testimonies of those who escaped the atrocities “a woman from the village of Ağçakale while returning home after she had bought

some necessary articles for a wedding was assaulted by Armenian from Aspashin, raped and her effects seized and handed over to the Armenian committe of the subdistrict of Havasor; this incident has been ascertained after thorough investigations _”on he date of 1330 during the months of december and january, 1331 in this year of war, the Armenians made an attack on the gendarmery outpost of the village Peli, attached to Gevaş and killed the whole guards of eight persons stationed there _”; in march of the year 1331 seven combatants fighting under the command of Bişar Çeto from Diyarbekir while going home on sick leave, were received as guests at Yedikilise, an Armenian establishment at a distance of one hour of walking from the administrative center of the provinces’ capital and were all of them assassinated and some of their bodies were found and together with two of the murderer apprehended, were handed over to the court of justice _” In a village of the subdistrict of Dir turned into slaughterhouse, a young girl in her attire was violated and her nipples cut off, she was uttering a soul rending cries and many little children in the neigborhood, were also massacred with their throats slit _

2 Ş. 1334 (4. VI. 1916)

**

Von den Russen verübtes Massaker an der muslimischen Bevölkerung in Van

Einem Bericht zufolge, der vom Kommandanten des Kommandeur des stationierten Gendarmerieregiments Ali Cevad unterzeichneten Bürgermeister Abdurrahman, der pensionierte Armeeoffizier Leutnant Recep und dem stellvertretenden Polizeipräsidenten von Van, Zübeyr, und den Zeugenaussagen derjenigen, die den Gräueltaten entkommen sind, „eine Frau aus aus dem Dorf Ağçakale wurde auf dem Heimweg, nachdem sie einige einige notwendige Artikel für eine Hochzeit gekauft hatte, wurde von Armeniern von Armeniern aus Aspashin überfallen, vergewaltigt und ihre Habe beschlagnahmt und dem dem armenischen Komitee des Unterbezirks von Havasor übergeben; dieser Vorfall wurde nach gründlichen Untersuchungen festgestellt _"am Datum 1330, in den Monaten Dezember und Januar 1331, in diesem Kriegsjahr, griffen die Armenier den Gendarmerieposten des Dorfes Vorposten der Gendarmerie im Dorf Peli, das zum Gevaş gehört, und töteten die gesamte und töteten die gesamte Wache von acht Personen, die dort stationiert waren _"; im März des Jahres 1331 kämpften sieben Kämpfer unter dem Kommando von Bişar Çeto aus Diyarbekir auf dem Heimweg von einem Krankenbesuch in Yedikilise als Gäste in Yedikilise, einer armenischen Einrichtung in einer Entfernung eine Stunde Fußweg vom Verwaltungszentrum der Provinzhauptstadt entfernt der Provinzhauptstadt empfangen und wurden alle ermordet, wobei einige ihre Leichen wurden gefunden und zusammen mit zwei der Mörder dem Gericht übergeben _“ In einem Dorf des Unterbezirks Dorf des Subdistrikts Dir, das zum Schlachthaus umfunktioniert wurde, wurde ein junges Mädchen in ihrer Kleidung vergewaltigt und ihre Brustwarze les abgeschnitten, sie und viele kleine Kinder in der Nachbarschaft wurden ebenfalls wurden ebenfalls mit aufgeschnittener Kehle massakriert _

2 Ş. 1334 (4. VI. 1916)

**

Massacre perpétré par les Russes contre la population musulmane musulmane à Van Selon un rapport rédigé et signé par le commandant du régiment de gendarmerie stationné du régiment de gendarmerie stationné Ali Cevad, le maire Abdurrahman le maire Abdurrahman, l'officier de l'armée à la retraite, le lieutenant Recep et le directeur adjoint de la police de Van, Zübeyr, et les témoignages de ceux qui ont échappé à l'attaque. les témoignages de ceux qui ont échappé aux atrocités « une femme du village de du village d'Ağçakale alors qu'elle rentrait chez elle après avoir acheté quelques articles nécessaires pour un mariage a été agressée par des Arméniens d'Aspashin d'Aspashin, violée et ses effets saisis et remis au comité arménien de la le comité arménien du sous-district de Havasor ; cet incident a été confirmé après a été constaté après des enquêtes approfondies _"à la date de 1330, pendant les mois de 1330, pendant les mois de décembre et janvier 1331, en cette année de guerre, les année de guerre, les Arméniens ont attaqué le poste de gendarmerie du village de du village de Peli, rattaché à Gevaş et ont tué l'ensemble des gardes de gardes de huit personnes qui y étaient stationnées _ » ; en mars de l'année 1331 sept combattants sous le commandement de Bişar Çeto de Diyarbekir, alors qu'ils rentraient chez eux en congé de maladie, ont été reçus à Yedikilise, un établissement arménien situé à une heure de marche de l'administration d'une heure de marche du centre administratif de la capitale de la de la capitale de la province et ont tous été assassinés et certains de leurs corps ont été retrouvés et, avec deux des meurtriers appréhendés, ont été appréhendés, ont été remis à la cour de justice _ » Dans un village du sous-district de village du sous-district de Dir transformé en abattoir, une jeune fille en jeune fille en tenue a été violée et son téton a été tétons coupés, elle poussait des elle poussait des cris à fendre l'âme et de nombreux petits enfants du du quartier, ont également été massacrés, égorgés.

2 Ş. 1334 (4. VI. 1916) 

**

население в Ване Согласно отчету, составленному и подписанному

командиром полка жандармерии Али Джевадом, мэр города Абдуррахман, отставной армейский офицер лейтенант Реджеп Реджеп. мэр Абдуррахман, отставной армейский офицер лейтенант Реджеп и заместителем начальника полиции Вана Зюбейром, а также свидетельства тех, кто спасся от зверств: «женщина из деревни Агчакале, возвращавшаяся домой после покупки на женщину из деревни Агчакале, возвращавшуюся домой после покупки необходимых для свадьбы вещей, напал армянин из Аспашина, изнасилована, а ее вещи изъяты и переданы армянскому комитету подрайона Гавасор; этот инцидент был установлен после тщательного расследования _"в день 1330 года в декабре и январе 1331 года в этот году войны, армяне напали на жандармскую заставу в деревне Пели, прилегающей к Гевашу, и убили всю всю охрану из восьми человек, находившуюся там _"; в марте 1331 года семь бойцов, сражавшихся под командованием Бишара Чето из Диярбекира, возвращаясь домой по болезни, были приняты в качестве гостей в Едикилизе, армянском заведении, расположенном на расстоянии в часе ходьбы от административного центра столицы провинции. Все они были убиты, и некоторые из них были найдены вместе с двумя телами. их тела были найдены и вместе с двумя убийцами задержаны, переданы в руки правосудия _» В одном из сел деревне подрайона Дир, превращенной в скотобойню, над молодой девушкой в ее наряде было совершено насилие. молодая девушка в своем наряде подверглась насилию, ей отрезали соски, она она издавала душераздирающие крики. крики, и многие маленькие дети в и многие маленькие дети в окрестностях были убиты с перерезанным горлом.

2 Ş. 1334 (4. VI. 1916) 

**

Yukarıda tamamı binlerce sayfa orijinal Osmanlı Arşiv Belgelerinin içerisinden birkaçının yer aldığı belgeleri sizlerle paylaştım. 2015 senesi Nisan ayında çıkan “Ermeni Yalanları Çığlık” isimli eserimde daha geniş bir arşiv yer almakta. İsteyen okuyucularımız, kendilerine en yakın üniversite veya halk kütüphanesinden kitabımı temin edip okuyabilirler. Kitabın kapak resmini de buraya ekliyorum.

Bizler asil Türk Milleti olarak tarihin hiçbir satırında katliamla anılmadık. Bizlere, Türk Milletine katilsiniz diyenler asıl katidirler. Milli mücadele zamanında Gazi Mustafa Kemal Atatürk, İzmir’de ayakları altına serilen Yunan bayrağına bile Türk hoşgörüsü ve asaleti ile yaklaşmıştır. Bizler bu gazilerin evlatları olarak her daim gerçeği haykırmaya devam edeceğiz.

“Ne Mutlu Türk’üm Diyene!”

.

Emrah Bekçi, dikGAZETE.com

bekciemrah@gmail.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
enver
enver 8 ay önce
Allah razı olsun. çelikdönmez'in, pakraduni'lerden bahsetmesi bir anda dikkatleri bu yöne çekti. tedbiri elden bırakmamak hoşgörüye engel değildir diye düşünüyorum. sağolun