Değerli Dostlar!..
Size hep ülke gündemi, çevre, medeniyet coğrafyamız, Ümmet-i Muhammed’in İttihâdı, Türk Birliğinin İhyâsı gibi konularda yazdım.
Esasında bu konuların tam da orta yerinde;
İhlâs,
Sâmimiyet,
Sadâkat,
Fedâkarlık,
İmân Kardeşliği,
Çalışkanlık,
Ülke ve Milletine Bağlılık gibi ancak ecdâdımızın özetle GÖNÜL dediği vicdân sahiplerini motivasyondan da fazlası zorlayan âmiller var.
İşte bu âmillerle yola çıkan bir STK’nun, ASRİAD, Asrın İş Adamları’nın hikâyesini yazacağım size..
“
وَالْعَصْرِۙ
اِنَّ الْاِنْسَانَ لَف۪ي خُسْرٍۙ
اِلَّا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَتَوَاصَوْا بِالْحَقِّ وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ
“Asra yemin olsun,
İnsan hüsrandadır.
Ancak iman edip güzel işler yapanlar ve birbirlerine hakkı ve sabrı öğütleyenler müstesna.”
Derdini sevenlerle başladı her şey…
Onlar derdini sevenleri dost edinenlerdi.
Bir avuçtular, birkaç elin parmakları kadardılar belki…
Gönüllüydüler..
Gönül mü?
Yürek desek yetmez, İmân desek az, ihlâs desek belki.. Fedâkarlık, Ümmet-i Muhammed’in perişanlığı için dökülen gözyaşları, Milletimizin Güçlü ve Büyük olup, yeniden medeniyetimizin ihyâsı..
Gönül hepsinin adıydı. Sâdece Türkçemizde vardı gönül tâbiri..
Bir araya geldiler.
Nereden başlanmalıydı?
Fahreddin Râzî der ki:
“Buz satan birisi pazarda şöyle bağırıyordu: «-Sermayesi eriyen bu şahsa merhamet edin!..» Onun bu sözünü duyunca, «İşte bu söz Asr sûresinin mânasını izah etmektedir» dedim. Aslında insana verilen ömür, güneşin altında bir buz gibi hızla erimekte ve eğer insan bunu ziyan eder veya yanlış yere harcarsa hüsranına sebep olur.”
Ya Büyük Âlim İmâm Şâfi ne diyor?
“Şâyet, bütün bir Kur’ân-ı Kerîm yerine sadece Asr sûresi indirilmiş olsaydı, bu bile yeterdi. Çünkü onda İslâm’ın bütün esaslarını bulmak mümkündür...”
Ve damlacıkları toplamaya başlarken Asr Süresi’nde ifâdesini bulan özeti ölçü aldılar..
Gönülle, fedâkarlıkla, elbette Rabbimizin emirlerini baş tacı yaparak, Milli, Yerli, Amel-i Sâlihe müteşâbih “Nitelikli” ve nitelikli insanların bir araya geleceği bir STK kurmaya karar verdiler.
Elbette, kurucular da, mensuplar da aynı vasıflarda olmalıydı.
Ülkenin en büyük ihtiyacı üretimdi.
Bunun için çok çalışmak, bilgiyi ve gayreti yaymak, mârufu öğütlemek, münkerle mücâdele gerekti.
Teknolojiye, asrın ilim, fen ve idrâkine vâkıf olmak gerekti. Bunun için mensuplarını yetiştirmek ve topluma örnek olmak icâb ederdi. Öyle de yaptılar.
Önce medeniyetimizin Başkenti İstanbul’da “ASRİAD”, ASRIN İŞADAMLARI DERNEĞİ olarak kuruldular.
Sonra haykırdılar Anadolu’ya, insanımızın olduğu her yere sonra..
Almanya, Fransa, Kazakistan, Afganistan, Rusya, Katar, Cezayir derken..
Sesleri yankılandı Anadolu’nun dört yanından..
Van’dan, Trabzon’dan, Urfa’dan, Samsun’dan, Adıyaman, Bursa, Ankara, Balıkesir, Batman, Bolu, Diyarbakır, Sakarya…
-Hepsi aynı sesi haykırdı insanlığa dört bir yandan…-
-Millî,-
-Yerli,-
-Nitelikli ASRİAD…-
İhracatta öncü olmak için üretmek, Hakk’ın rızasına uygun yaşamak ve nimeti paylaşmak, zulmün karşısında ferâsetle durmak, mazluma ümit, zâlime engel olabilmek..
Çalışanını ailesinden görmek, dünyanın neresinde yeni ve ileri teknoloji varsa ona ulaşmak, taassubu yenerek, “ham yobaz, kaba softa!” menfaatperestlere fırsat vermeden Hakkın rızasına uygun ve Halkla beraber yürümek..
Fitneye sebep olacak tavır ve tutumlardan uzak, mükemmeli yaşamaya çalışırken, mükemmeli talep ve aramadan insanına sarılıp, insanlık içinde adâletle anılıp, ferâsetle yer almak..
ASRİAD, Asrın İşadamları Derneği, yeni, modern, teknolojiye ulaşma, ARGE faaliyetlerini koordine ile üretim ve üretimin ihtiyacı olan eğitim, teknik donanım, pazar, danışmanlık gibi tüm alanlarda üyelerinin ve Azîz Milletimizin emrindedir.
ASRİAD, yarının bizce ve bizden dizaynı için bilgi ve emek paylaşmaktadır.
ASRİAD, kendinden olanı asla ötelemez ve ayrıştırmaz. Karşısındakilere de merhamet ve saygı ile muâmele eder. Zulme meydan vermez.
ASRİAD, bu toprakta doğdu.
Bu toprağın, İmân, edeb, hoşgörü, çalışkanlık, sâmimiyet, fedâkarlık, mârufa taraf, münkere karşı tavır, adâlet, ilim ve fenne sahip ve destek olma, hakça paylaşım gibi umdelerine sahip çıkar, yayılması için gayret eder, omuz verir.
ASRİAD, 1400 yıldır yaşayan, ancak bu gün küresel vahşetin boğduğu, sulandırdığı, yaşamasını güçleştirdiği, kendi iktisat nizamına uymaya zorladığı ortama itiraz etmiştir.
Günün ihtiyaçlarını, sönmeyecek, kıyamete kadar kâim olacak ilâhi nizam içinde çözmek için gerekli ilmî çalışmalara da önayak olmak gayretindedir. En azından bu gayretlerin içinde yer almaktadır.
ASRİAD Mensupları, ASRİAD’lı olmanın anlamını bilir ve ASRİAD’ın önerdiği ahlâk ve mâneviyat önceliklerine bağlıdır.
Kaliteli iş yapar, zamanında yapar, sözünde durur, sözü senettir.
ASRİAD, GEÇMİŞTEN ALDIĞI İSTİKÂMET VE İZLE, ÜRETİP, ÇOK ÇALIŞIP, İNSANLIĞIN AYDINLIK GELECEĞİNE KATKI SAĞLAMA MÜCÂDELESİNİ SÜRDÜRECEKTİR.
.
Emekli Yarbay Halil MERT, dikGAZETE.com
-Strateji ve Yönetim Uzmanı-