Brezilya’yı bir de Brezilya’nın ihtiyarlarından dinlemek!..
Brezilya Tarihi, mutabakatla ve öğretim amacıyla üç ana döneme ayrılmıştır: Sömürge Dönemi, İmparatorluk Dönemi ve Cumhuriyet Dönemi.
Bununla birlikte, bu tür bölünmeler yalnızca Brezilya'nın oluşumuyla ilgili ana içerikleri şematik olarak düzenlemek için vardır ve başlangıç noktası olarak keşif yılını yani 1500'ü alır .
Ancak, "Brezilya'nın kurulduğu bölgede" olduğu bilinmektedir.
Daha önce çok özel kültürel özelliklere sahip birçok yerli kabile vardı.
Hatta bu kabilelerin oluşmasından önce bile, binlerce yıl önce Brezilya topraklarının çeşitli yerlerinde kendi kültürlerinin izlerini bırakan ilkel insanlar da vardı.
Ana teması yerli halkların, yani yerli halkların incelenmesi olan Brezilya Tarihinin bu dönemine Cabralino Öncesi Dönem denir.
Bu isimlendirme, Brezilya topraklarına gelişi Brezilya Tarihinin açılış kilometre taşı olarak kabul edilen Pedro Álvares Cabral'a atıfta bulunmaktadır. O andan itibaren 1500'lerden itibaren, özellikle 1530'lardan itibaren Brezilya'nın Sömürge Dönemi başladı.
Brezilya, onlarca yıl sonra meydana geleceği gibi, Portekiz'in Brezilya topraklarının diğer ülkeler tarafından işgal edilmesi tehdidinden duyduğu endişe nedeniyle etkili bir şekilde sömürgeleştirilmeye başlandı.
İlk sömürge işgali ve idaresi sistemi, daha sonra bölgenin işgalini daha iyi organize etmenin yanı sıra onu geliştirmeyi amaçlayan Genel Hükümet tarafından yönetilen Kalıtsal Kaptanlıklar sistemiydi.
Sömürge Brezilya dönemi 19. yüzyılın başlarına, özellikle de Kraliyet Ailesi'nin Brezilya'ya gelip onu Portekiz, Brezilya ve Algarves Birleşik Krallığı'na entegre ettiği 1808 yılına kadar uzanıyordu.
Şeker ekonomisi ve toplumu, daha sonra da madencilik ekonomisi ve toplumu bu dönemde gelişti.
Çeşitli Yerli İsyanları ve Ayrılıkçı İsyanları da Sömürge dönemine kadar uzanıyor ve Inconfidência Mineira'ya özel önem veriliyor.
1822'de Brezilya İmparatorluğu aşaması veya İmparatorluk Dönemi başladı.
Kraliyet Ailesi'nin Brezilya'ya gelişinden (1808) 1822'ye kadar, hem Brezilya'da hem de Portekiz'de yoğun siyasi dönüşümler yaşandı, bu da Brezilyalı elitlerin ve Prens D. Pedro I'in Brezilya'yı bağımsız bir İmparatorluk ilan etmesine yol açtı.
İmparatorluğun yapılanmasından sonra, ikinci Brezilya İmparatoru olan ve babasının iktidardan ayrıldığı sırada (1831) henüz tahta geçmemiş olan II. Dom Pedro'nun vekillerinin hükümeti tarafından belirlenen Naiplik Dönemi geldi; henüz iktidarda, ülkeyi yönetmek için uygun yaş.
İkinci Saltanat, gerçek anlamda 1840'ta başladı ve Cumhuriyetin İlanı olan 1889'a kadar sürdü. Bir yıl önce, hâlâ İmparatorluğun yönetimi altındayken “Köleliğin Kaldırılması” kararı alındı.
15 Kasım 1889'dan itibaren Brezilya Cumhuriyeti dönemi başladı.
Bu dönem, İmparatorluğunkinden tamamen farklı bir siyasi yapının yaratılmasıyla karakterize edildi.
Pozitivizmden etkilenen cumhuriyetçi siyasi, ideallerin etkililik arayışı, şematik olarak Eski Cumhuriyet (1889-1930) arasında bölünmüş olan ve orada meydana gelen isyanlarının vurgulanmayı hak ettiği Brezilya Cumhuriyetinin oluşumuna rehberlik etti; Rio Grande do Sul, siyasetçisi Getúlio Dornelles Vargas'ın uzun hükümetinin damgasını vurduğu Vargas dönemi (1930-1945); Soğuk Savaş'ın başlangıç döneminde yer alan ve popülizm olgusuna dayalı bir siyasi yapının karakterize ettiği Popülist Cumhuriyet evresi (1945-1964) ve son olarak, 31 Mart 1964 Askeri Darbesi ve daha sonra, askeri rejimi genişleten 13 Aralık 1968 tarihli 5 No'lu Kurumsal Kanun ile işaretlenen Askeri Hükümet aşaması (1964-1985).
“Siyasi haklar ve bireysel özgürlükler” 1985'e kadar sürdü. Halen Brezilya'nın son 30 yılda siyasi, sosyokültürel ve ekonomik durumuna ilişkin yapılan en son araştırmalara göre incelenen Mevcut Brezilya aşaması var.
Brezilya Tarihi bölümünde ayrıca ana temaların incelenmesine içerik ekleyen üç yardımcı kanal bulunmaktadır. Bunlar: Bölgesel Brezilya, Brezilya İlahileri ve Folkloru.
Günümüz Brezilya’sını anlamak için öncelikle yukarıda yaptığımız açıklamaları iyi anlamak gerekir.
Bildiğiniz gibi Brezilya, sömürge döneminden Cumhuriyet dönemine geçtikten sonra ekonomik olarak kalkınma dönemine girmiştir, diğer ülkelerden gelen koloniler, Portekiz başta olmak üzere sırasıyla, İspanya, İtalya, Çin, Japonya, Almanya, Lübnan ve Filistin’dir.
Bu ülkeler Brezilya’da özellikle teknoloji, tarım ve madencilik sektöründe (Lübnan ve Filistin hariç) büyük ilerlemeler kaydetmiştir ve Eyalet bazında yerleşim yapmıştır, şu an Brezilya’ya Eyalet bazında baktığınızda bunu çok net görebilirsiniz; Örnek: SC Santa Catarina, Alman kolonidir ve yaşam standartları avrupayı aratmaz; PA Para genelde Brezilya’nın yerlilerinden oluşmaktadır; RS Rio Grande Do Sul, Gauşo denilen toplumdan oluşmuştur (Gaúcho). Eyaletler hakkında detaylı bilgi bulabileceğiniz link; “https://tr.wikipedia.org/wiki/Brezilya%27n%C4%B1n_eyaletleri”
Tüm bu etnik kökenlerden oluşan bir ülke ve halen Güney Amerika’nın en güçlü ülkesi olma özelliğinin sırrı nedir?
Üstelik bu bölgede Brezilya’yı zayıflatmak için her türlü oyunları, entrikaları çeviren bazı güçlü ülkelerin gizli servislerinin yaptığı operasyonlara rağmen bunu nasıl başarmış ve başarmaya devam etmektedir?
Bunlardan birine örnek verecek olursak; CIA destekli olarak Başkan Lula’ya yapılan Petrobras operasyonu, sonuç ne oldu?
Önce başarılı oldular ve istedikleri tarzda bir başkanı Brezilya’ya monte etmeyi başardılar, sonrasında ise yine Brezilya kazandı ve eski başkan Lula da SİLVA, 100’lerce davadan aklanıp, tekrar ülkesine başkan oldu.
Peki şu an Brezilya'nın geleceği ile ilgili neler oluyor?
Olan şu; Brezilya’daki emellerine ulaşamayan sözde dost ancak arka planda düşman olan ülkeler, bu sefer de daha önce devirmeye çalıştıkları Venezuela Başkanı Madura’ya gizli destek vererek, komşu ülke olan Guiayana’ya savaş açtırdı, aynı zamanda Guiayana’ya da askeri destek ve ekonomik destek verdi, tabii ki Rusya da her zamanki gibi sahnede yerini aldı (bu “sözde her ülkeye barış getiren ülke”yi, sanırım hepiniz tahmin ettiniz.)
Peki Venezuela ve Guiayana arasındaki savaş neden Brezilya’yı etkilesin?
Çünkü Guiayana’dan sonra sıra Brezilya’ya gelecek te ondan, çünkü orada yüksek miktarda petrol var da ondan, ancak tüm bunları hatta daha da ilerisini gören Brezilya’yı göz ardı etmeleri, onların Brezilya hakkında aslında ne kadar da bilgisiz olduğunun bir örneğidir.
Dünya çapında en güçlü ülkelerin gizli servisleri kendilerini ne kadar gelişmiş bir ajan ya da teknoloji ağına sahip olduklarını zannetseler de onların aslında bilmediği tek şey Brezilya’nın bu konuda övünmek yerine mütevazi bir şekilde ülke çıkarları doğrultusunda işlerinene bakmasıdır; üstelik bu kadar etnik köken ve farklı milletlerden oluşan bir ülke olmasına rağmen, düşünün, komşu ülkelerden Brezilya sınırlarına girip, uyuşturucu labaratuvarları kuranlarla, uyuşturucu baronlarıyla, Rio de Janeiro’daki karteller ile her ne kadar dost görünseler de komşu ülkelerden gelecek hamleler ile nasıl başa çıkılıyor?
Bunların cevabını az sonra anlatmaya başlayacağım.
Brezilya, kendi içinde her ne kadar etnik kökenler arasında rekabet yaşasa da bu sadece ülkenin daha da gelişmesine katkı sağlar, ancak, söz konusu ülke çıkarları olduğunda, Japonya’dan daha gelenekçi, Amerika’dan daha ulusalcı, Türkiye ve diğer bazı ülkelerden daha milliyetçi bir ülkedir Brezilya ve Brezilya vatandaşları!..
Çünkü bu ülkede yaşayan insanlar çok iyi bilirler ki; her etnik kökene saygı duyulur ve aralarında asla etnik tartışmalar ya da dini ayrımcılıklar yaşanmaz!
Dili, dini, ırkı ve ten rengi ne olursa olsun her birey birer Brezilya vatandaşıdır ve adalet her zaman herkese eşit işler; işte tam da bu yüzden, herkes yaşadığı ülkenin her ne şartlarda olursa olsun her konuda savunulması gerektiğini çok iyi bilir ve insanlar bu bilinç ile yaşarlar; yaşadıkları bu toprakların bayrağına saygı duyarlar.
Brezilya’nın geleceği için asla kaygı duymazlar! Adalet sistemine güvenirler.
Şu an yine Brezilya etrafında döndürülmeye çalışılan kara bulutları planlıyanlar yine aynı hüsranı paylaşacaklar, günümüzde bu planları, bırakın başkan ya da parlamento üyelerini, sokaktaki vatandaşlar dahi tahmin edebiliyorlar.
Venezuela – Guiayana savaşı, tıpkı Ukrayna’ya başkan olarak monte edilen ve Antalya’da komedyenlik yapan Zelenski gibi, şu an Arjantin’e monte edilen yeni başkan Havier gibi daha birçok konuda Brezilya gizli teşkilatının haberi var!
Bakın Amerika da birçok ülke vatandaşlarından oluşan bir ülke ancak kontrol her zaman siyonistlerin elinde, Brezilya’da ise parlamentoda her etnik kökenden insanlar var, bu adalet sisteminde de böyle, her ne kadar eyelet bazında kanunlar farklı olsa da söz konusu ülke olduğunda inanın Güney Amerika’nın kalbi olan Brezilya, bu bölgede lider olmayı sürdürecek ve daha da güçlü bir ülke olacak.
Biz Brezilya’lıların her zaman dediği gibi: VİVA BRASİL!..
.
Tolga Eşref Göktürk, dikGAZETE.com
enver 11 ay önce