Ağır tahrik indirimi demek, “eğer öfkeni kontrol edemeyip cinnet geçirip birini öldürürsen, öfke baldan tatlıdır, haklılık payın var, bu yüzden seni hoş görüyorum ve seni kızdıranı hunharca öldürsen bile cezanı hafifletiyorum” demektir.
“Ölen de kimbilir nasıl öfkelendi, ağır tahrik altında olsa gerek idi ki böyle intikam almış” diyen yok.
“Ölen, ölümü haketti” muamelesi görüyor.
Yani hukuk şunu diyor; çok ağır tahrik altında isen ve bu şartlarda seni tahrik edeni, bana şikayet etmeyip, öldürürsen senin cezanı indiririm.
Öte yandan namus için insan öldürmek, bunun “Allah’ın izin verdiği” gibi bir algı var toplumda.
Sus-pus olan ulema, fukaha, diyanet, ilahiyatçılar da şunu vurgulamıyor: Allah katında namus gerekçesiyle can almak büyük günahtır, bütün insanları öldürmek kadar günahtır!
Bu da çok büyük bir DİNSEL TAHRİK.
Dinimize göre “sakız orucu bozar mı” diye sorular sorulup, saatlerce cevap veren Diyanet ve ilahiyat hocalar; “İstanbul Sözleşmesi kadına şiddet kisvesi altında neslimizi yok edecek” senaryoları yazan, “başörtülü vali, erkeklerle tokalaşıyor” konusunu uzun uzun gündem eden kesim, neden bu kadar suskun?
“Bir insan öldürüldü ise ya ****tur ya eşini evden atmıştır ya da ağır tahrik etmiş, namusuna zeval getirmiştir, bu gerekçeler dinen de öldürülmeyi hakeder!..” dercesine bir susuş içinde bizim camia.
“Namus için tabii ki insan öldürülür; Allah buna müsade ediyor!..” diyenleri destekliyor bu susuş.
Burada birşey demeseniz de ahirette soran soracak:
“Ve izel mevûdetu suilet!
Bi eyyi zenbin gutilet!”
Diri diri toprağa gömülene, “Sen neden gömüldün” dendiği zaman, vay halimize!..
.
Sevim Korkmaz, dikGAZETE.com
halit 2 yıl önce