Mayıs ayı güzeldir..
Ve Mayıs ayı dendiğinde de aziz İstanbul’un en asude köşelerinden bir yer olan Boğaziçi hatırlanır..
Bir başka ismi de “İnci Gerdanlık” olan Boğaz, İstanbullulara pek çok unutulmaz şarkıyı da hatırlatır..
Boğaz’ı en iyi ifade eden eserlerin başında, duygulu gönüllerde her daim taht kuran şu eser gelir;
Boğaziçi herkesi eder serhoş../”
Güftesi ve bestesi; Dr. Alaaddin Yavaşca’ya ait bu unutulmaz “Hicaz” eserin mutlaka her İstanbullu’da bir hatırası vardır..
*
Yazımıza böyle bir giriş yaptıktan sonra geçelim esas sohbetimize..
Yavaş yavaş iklim değişimini yaşadığımız şu günlerde “Boğaz Gezileri” oldukça revaçta..
Pek çok kurum ve kuruluş, sıcak havalara dostlarıyla birlikte “Merhaba” demenin gayretinde..
Dolayısıyla davetler de çoğalıyor.. Davetlerin hepsine yoğunluk nedeniyle yetişemesek de bazılarına icabet ediyoruz..
Özellikle Boğaz gezilerinde yeşillikler arasında arzı endam eden erguvan ağaçları, insana ayrı bir keyif veriyor..
Boğaziçi, gerçekten insanı bambaşka rüyalara, apayrı hülyalara götürüyor.. Hele benim gibi çocukluktan itibaren Boğaz’ın her iki yakasında mesai harcamış olan birisi için bu gezilerin anlamı bambaşka oluyor..
Bir sülün gibi arz-ı endam eden nazlı Kız Kulesi..
Devam edeyim mi?..
Emirgan’da ki ünlü “Şerifler Yalısı”..
Hemen yanıbaşındaki Emirgan Cami’iyle ne kadar da nefis bir bütünlük arzediyor..
Yine meşhur Çırağan Sarayı..
Osmanlı’nın en büyük Padişahlarından Cennetmekan Sultan Abdülhamid Han’ın ismi anıldığında ilk aklımıza gelen yerlerden biri olan ve hicranı, çileyi çağrıştıran Beylerbeyi Sarayı..
Ve de pudra şekerli, ünü ülke sınırlarını aşmış yoğurtun da menbaıdır Kanlıca..
Beni 1965’lere götüren fevkalade güzel anılarım vardır orada!..
İskele yanındaki Yoğurthane her mevsim cıvıl cıvıldır..
Peki ya Emirgan’daki Çınaraltı!..
Orada içilen tavşan kanı çayın lezzeti de bambaşkadır..
İçerken sanki şerbet lezzeti veren fakat şimdilerde tarih olan meşhur Çubuklu suyu..
Kanlıkavak..
Hepsinin, merkezi boğaz ve çevresidir..
Daha daha ne lezzetler..
Kınalı, Burgaz, Heybeli, Büyükada!..
Her biri ayrı ayrı güzellikler manzumesidir..
Ve bu Adalar’da hali hazırda icrai faaliyette bulunan faytonlar..
Birbirlerine selam veren saygılı insanlar..
Hey gidi günler!..
Gel de hatırlama!..
Gel de için bir tuhaf olmasın!..
Elbette bütün bunlara şimdilerde de eksiğiyle gediğiyle ulaşabilirsiniz..
Sahi kaç kişi kaldı!..
:
Sami Özey, dikGAZETE.com