Dili pak olmayanın evrak-ı metrukesi -2-
"ETNODERTİN"
Düpedüz uydurma bir hastalık üzerine katmerli yalan.
Böyle bir tuzağa düşen bir çokbilenin yazı-çizi, gazeteciliği bırakması gerek…
Ama nerdeee!.. (Kupür: 5 Eylül 97, Hasan Pulur köşesi -dikGAZETE-)
***
Dili pak olmayanın evrak-ı metrukesi -3-
“Amerika ilaç ve aşılarla kısırlık ve eşcinsellik yayıyor! Ak Kalemler ‘akkalemler.com/amerika-ilac-v…' A.DİLİPAK”
Bu zatı, akil adam seçenler başta olmak üzere durumunun vehametinin anlaşılmasını ve Dili Pak olmayanın ÖNLENEBİLİR YÜKSELİŞİNİN toplum sağlığı adına durdurulmasını talep ediyoruz.
***
“Dili pak olmayanın evrak-ı metrukesi” yazılarım üzerine zorunlu açıklama…
Başlığı yukarıda zikredilen yazılarım, “İSTANBUL SÖZLEŞMESİ” ile ilgili “A.D.”nin haklı görünen ancak çirkin bir dille lekelenen karşı çıkışı nedeniyle DEĞİL; ARTIK SİYASETİN DEĞİL TIBBIN KONUSU olması gereken tavırları nedeniyle, uzun zamandır yazmayı planladığım “DİLİ PAK OLMAYANIN KISA TARİHİ”nin yazımına artık ertelenemez bir tarihi momente rastgelmesi üzerine her türlü saldırıyı göze alarak başladığımı bildiririm.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ”ne gelince, ruhuna ve temeline karşı olduğum bu girişim, “A.D.”nin çirkin tavrı nedeniyle eleştiri hakkımızın elimizden alınması sonucunu doğurmuştur.
Herhalde “AKİL ADAM” seçildiğinde “A.D.”nin akli melekeleri yerindeydi diye düşünüyordum.
***
Dili pak olmayanın evrak-ı metrukesi -4-
İskilipli Atıf Hoca'yı kurtarmak!..
90’lar; politika kızışmış, “A.D.” bana bir oyun getirdi, her eylemi yazısı tutumu gibi kendisine soran olmasa da “Harika… Biricik”ti.
O tarihi momentte, böyle bir oyun, bizim tabirimizle, “kapı çerçeve kıracak, Birlik Sahnesi’ni uçurup Birlik Sanat A.Ş.’yi borsada kote ettirecek bir ürün”dü.
Ancak o ne!
“Müsamere” seviyesine bile ulaşmamış, İskilipli Atıf Hoca cinayeti hakkında, benim bile kısır bilgilerimi kapsamayan bir metin söz konusuydu.
Ne de olsa sanatsal çalışmalara karşı yüzümüz de yüreğimiz de yumuşaktır.
“Abdurrahman bey!.. Üstüne biraz daha çalışsanız da öyle ele alsak” dedim.
İkiletmeden “peki” dedi.
İnanılmaz; ancak geçen yıllarda, ancak ondan beklenebilir olduğunu kavradığımız bir şey yaptı.
AYNI METNİ, virgülüne dokunmadan bir başka “Windows Fondu”yla yazıp, çıktısını getirdi.
Bi şeycikler demedim.
Oysa kendileri, yine aynı günlerde “Reis”in 10 kişilik özel bir toplantısında;
“Her konunun ehline danışmak gerek. Mesela benim Tiyatro konusunda şeyhim Ulvi Alacakaptan’dır.” demişti.
40 yıla yakındır İslam dairesi içindeyim; Rabbime hamd olsun.
Elbet naçizane katkılarım olmuştur harekete. Ancak sayıp dökmek gibi bir ucuzluktan Allah korusun.
Bu camiaya bir faydam dokunduysa, İskilipli’yi de vesile edip, bir de başımıza “oyun yazarı” olarak çıkmasına engel olmamdır.
Daha Mesut Uçakan, “Film”i çekmemişti.
Maddi başarı kesindi.
“Hayır” demeyi başardım çok şükür.
.
Ulvi Alacakaptan, dikGAZETE.com
