Bursa merkez Osmangazi İlçesi Cumhuriyet Caddesi, daha önce araç trafiğine açık ve sürekli işleyen bir caddeydi. Yakın zamanda belediye başkanlığı görevinden istifa ettirilen Recep Altepe, caddeyi trafiğe kapattı ve İstanbul Beyoğlu’ndaki nostaljik tramvay modelini orada uyguladı. Beyoğlu’ndaki kırmızı-beyaz; Buradaki; Bursaspor’un forma rengi olan yeşil-beyaz oldu.
Dolayısıyla yol trafiğe kapanınca esnafın işi kesatlaştı. (Kapalı olmasına rağmen bazı motorcular ve araçlar bu yolu kullanmak için yayaların hayatını riske atıyorlar.)
Buraya belirli aralıklarla fidan dikilip etrafı da ahşapla kaplanarak, kare şekline getirilip üst kısımlarına da çiçek ekimi yapılarak dinlenme yerleri yapıldı.
Oturmak için birer tane de bank konulan yerler, esnafın ve gelip geçenin oturma/ dinlenme yeri oluyor.
Yolun kapatılmasından dolayı işleri kesilen esnaf ve gelip geçenler arasında, yerel siyaset başta olmak üzere her türlü konu hakkında sohbet yapılıyor buralarda…
Ben Bursa’ya gittiğimde de Eyüp Bey’e göre uykuda değil de, ayakta olursam genelde burada bulunurum.
Cuma günü, grubun mali müşavir, balık üstadı, dipçi Metin Taştekin’in balkonunda mangal partisi oluyor.
Arkadaşların deyimiyle ‘komünist’, emekli Cemil Bey mangal uzmanı, salata Recep ya da Hüdaverdi’nin eline kalmış... Hüdaverdi salatadan çok, iki şeye kafa yoruyor. Birincisi Samsunspor, ikincisi müşterilerin muhasebesi… Samsunspor bu yıl iyi durumda olmadığı için üzüntüsüne ortak olduğumuz zamanlar oluyor.
Grubumuzdaki diğer kişiler Battal Plastik’in sahibi Eyüp Bey, birlikte çalıştığı İsmail, bizim Hasan, kırtasiyeci İbo, bujiterici Aydın ve arkadaşları, kamudan Süleyman Bey ve hamak uzmanı İlhami!..
Cemil Bey emekli maaşından şikayetçi!..
30 yıl para yatırdım diyor!.. "Bin beş yüz liraya nasıl geçinilebilinir" diye soruyor… Biz de, Yiğit Bulut’un köşesinden saydırdığı gerçek Maliye Bakanı görünen Mehmet Şimşek ve resmi bakan görünen Naci Ağbal'a soralım ve emeklilerden oy beklememelerini salık verelim!..
Caddede oturacak bir tek bank var ve yoldan geçenler de konuşmaya katılınca, herkes ayakta!..
Yerel siyasette en çok konuşulan isim, eski bakan Faruk Çelik ve yine eski belediye başkanı Recep Altepe…
Altepe, Osmangazi Belediye Başkanı iken, Büyükşehir Belediye Başkanı daha önce İnegöl Belediye Başkanlığı yapan Hikmet Şahin’di… Yaşlı biri anlatıyor; ‘Semih Pala, Şahin’in yanında görünüp, Altepe’ye her türlü aleyhte bilgiler aktarıyordu. Bir nevi ajandı!..
Seçimler yaklaşınca Hikmet Şahin’i hiçbir yere aday göstermedikleri gibi Recep Altepe’yi Büyükşehir’e aday gösterdiler. Şoke olan Hikmet Şahin, ‘denize düşen yılana sarılır’ misali o dönem DYP’den aday oldu ve kaybetti…
Sonra kendi iş yerinde ki; (üç gün sonrası için o zamanki Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a bazı bilgiler vermek için randevu almış) basına göre kasığından normal şartlara göre bacağından vuruldu! Öyle ki; ambulansa yürüyerek binen Hikmet Şahin, hastanede vefat etti!..’
Yaşlı kişiye göre, dünyada bilmiyor ama Türkiye’de bacağından vurulup da ölen tek kişidir Hikmet Şahin!..
Vuran kişi, ‘alacağım vardı’ ya da başka türlü çelişkili ifadeler verdi arkasını araştırmadılar diye de üzülüyor!..
Altepe başkan oldu… Bursa Kent Konseyi Başkanı Semih Pala, aynı zamanda Merinos Atatürk Kültür Merkezi Genel koordinatörü de oldu.
Sonra ne mi oldu?!.
Antalya’dan tatil dönüşü kullandığı araçla Burdur Bucak’ta karşıdan gelen başka bir araçla çapıştı ve olay yerinde zannedersem ikinci eşiyle birlikte öldü!..
Recep Altepe ise, bilindiği gibi istifa ettirildi…
Yerine gelen İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Belediyenin 4.5 - 5 milyar lira borcu olduğunu belirterek, "Belediye 2032 yılına kadar borçlu. 2018 yılının gelirleri, gider ve kredileri karşılamıyor. Ama iflas etmiş durumda değiliz" dedi.
Ondan önce biz, daha önce yazdığımız sitede, Altepe’nin gazete ve televizyonlara kendi reklamını yapmak için yüklü miktarda paralar aktardığını belirtip, "Basın İlan Kurumu’nun (BİK) bu vurguna aracılık yaptığını" söylemiştik. Ayrıca, "etrafında başta genel sekreteri olmak üzere FETÖ’cüler olduğunu" yazdığımızda da; belediyeden menfaat temin eden biri de, "adı geçen kişilerin dürüst, yolsuzluk yapmayan ve FETÖ’cü olması mümkün olmayan ‘yiğit Anadolu evlatları" olduğunu çünkü kendileriyle sık sık görüşüp beraber olduğunu hatta "kendilerine kefilim" türü şeyler demiş, bunları yazmıştı!..
Altepe, istifa ettirilince ve genel sekreterin durumu da ayyuka çıkınca, o kişinin yazısı anında kaldırıldı!..
Önceki yaptıkları ve buna rağmen karakteristik özelliği aynen devam ettiği gibi, hala martaval okumaya da devam ediyor!..
Faruk Çelik’in ise, eski bir milletvekiliyle birlikte Büyükşehir belediye başkanlığı adaylığı için kulis yaptığı söyleniyor.
Zannedersem Bursa Ticaret Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay’ı aday yapacaklarını düşünüyor olmalı ki; Yeni Marmara Gazetesi’ni tazminat cezasına çarptıran ve işine son verilen, şimdi ise kendi sitesinde yazan Mehmet Ali Yılmaz’a, Burkay aleyhinde yazı yazdırıyorlar.
O kadar ağır ithamlar var ki, Yılmaz hakkında dava açılsa, kesin kaybeder!..
Bunlara kim akıl veriyor bilmiyorum ama İbrahim Burkay’ın, Mehmet Ali Yılmaz’ın yazdığı tek doğru cümle olan FETÖ’cü damgası yemiş olmasıdır!
Onu niye aday yapsınlar ki?!
Mevcut Başkan Alinur Aktaş’ı yok sayıp adaylık kulisi yapıyorlar!..
Ama bir gerçek var ki; Cumhurbaşkanı için oy verenler ve görevli partililer de dahil Faruk Çelik aday olursa kimse oy vermeyeceğini söylüyor!
Bütün konuşmaları dinledikten sonra Faruk Çelik aday olursa, bana göre Bursa’da ancak üçüncü parti olurlar!..
Bu arada; söylemem gereken iki şey var: Beni hep uyuyor zanneden Eyüp bey, benim haplarım olmasa, Meksika’da uygulanan ‘siesta’ türü uyuduğumun farkında değil… Esas uyuyan Hasan ile Metin… Metin, gece yarısına kadar da iş yerinde uyuyor. Hasan her türlü!..
İkincisi; Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a… Sayın başkan, Cumhuriyet Caddesi’nin, Abdal Caddesi’ne inen bölümü ile Tuzpazarı’na çıkan bölümün solunda yer alan Battal Plastik’in karşısında bulunan mevcut bankın yanına üç tane daha bank koymanızı rica ediyorum ki, oradaki 6 veya 7 işyerindeki insanlar gelip konuşurken ayakta kalıyor. Yoldan geçip konuşmaya katılanlar cabası… İnsanlar birbirine yer vermekten içtiği çayın tadını alamıyor!
Ben misafirim diye oturuyorum ama mahcup oluyorum!..
Konuşma ve tuvalet!
Son dönemde Kalkınma Partili milletvekili ve belediye başkanlarına bir şeyler oluyor! (Neden partinin ismini böyle yazdığımı ‘Kemal Ağabey’ ve müdüre ikramiye!.." başlıklı yazı da belirtmiştik)
Örnek çok da, ben bir belediye başkanı bir de cumhurbaşkanı Erdoğan’dan örnek vereceğim…
İstanbul Esenyurt’un milletin oyu ile değil de, istifa ettirilen başkanın yerine gelen Belediye Başkanı Ali Murat Alatepe yaptığı bir konuşmada; “Esenyurt'un hiçbirimize ihtiyacı yok ama Tayyip Erdoğan'a ihtiyacı var. Niye var? Burayı kaybedersek Kudüs'ü kaybederiz hiçbir yeri kaybetmeyiz, İslam'ı kaybederiz, Mekke'yi kaybederiz” diyor!
Kaç defa yazmıştım: “Yakarsa dünyayı garipler yakar. AK Parti’yi de belediyeler, milletvekilleri kendi atadıkları bürokratlar yakar!” diye…
Buna ne söylerler bilmiyorum ama "Esenyurt kaybedilirse, İslam’ı kaybederiz..." diyen adama benim bir sözüm var: İslam, Esenyurt’un kaybedilmesine bağlı olmadığına göre, putperest misin, ateist misin, Mecusi misin, Nasrani misin, koltuk perest misin, yalaka mısın?!.
Ne biçim konuşuyorsun, kimsin sen ya?!.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşmasının içeriğinde, ‘bizden önce tuvalet 1 milyondu şimdi 1 lira’ demiş…
Bu söyleme karşı üzüntümü ifade ederek şunu belirteyim ki; yolculuk yapanlar bilirler; otogarlarda tuvaletler ücretlidir. Çalışmaya giden kişi, zor şartlarda para bulmuş ve yolculuk yapıyor. Şu an 1.50 kuruş olan tuvalet parası, o kişi için çok paradır çünkü geride parası yok.
Türkiye’de ilk defa CHP’li Eskişehir Büyükşehir Belediyesi otogar tuvaletlerini ücretsiz yaptı. Ardından da Konya Büyükşehir Belediyesi…
29 Ekim 2013 yılında kendilerine teşekkür etmiştik…
Bu arada; bir de cami tuvaletleri var… Cami tuvaletlerinden ne kadar olursa olsun ücret alınması büyük ayıptır ve namaz kılacak olanı da psikolojik etkilemektedir.
Sayın Cumhurbaşkanı, tuvaletlerin 1 milyonken 1 lira olması marifet olmadığı gibi, parasız olması da marifet ve hizmettir!..
:
Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com
HÜDAVERDİ KESEN 7 yıl önce
Mehmet Ali YILMAZ 7 yıl önce