Neresinden tutarsan elinde kalan bir halin ortasındayız.
İtsen gitmiyor, çeksen gelmiyor bir devasa kütle… Elimizin, ayağımızın zinciri mi demeli, kuvaşiorkor bir insan hantallığı mı. Kilomuz var, kasımız yok, kafesteyiz, sağdan sola dönemiyoruz.
Kafesi kırmak gerek.
Aslında taa Birinci Dünya Savaşı’na dayanan, Soğuk Savaşla ilerlemiş AB-ABD/ Rusya hasımlığı, 10 yıl önce Ukrayna sınırlarında kendini göstermeye başlayan bir zıtlaşmaya dönüştü.
Bugüne kadar birbirlerinin ateşine gizliden odun taşıyıp, elini pek göstermeyenler, bugün daha açık dövüşüyor.
Yine de “AB-ABD ittifakı da Rusya da doğrudan savaşın içinde” diyemiyorum.
Çünkü Batı, silah ve üst düzey askeri personel desteği ile bu savaşta varken, Rusya da azınlıkları öne sürüyor.
Hal böyleyken, Sırbistan gibi Rusya’ya yakınlığı açıkça görünen bir Balkan devleti, yeniden bölge hakimiyetini sağlama, bir Balkan savaşını tetikleme çabasında, Ermeni- Azeri gerilimi sürüyor.
Avrupa hayranı Gürcistan’ın, Abhazya ve Osetya hakkındaki saldırgan söylemleri, her an bir saldırı olacakmış duygusunu körüklüyor.
Taraflar ölüm yorgunu Suriye ve Irak topraklarından, güdümlerinde parçacıklar çıkarırken, Afrika’da iç savaş eliyle itişiyorlar. Aslında savaşıyorlar yani, ama kendi topraklarında, kendi elleriyle değil. Bizim coğrafyalarımızda, bizim ellerimizle savaşıyorlar.
Aslında bu, üzerinde hiç konuşulmamış bir ittifak.
Avrupa zarar görmeden, Avrupalıların savaşı.
Avrupalılar ölmeden Avrupalıların savaşı.
Doğu ne zaman bütünse Batı parçalı, Batı ne zaman bütünse Doğu parçalı…
En şedid düşmanken bile Batı, Batıyı korumakta birdir.
Şu anda, Ukrayna sınırında yaşanan çatışmaları, evden uzağa taşımak, karşı tarafla Balkanlar’da, Afrika’da hatta Filistin’de çarpışmak, çok daha iyi bir tercih onlar için.
Kendisi ölmediği sürece, kimin öldüğünü umursamayan, maddeye müptela düşman kardeşlerin elinde hümanizm, çürümüş bir hamur, kullanışlı bir tornavidadan daha fazla bir şey değil.
Fakat bu savaş başka.
Bu savaş, bütün savaşlar için.
Bu savaşın galibi, bütün savaşların mutlak galibidir.
Çünkü Ukrayna’da Zelensky’i destekleyen, Fransa, Almanya, Amerika, İngiltere’de büyük bir lobinin ve ekonomik gücün sahibi İsrail, ittifakıyla birlikte on yıllardır süren bu savaştan galip çıktığında, vaad edildiği iddia edilen bütün topraklarda galip olacak.
Bu ittifak Ukrayna’da, Balkanlar’da, Kafkasya’da, Afrika’da galip olacak.
Bu küçücük coğrafyadaki galip, bütün dünyaya yepyeni bir gelecek yazacak.
Dünya için asıl sorun bu.
Fakat bizim için sorun, elimizdeki, ayağımızdaki zincirlerdir.
Şişip içine sığamaz olduğumuz manevi kafestir.
Çünkü aslında bu kaçınılmaz savaşın bir tarafında duruyorsak, kendimiz gibi, kendi inançlarımız doğrultusunda durmamız gerekiyor.
Oysa aktörler başka.
Ve biz parçalı Doğu’nun kolunu-bacağını, kafasını-gözünü toplayamadan, ana karakter olamayız.
Ana karakter olmadığımız hiçbir çarpışmada, geleceği yazan kalemi tutamayız.
Filistin için binlerce ölsek te…
Bu yüzden yüz cemaat, yüz fraksiyon.
Bu yüzden mezhep mezhep, millet millet bölünmüş, birbirimizi tanıyıp sevmekten uzak, düşmanlık tohumlarıyla gönül toprağımız dikenli.
Doğu parça parça, Batı bütün…
Bütün savaşlar bu savaş için.
Ve bu savaş, bütün savaşlar için.
Bir yanda Filistin, Rusya, İran, Çin. Öbür yanda İsrail, Avrupa, Amerika…
Asıl kahır, bizim için budur.
Asıl felaket bu.
.
Ülkü Menşure Solak, dikGAZETE.com