USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Bizim adımıza konuşma; oyun bitti!

Bizim adımıza konuşma; oyun bitti!
20-03-2025

Bizim adımıza konuşma; oyun bitti!

Hasetçilerin gece karanlığında urganlara boğum boğum düğüm atarken üfürdüğü çağ kapanıyor; Fatih’in İstanbulunda.

Yeni bir çağ açıldı İstanbul’da. Dost görünen düşmanları, düşman görünen dostları ayırt etmenin zamanı. Sokağa dökülenlerin kulağına fısıldayanlar elbette biliniyor. Ama ne yazık ki sokaktaki bunun farkında değil.

Devlet, siyasi üfürükçülere, negatif frekans yayan vericilere; olta atıp, operasyon çekiyor.

Sana söz baharlar gelecek. Mart’ın sonunda bahar gelecek!..” Böyle demişti Bay Kemal. Mayıs’ı bekleyin! İnşallah yeni bir günün doğuşuna şahitlik edilecek. Devasa bir Dirilişin sancısı var.

Zemherinin soğuğu vursa da kupkuru ağaç yeşerir. Ayaz çökse de toprağa, bağrındaki çekirdek çimlenir.

Bahar gelecek, İstanbul’a; İslam’ın aziz diyarına.

Haber yayılıyor şehre. Herkes biliyor. Herkes.

Ekrem ismi muteber, naif. Koskoca bir dünyayı sığdırmış, içerisine.

Ekrem cömert, kerem sahibi. İsmi taşımak gerek. İsimle hemhal olmak.

Taşıyamazsan, onlarca suçla itham edilirsin. MHP Lideri Devlet Bahçeli, “suç sabit görülesiye kadar masumiyet esastır” dese de çok kuvvetli iddia ve deliller ile gözaltında Ekrem İmamoğlu.

Turpun büyüğü heybede ama bu Ekrem değil.

Figüranlar canhıraş bir şekilde bağırıyor ve zıplıyor. Asıl tutuşan ve çıldıranlar perdenin ardında. İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için yargı süreci başlatıldı.

Game Over / Oyun Bitti! Metafizik saat işliyor ve vakit daralıyor çünkü.

Saat, şu anki fiziki zamanı işaretlemiyor. Evrenin işleyişi sadece doğal tezler ile açıklanıyor. Daha derin bir sistem çalışıyor.

Fatih’in Gülzarında kibirle yürümek de neydi?

En ağır suçlama; PKK Çatı Terör Örgütü ile iş birliği yapması. DEM Parti,Kent Uzlaşısı yerel seçimde siyasi ihtiyaçtan ortaya çıkan yasal bir durum” dese de PKK iltisaklıların pazarlık kapsamında, seçilebilecek sıralara yerleştirilmesi ve kota ayrılması.

Alan memnun, satan memnun. Al gülüm ver gülüm!

Ve Avrupa; ses verdi. Ama çatlak, kırıcı, küçümseyici, nefret yüklü ses tonuyla.

Ey Avrupa! Türkiye senin müstemleken (sömürge) ve eyaletin değil. Türkiye’ye ayar çekip; tehdit edemezsin.

Unutma, kendi Güvenlik Mimarini çizemiyorsun ve Rusya karşısında şaşkın vaziyettesin.

Bakalım, Ekrem İmamoğlu’na kimler sahip çıkmış?

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, en yetkili kişi olarak; “derinden endişe” duymuş.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Bürosu, Strazburg’da yaptığı açıklamada; “halkın iradesine karşı çıkıldığı ve İmamoğlu’nun adaylığının engellenerek; muhalefetin sindirildiği” vurgusu yapmış.

AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile Genişleme Komiseri Marta Kos demiş ki; “İmamoğlu'nun gözaltına alınması ve yılbaşından bu yana seçilmiş yetkililer, siyasi aktivistler, sivil toplum ve iş dünyası temsilcileri, gazeteciler ve diğer kişilere yönelik tutuklamalar ve suçlamalar, Türkiye'nin köklü demokratik geleneğine bağlılığı konusunda soru işaretlerine yol açıyor.”

Avrupa Parlamentosu'ndaki Renew Europe Grubu (Liberal- Pro Avrupacı) Türkiye’yi kınayıp; sokağa dökülen protestocuların hakkının verilmesini istemiş.

İtalya Meclisi ve Avrupa Parlamentosu’nun İtalyan Vekilleri, Floransa- Milan- Roma Belediye Başkanları demokrasi çağrısında bulunarak Ekrem İmamoğlu’nun yanında olduklarını söylemişler.

Avrupa Parlamentosu'ndaki Sosyalistler ve Demokratlar İlerici İttifakı Grubu üyesi Nacho Sánchez Amor, Türk siyasetini sonsuz bir yaratıcılığa sahip olmakla övmüş ama durumu çok uçuk bulmuş.

Avrupa Parlamentosu Sosyalistler ve Demokratlar Grubu Başkanı Iratxe Garcia Perez ise “Türkiye'deki demokrasi için karanlık bir gün” olduğunu söylemiş ve Avrupa Parlamentosunda tartışma açılmasını istemiş.

Avrupa’nın on iki belediyesinin bir araya gelmesiyle kurulmuş olan EURO CİTİES de tepki gösterenlerden.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, tutuklamaları, “Türkiye'de demokrasiye vurulmuş bir darbe” olarak nitelemiş.

Alman SPD lideri Lars Klingbeil; Türkiye'de adil seçimlere ve işleyen bir adalet sistemine ihtiyaç olduğunu savunmuş. Alman Yeşil Parti üyesi Cem Özdemir; "Erdoğan, adil olmasa bile seçimlerden korkuyor” diyerek, “Erdoğan'ın yönetimindeki otokratik eğilimi” vurgulamış.

Berlin Belediye Başkanı Kai Wegner ise çok üzülmüş. Alman-Türk Parlamento Grubu Başkanı Max Lucks, Türkiye'deki demokrasiye yönelik bu tür saldırıların doğrudan Almanya-Türkiye ilişkilerine saldırı anlamına geldiğini belirtmiş.

Atina Belediye Başkanı Haris Doukas da endişe duyanlardan ve demiş ki; “Dostum Ekrem, biz senin yanındayız.”

Ekrem İmamoğlu ise kendisine destek açıklamasında bulunan Avrupalı siyasilere ayrı ayrı teşekkür ederken; “Küresel liderlerin ve Avrupa Parlamentosu üyelerinin Türkiye'deki demokrasiye verdiği desteği derinden takdir ettiğini” paylaşmış, sosyal medyadan.

Avrupa’nın kuyruk acısı; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye’nin küresel ve bölgesel bir aktöre dönüşmesi…

Türkiye’nin farklı coğrafyalardaki ittifak bağları da endişelendiriyor Avrupa’yı.

Ayar çekmeye kalksalar da günün sonunda güvenlik kaygılarından dolayı Türkiye’ye muhtaçlar.

Avrupa’nın bir diğer kuyruk acısı da Ayasofya Camisinin ibadete açılmış olması. Onların gözünde Ayasofya hala bir katedral.

Nihayetinde bir çift lafımız da CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e olsun. Özgür Özel: 86 milyonu ayağa kalkmaya davet ediyorum” diyor ya hani!

Ey Özgür Özel; “Bizim Adımıza/ Benim Adıma Konuşma!

.

Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?