İnsan sindirim sistemi, olağanüstü mekanizmalarla çalışacak şekilde yaratılmıştır.
Her sistemin kullanma kılavuzu olduğu gibi, insan için emanet verilen organlarımızın da kullanım kılavuzu elbette vardır ve aykırı kullanım, hastalıkların gelmesinin en önemli sebebidir.
Siz yemek yemeye niyet ettiğinizde “sefalik faz” başlar.
Bu faz, beyinle ilgilidir.
Yemekle ilgili koku, görüntü, hatta sadece düşünmek bile mideyi sindirime hazırlar.
Mide; paryetal hücrelerinden asit salgılarken bir yandan da esas hücrelerden enzimlerini salgılar.
Siz bu sırada su içtiğinizde, ya da aç karnına mide koruyucu kullandığınızda mekanizmayı bozmuş olursunuz, asit ve enzimleri yok edersiniz ve mide, görevini yerine getirememiş olur.
Sindirim sisteminin her bir aşamasında organlar, bir önceki organdan kendisine hazır olarak besinleri almak ister.
Mide, ağızda iyice çiğnenmiş besinin gönderilmesini isterken, bağırsaklar da mideden gelen kimusun bütün işinin bitirilmesini ister.
Bu aşamalardaki bir aksaklık hazımsızlığa, gaza ve kabızlığa yol açar.
Mide; tıpkı bir çamaşır makinası modeli gibi aldığı besinleri yaklaşık iki saatte aşama aşama sindirir.
Karışık beslenmek, besinlerin sindirim sürelerindeki farklılıktan dolayı sindirim sürecini sekteye uğratır.
Nasıl çamaşır makinasına programın yarısında, kapağı açıp kirli çamaşırları eklemiyorsak, mideye yemek sonrası yeni besinler göndermek bu mübarek organa zulmetmektir.
Mide, sindirim aşamasında “pH” derecesini 1’e düşürecek kadar ciddi bir aside ihtiyaç duyar.
Bu asit, yemekte bol su içilerek azaltıldığında, mide daha fazla asit salgılamaya çalışarak mücadele etmeye çalışır.
Günde bir ya da iki öğün beslenme ile iki defa çalışması gerekirken, atıştırmalıklar da dahil beş-on defa asit salgılamak mide için büyük bir yüktür.
Bir süre sonra ne zaman asit salgılayacağını bilemez hale gelir ve boş mideye salgılanan asit, mide duvarında hasarlar oluşturmaya başlar.
Sık sık bir şeyler atıştırmak, yemekte su içmek, mide asidi baskılayıcı ilaçlar kullanmak, karışık beslenmek, hızlı yemek kısaca mide ile kavga etmek demektir.
Bu durum, kendi çocuğumuzla kavga etmekten farksızdır. Çünkü her halükarda kaybeden insanın kendisidir.
.
Dr. Bekir Tok, dikGAZETE.com