EN BAŞINDA KAYBETMEK…
Asil Türk Milleti’nin huzurunda her zamanki gibi başımı gururla öne eğiyorum.
Malumunuz Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının ilk seçimleri yapıldı ve Büyük Millet Meclisimiz yeniden şekillendi.
Temiz, dürüst, şeffaf ve erdemli bir siyaset anlayışını ilke edinen Bağımsızlık Partisi olarak, katılmadığımız bir seçim süreci için beyanda bulunmayı, yorum yapmayı doğru bulmadığımızdan seçimler boyunca sessiz kalmayı tercih ettik.
Yemin törenlerinin tamamlanmasıyla beraber bizim için de Türk yüzyılı evet Türkiye değil altını çizerek söylüyoruz Türk Yüzyılı resmen başlamış oldu.
Devletimize ve Milletimize hayırlı olsun.
Şimdi biz de muhalefet görevimize kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Sn. Kemal KILIÇDAROĞLU. CHP Genel Başkanı, Millet İttifakı lideri ve 13’üncü Cumhurbaşkanı adayı.
Şahsınız, partiniz ve ittifakınız için hüsranla biten bu seçim sonucu, bizim için hiç de sürpriz olmadı. Zira siz, bu seçimi daha en başında, Sn. ERDOĞAN’ın kanuna aykırı adaylığına göz yummakla kaybetmiştiniz zaten.
Evet anayasanın ilgili hükmü alenen ihlal edilerek, Cumhurbaşkanı ERDOĞAN’ın 3’üncü kez aday olmasına sesinizi çıkartmadığınız, bu hukuksuz durum için ortalığı yıkmadığınız, hukuksuzluğa göz yummanın, doğal olarak size yine hukuksuzluk olarak dönmesine fırsat tanıdığınız için kaybetmiştiniz bu seçimi.
Ne siz ne de Millet İttifakını oluşturan diğer partiler, aslında çok vahim bir hukuksuzluğa alet edildiğinizi aklınıza dahi getirmediniz.
Sn. ERDOĞAN’ın adaylık başvurusunu demokrasi adına bir savaş ilanı olarak görmeli, ülkenin huzur ve güven dolu yarınları için gözünüzü budaktan esirgememeli, azdan az çoktan çok gider inancıyla bu savaşı göğüslemeliydiniz.
Belki cesaret eksikliği belki de pembe hayaller engelledi gerçekleri görmenizi.
Gayri demokratik bir ortamda, demokratik bir yolla kazanacağınız gibi vahim bir yanılgıya düştünüz.
Belli ki bugüne dek yaşadığınız onca mağlubiyetten zerrece ders almamıştınız. Oysa bu kez dersinize sıkı çalışmalı hiçbir şeyi şansa bırakmamalıydınız.
Yepyeni stratejiler üretmeli, bunun son şansınız olduğunu bilmeli, reste restle karşılık vermeliydiniz.
Size ilham verecek azim ve başarı öykülerini çalışmalıydınız.
İşe, YSK önünde kuracağınız çadırda hukuk nöbeti tutarak başlayabilirdiniz mesela. Bu nöbeti Altılı Masa liderleriyle dönüşümlü biçimde sürdürüp halkı bu eyleme destek vermeye çağırabilirdiniz.
Millet İttifakının, onca kurumsal yapı ve onca profesyonel kadrolarıyla, konuyu iç mesele olmaktan çıkarıp uluslararası bir hukuk arayışına dönüştürebilirdiniz.
Hiç mi işe yaramadı?
Millet İttifakını oluşturan 6 siyasi parti olarak, “Böyle bir hukuksuzluğa alet olmayacağınızı” ifadeyle seçimleri boykot etmeli, hiçbir şekilde bu seçimlere girmemeliydiniz.
İşte o zaman hep birlikte görürdük 2023 seçimlerinin meşru olup olmadığını.
Kemal Bey… Liderlik her şeyden önce koca bir yürek gerektiriyor gördüğünüz gibi.
Karşınızdakiyle aynı dilden konuşmayı, yeri geldiğinde yumruğunu masaya vurmayı, vakti geldiğinde de en üst perdeden bedel ödemeyi gerektiriyor.
Yine de şahsınıza teşekkür borçluyuz. Neyin, ne zaman ve nasıl yapılmaması gerektiğini bize gösterdiğiniz için.
Her şeye rağmen, Asil Türk Milleti’nin yakın zamanda Koca Yürekli Liderlere kavuşacağından en ufak bir kuşkumuz yoktur.
YAŞASIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ,
VAR OLSUN TÜRK MİLLETİ…
.
Yener Bozkurt, dikGAZETE.com
.
endamın yeter 1 yıl önce