Her defasında vurguluyoruz ya; ‘Spor kültürü nasıl gelişir?’ diye. Sorunun karşılığı, sporun mahiyeti kadar karmaşık değil! Bu arada karmaşık dedik de! Nedir, ilk başta söyleyecek sözü en sona bırakmak. Böyle olunca da, karmaşık bir yapıya dönüşen düşüncenin, bazen karşılığını biz de bilemiyoruz! Bazen de bilmek istemiyoruz...
Cevabını karmaşık hale getirmek için ‘spor’ kelimesinin ne manaya geldiğini sormak gelmiyor içimden. Sorunun karşılığını-tanımını bildiğimiz halde, üstüne üstlük kendimize mal etmek için bir o kadar gayret sarf ediyoruz. Halbuki belli olan tanım üzerinden hareket etsek, sonuca hem kolay hem de zaman kaybetmeden ulaşacağız....
BİLİMSEL ARAŞTIRMA, UYGULAMAYA GEÇİRİLMEDİKTEN, İNSANLIĞA FAYDASI OLMADIKTAN SONRA...
Karmaşık dedik de! Mesleğimiz-işimiz gereği üniversitelerle daha sıkı bağlantı kurmaya başladık. Kısa süre içerinde gördüğüm, adı bilimsel araştırma olan o kadar çok ‘tez’ var ki! Düşünmüyor değilim ‘Bir araştırma bilimsel nitelik taşısa da, araştırmayı hayata geçirmedikten, insanlığa faydası olmadıktan sonra, hiçbir mana taşımayacağı hususu açık ve net!..
Kendimize göre doğru bildiğimiz tanım-gerçeklerle hareket ettiğimizde, sporun sağlıklı, buna bağlı mutlu bir hayat, ilerleyen süreçle birlikte sosyoekonomik bir kazanım için yapılan aktivite olduğunu görmekteyiz. Sağlıklısı da, sağlıksız bireyi de bu tanım içerisine girmekte...
SABREDEREK GÜCÜNE GÖRE, HAYATINI “KALİTELİ” SÜRDÜRMEK...
Tüm bu görüşler ışığında engelli vatandaşların da sağlıklı kalması ve sosyal hayatın içerisinde olması için sporun kaçınılmaz olduğu gerçeği ile muhatap olmaktayız. Madem engelli olmak, inanan kullar için ilahi takdir ise, engelliye düşen sabretmek ve gücü doğrultusunda hayatını ‘kaliteli’ şekilde sürdürmek...
Bize düşen görev ise, engelli vatandaşın hayat kalitesinin de devamlılığını sağlamak. Bu görev ve sorumluk o kadar abartılacak düzeyde değil.
Yapılması gereken sadece engellilere gerekli imkân ve şartların oluşturulması. Bunun için olmaz ise olmaz, normal bireylere sunulan hizmetlerden-imkânlardan yararlanmalarını sağlamak...
ÖĞRENCİNİN BECERİSİNE GÖRE, NOTUNU KIRMADAN DEĞERLENDİRMEK...
Beden Eğitimi Öğretmenliği yaptığım yıllarda, öğrencilerimiz arasında obezite olan veya anatomik yapıya bağlı olarak bazı branşları yapamayan öğrencilerimiz vardı.
Dersimizin ölçme ve değerlendirme sürecinde aşırı kilolu öğrencilere, bileğini kullanarak masa tenisi öğretmek, basketbol oynama becerisi az olan öğrencinin ezber yeteneğini kullandırarak, şutun-turnike gibi ezber gerektiren tanım ve analizini yaptırmak, sınıftaki diğer öğrenciler gibi onların notunu-gönlünü kırmadan değerlendirmek, her defasında kazanım olarak sonuca yansıdı...
RAHMET PEYGAMBERİ’NİN ENGELLİLER HASSASİYETİ...
Allah (c.c.)’ın; insanları ruhsal, zihinsel ve bedensel olarak farklı kabiliyette yarattığı gerçeği ile yola çıkılıp, ümmetin rahmet peygamberi Hazreti Muhammed Mustafa’nın (s.a.v) engellilere davranışındaki hassasiyetine (bu konu ayrı bir yazı-kitap olacak kadar ayrıntılı) baktığımızda konunun önemi kendiliğinden ortaya çıkmakta...
Şimdi konu bu kadar açık ve netken, görev ve sorumluktan kaçmak kadar acziyet olabilir mi? Somut örnekler mi? Söz konusu spor federasyonlarının (Görme-Bedensel-İşitme-Zihinsel) faaliyet programında yer alan özel veya kamu, kurum ve kuruluşlara baktığınızda kimlerin ‘sporcuya’ destek verdiği noktasındaki konumunu görmek zor değil. Buna sadece bir örnek olarak Bağcılar Belediyesi’nin tekerlekli sandalye atletizm ve basketbol takımlarını örnek verebiliriz...
Diğerlerini ise süreç içerisinde ayrıntılı olarak bu satırlarda sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz inşallah. Bu konuda üstlendiğimiz ve kendimize vazife olarak addettiğimiz konu, ülkemizde yaklaşık 8 milyonu bulan daha çok engelli vatandaşımızın rehabilitasyon amacıyla spora katılımını sağlamak...
SPOR YAPMAK İSTEYEN ENGELLİLERE DESTEK...
Engelliler konusundaki yazılarımız meyve vermeye başladı.
Beyaz-Ay Derneği’nin ‘Aşmak İçin Hareket’ kampanyasıyla kendisine edindiği amaç gibi, hedefimiz ‘Daha çok engelli vatandaşın spor yapmasını sağlamak’. İşte o meyvelerden sadece biri Çorum Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile ilgili. Spor Bakanlığı’nın engellilere tahsis ettiği ‘Mercedes Tourismo’ marka otobüsü, tekerlekli sandalye basketbol takımının yeteri kadar kullanamaması....
Çorum ilinde sportif faaliyet gösteren engelli takımların, antrenman ve maçlarını oynamak için şehir merkezine 14 km mesafedeki Akkent TOKİ Spor Salonuna yönlendirilmesi...
Ortada bir mağduriyet görünmektedir. Bu tür konulara Spor Genel Müdürü Sayın Mehmet Baykan’ın ne kadar hassas ve duyarlı, problemlerde çözümleyiciligini bilen kişi olarak, bize sadece konuya ‘elçilik’ yapmak düşüyor…
Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com
