Aşağıda, 20 Ağustos’da paylaştığım bir sosyal medya mesajını görüyorsunuz. Aşı hususunda mahalle baskısına dönüşen ısrarın, toplumsal tepkiyi tetikleyebileceğini ve kitlesel tepkiyi sokaklara taşıyabileceğini belirtmiştim.
Daha o zaman, “aşı karşıtları”nın miting yapmaları falan gündemde değildi.
Hemen sonrasında belki demokratik bir tepki formatına sokmak için belki de toplumda oluşan tepkiyi azaltmak için 11 Eylül’de İstanbul Maltepe'de miting düzenlendi.
Ağacı kesen baltanın sapı da aynı ağaçtan…
Türkiye’de müesses nizam, kimsenin aklına gelmeyen ihaleler veriyor. Örneğin Aşı ve PCR testi zorunluluğu ile mücadele, Yeniden Refah Partisi’nin uhdesinde.
Neden bir başka parti değil de Milli Görüş’ün efsane lideri merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın oğlu Fatih Erbakan'ın Genel Başkanı olduğu parti tercih edildi, sebebini hiç düşündünüz mü?
Çünkü bu partiye AK Parti tabanı ve seçmeni sıcak bakıyor. Dr. Fatih Erbakan şimdiye kadar iktidar partisine yönelik belden aşağı vurmadı ve partili Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında muhalefete prim veren açıklamalar yapmadılar.
Cumhur İttifakı yerine Millet İttifakı'nda yer alan Saadet Partisi'nin tırmanışını engellediler. SP, o gün bugündür yerinde sayıyor.
Yine İslamcı kesimde sözünün dinlendiği varsayılan, kanaat önderlerinden Abdurrahman Dilipak’ın “aşı karşıtı” konumlanması da, Türkiye’deki müesses nizamın tasarrufu.
Eğer bu karşı çıkış, sol veya etnik marjinal bir parti, dernek ya da sendika tarafından yapılmış olsaydı, iktidar kanadı hemen “Bölücüler!.. Komunistler!.. Teröristler!..” söylemine başvurabilirdi.
Oysa ağacı kesen baltanın sapı da aynı ağaçtan!.
Bu kadarı şimdilik yeter…
Arif olan anlar. Anlamayan için yapacak bir şey yok. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az!
Türkiye’de aşı karşıtlığı her geçen gün artıyor!..
İstanbul Maltepe'de kaymakamlığın “salgınla mücadeleyi olumsuz etkiliyor” diye izin vermediği ancak İstanbul Valiliği'nin izin çıkardığı “aşı karşıtı miting” bir buçuk hafta önce yapıldı.
11 Eylül 2021’de Corona pandemisini küresel komplo olarak gören ve COVİD 19’la mücadele aşılarına karşı çıkan binlerce kişi, İstanbul Maltepe’de düzenlenen “Büyük Uyanış” mitinginde buluştu. İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan eylemde, ilk konuşmayı platform sözcüsü olarak tanıtılan gazeteci Abdurrahman Dilipak yaptı.
Dilipak, “Bugün hayatı bir kambur gibi sırtımızda taşımaktansa ölümü yeğ tutarız. Bu zülmü tüm dünya insanları yaşadı ve yaşatmaya devam ediyorlar.
11 Mart tarihinden önceki zamana gidelim. Süreç 28 Şubat 2020 Bill Gates fonların açıkça fonladığı BBC haberiyle başladı.
Bilim insanları salgının kaynağını tespit etmek için zamanla yarışıyor. Büyükler için masallar uydurdular. Bütün dünyayı bu haberle kandırdılar.
İzole edilmeyen bir virüsün aşısı olmaz. O sıvı başka bir şey, Bill Gates’in fonladığı aşı başka bir şeyin parçasıdır.
Tüm yaşadıklarımıza ‘PLANdem’i diyoruz. PCR sadece bir oyun. ‘İnsan ve onun onuru var’ diyoruz, bu komployu hazırlayanlara. Biz aşıya karşı değiliz. Aşının dayatılmasına karşıyız. Beş yılda yapılan aşıyı altı ayda yaptınız.
Bir buçuk yılda 17 defa mutasyona uğradı. 7 defa varyant yaşandı. Bugün bize hangi ilacı veriyorsunuz?” dedi.
Mitingde söz alan tüm konuşmacılar, PCR ve maske zorunluluğunun da kalkmasını talep ettiler. Mitingin etkisine gelince, Türkiye’de “aşı karşıtlığı” her geçen gün artıyor!
DSÖ imalatı pandemi ve sağlıkta “Koloni Valileri” dönemi!..
Etli ekmek kafalı bir baytar eskisinin ağzını doldura doldura pandemi cellatlığına soyunmasına tanıklık etmenin vicdanım, aklım ve gönlüm üzerindeki menfi tesirini ifade edebilecek kelimeleri bulmakta zorlanıyorum. Bunların, sağlık sektöründeki alicengiz oyunlarını bilenler biliyor.
Kimse kusura bakmasın, bunlar ve şürekası medikal çete. Bunlara sözde Halk Sağlığı adına alkış tutanlar, “Allah razı olsun!..” deme gafletinde bulunanların alayı da, cehennemde yanacakları ateşin odununu sırtlarında taşıyorlar, farkında değiller!
Gel de Ankaralı Namık'ı hatırlama, ne diyordu? "...yan cehennem yan, beş kamyon kömür ile geliyom.."
İngiltere eski Başbakanı Gordon Brown, “DSÖ Küresel Sağlık Finansmanı Büyükelçisi” olarak atandı…
- TC Kanunlarına tabi olmayan Dünya Sağlık Örgütü’nün İstanbul Coğrafi Ayrık Ofisi, casusluk merkezi mi?
Bu soruya kişisel cevabım, “Türkiye’nin yararına çalışmadığı” şeklinde olurdu. Çünkü bu formatta kurulan BM orijinli pek çok örgütün, küresel odakların casusluk faaliyetlerine paravan teşkil ettiği biliniyor.
Nitekim DSÖ’nün Ankara’da bir ülke ofisi, Gaziantep’te ise saha ofisi mevcut.
İstanbul’da açılmasına rağmen, TC Kanunları kapsamı dışında bırakılan “İnsani ve Sağlık Acil Durumlarına Hazırlıklılık Teknik Uzmanlık Ofisi”nin Ev Sahibi Ülke Anlaşması, 2 Mayıs 2017 tarihinde imzalandı.
Dönemin Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ ile DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Dr. Zsuzsanna Jakab'ın imzaladığı "İnsani ve Sağlık Acil Durumlarına Hazırlıklılık ve Yanıt Dünya Sağlık Örgütü İstanbul Ofisi" anlaşması, Türkiye’nin egemenlik haklarını hiçe sayan içeriğe sahip.
Bu bir iddia veya söylenti değil.
2 Mayıs 2017 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Avrupa Bölge Ofisi Vasıtasıyla Dünya Sağlık Örgütü Arasında İnsani ve Sağlık Acil Durumlarına Hazırlıklılık DSÖ Coğrafi Ayrık Ofisinin İstanbul Türkiye’de Kurulmasına İlişkin Ev Sahibi Ülke Anlaşması”nın beşinci maddesinde, İstanbul Ofisi Mahallinin Dokunulmazlığı ile ilgili yer alan hükümler, Türkiye’nin kendi sınırları dahilinde egemenlik haklarından küresel Kraliyetçilerin daha rahat çalışabilmeleri adına menzil menzil pardon parsel parsel nasıl vazgeçtiği belgeleniyor.
Anlaşma ile Ofis mahalli, Türkiye tarafından tedarik ediliyor, bu kapsamda bilgisayar, haberleşme, mobilya gibi donanımının sağlanması ve işletilmesi, ayrıca çalışan personelin ücretleri ve diğer masrafları ülkemiz tarafından üstleniliyor.
Dönemin Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ ile DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Dr. Zsuzsanna Jakab'ın imza koyduğu "İnsani ve Sağlık Acil Durumlarına Hazırlıklılık ve Yanıt Dünya Sağlık Örgütü İstanbul Ofisi" anlaşmasında mide bulandıran ve kafa karıştıran bir başka husus var.
"Madde 5'e göre
1. Hükümet, DSÖ kontrol ve hakimiyetinde olacak İstanbul Ofisi Mahallinin dokunulmazlığını kabul eder.
2. İdari adli, askeri veya polis olmak üzere hiçbir Hükümet memuru veya Türkiye içinde kamu yetkisi kullanan diğer şahıs DSÖ Avrupa Bölge Direktörü veya İstanbul Ofisi Başkanının onayı ve kararlaştırdığı koşullar haricinde, herhangi bir resmi görevi yerine getirmek için İstanbul Ofisi'nin mahalline girmeyecektir.
Ancak, DSÖ Avrupa Bölge Direktörü veya İstanbul Ofisi Başkanı veya vekilinin onayı, acil koruyucu faaliyet gerektiren yangın ya da diğer afet durumunda aranmayabilir.
3. DSÖ, İstanbul Ofisi mahallinin herhangi bir Türkiye kanunu uyarınca tutuklanmadan kaçan veya Hükümet tarafından başka bir ülkeye iadesi ya da dava veya hukuki işlem tebligatından kaçınmaya çalışan kişilerin sığınağı olarak kullanılmasını engelleyecektir."
Küresel aşılama programı finansmanını, Birleşik Krallık yani İngiltere yönlendiriyor.
DSÖ imalatı bu salgının hangi küresel güçler tarafından yönlendirildiğini anlamamak için aptal olmak yeterli sanırım.
Kraliçe'nin eski başbakanı, salgın sürecinin geçiçi küresel hükümetine atandı…
İşçi Partili, İngiltere eski Başbakanı Gordon Brown, Dünya Sağlık Örgütü’nün Küresel Sağlık Finansmanı Elçisi olarak atandı.
Herhalde bu satırları okuyan bir Allah’ın kulu, çıkıp da “hayırlı olsun” dememizi beklemez.
DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Gordon Brown’ı küresel halk sağlığına sağlam ve adil bir yatırımın geleceğini şekillendirebilecek ve yönlendirebilecek bir lider olarak nitelendirdi. Normal…
Malûm; körler sağırlar, birbirini ağırlar.
Daha yakın zamanlarda Brown; zengin ulusları ve özel sektörü COVID-19 aşılarının adil dağılımını sağlamaya çağırmış ve hayat kurtarmak, pandemiyi sona erdirmek için bilime ve sağlam ekonomiye dayanan uyumlu bir küresel çabayı savunmuştu.
Oh ne güzel!
Bu İngilizler, ne kadar da centilmen değil mi!?.
Sağmayacakları keçinin önüne ot atmayan bu uzun bacaklı sarı çıyanların, şimdiye kadar iliklerine kadar sömürdükleri üçüncü dünya ülkelerine babalarının hayrına, bedava aşı dağıtacaklarını mı sanıyorsunuz?
Vardır bir hinlikleri!
Geçtiğimiz yıl, Kraliçe’nin has adamı, eski İşçi Partisi hükümetinin başbakanı Gordon Brown, dünya liderlerini Covid-19 pandemisinin neden olduğu tıbbi ve ekonomik krizlerle başa çıkmak için geçici bir küresel hükümet biçimi oluşturmaya çağırmamış mıydı?
İşte zurnanın zırt dediği yer tam da burası. Do you understand?
COVİD 19 sizi hemen öldürür, BioNTech aşısı önce sürüm sürüm süründürür sonra öldürür!
Şifa geleneği güçlü bir kültürün taşıyıcısı bir bireyim. Virüslerin insan sağlığı üzerindeki öldürücü etkisini küçümseyecek kadar kafayı yemedim. İsyanım, imkanlarımız olmasına rağmen Türk aşısının üretilmesine, zamanında dağıtılmasına fırsat verilmemesine.
Etli ekmek kafalı, balık hafızalı DSÖ muhibbanı, Milli Mücadele yıllarındaki İngiliz Muhibleri Cemiyeti’nin günümüzdeki izdüşümlerinin dillerine pelesenk olan BioNTech aşısının (ki kendileri bu sıvıyı, “aşı” olarak da değil, “aşı deneyi” olarak tanımlamaktadirlar bkz; “BiyoNTek DAVASI” başlıklı Sümeyya Demirel yazısı-) hiç de anlattıkları kadar masum olmadığına ne demeli?
BioNTech aşısının yan etkilerinden en çok çok yaygın olanlar bizzat WHO Dünya Sağlık Örgütü sitesinde, “Baş ağrısı, Eklem ağrıları, Kas ağrıları, Enjeksiyon bölgesinde ağrı, Yorgunluk, Üşüme, Kusma Ateş, Enjeksiyon bölgesinde şişlik” gibi yan etkiler belirtilmiş.
Daha az yaygın olan başka yan etkileri de saptanmış. Yan etkiler, ikinci dozdan sonra daha yaygın şekilde görülebiliyor.
“Salgın Virüsü” çabuk öldürüyor; aşı sürüne sürüne öldürüyor!
ABD'de Gıda ve İlaç Dairesi'nin (FDA) yaptığı bir araştırmanın sonuçlarına göre mRNA teknolojisi kullanan aşıların (BioNTech - Moderna) ikinci dozunu alanların en az 3'te 2'sinde yorgunluk, halsizlik ve kas ağrısı gibi şikayetler baş gösteriyor.
“Aşı” sıvısının ayrıca lenf bezlerinde şişlik, zona ve apandisit gibi başka yan etkilere de yol açabildiği belirlendi.
Uruguay'da yapılan araştırmada Sinovac aşısının, Covid-19'a bağlı ölümleri BioNTech/Pfizer aşısından daha fazla engellediği tespit edildi.
Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), Pfizer/BioNTech ve Moderna'nın Covid-19 aşılarının, erişkin ve genç yetişkinlerde kalp kası iltihaplanmasına yol açabileceğine dair uyarı yazısının ekleneceğini duyurdu.
Pfizer/BioNTech ve Moderna'nın Covid-19 aşılarının kısırlığa neden olduğuna dair kaygılar, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki bir çalışmada araştırıldı.
Pfizer/BioNTech ve Moderna aşılarının genç erkeklerde kalp kası iltihaplanmasına yol açıp açmadığına dair yürütülen araştırmalar kapsamında tahmin edilenden daha fazla genç erkeğin bu yan etkiye maruz kaldığı anlaşıldı.
Amerika Birleşik Devletleri Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), son verilere göre Pfizer/BioNTech ve Moderna tarafından geliştirilen ve mRNA teknolojisi kullanılarak üretilen Covid-19 aşılarının ikinci dozundan sonra tahmin edilenden daha fazla sayıda genç erkekte kalp kası iltihabının (miyokardit) görüldüğünü açıkladı.
Amerikan Aşı Yan Etki Bildirim Sistemi'ne (VAERS) kaydedilen vakaların yarısından fazlasının 12-24 yaş arasında Pfizer/BioNTech ya da Moderna aşısının ikinci dozu yapıldıktan sonra, rapor edildiği bildirildi. Vakaların büyük çoğunluğunun ikinci dozun bir hafta sonrasında ortaya çıktığı kaydedildi.
İsrail Sağlık Bakanlığı, ülkedeki genç erkeklerin bir kısmında Pfizer/BioNTech'in Covid- 19 aşısı olduktan sonra kalp kası iltihabı görüldüğünü açıklamış, bunun üzerine CDC ve diğer bazı sağlık kurumları bu vakalarla Covid-19 aşıları arasında bir bağ olup olmadığını araştırmaya başlamıştı.
CDC Aşılama Güvenlik Dairesi direktör yardımcısı Dr, Tom Shimabukuro, ABD'de aşılara onay veren ABD Gıda ve İlaç Dairesi'ne (FDA) araştırmayla ilgili sunduğu bilgide, VAERS'den elde edilen verilere göre 16-24 yaş arası kişilerde ikinci doz aşının yapılmasının ardından 283 kişide kalp kası iltihabının görüldüğünü ve bu sayının beklenenden yüksek olduğunu açıkladı.
Neymiş efendim, bize neredeyse “Türk aşısı” diye yutturulmaya çalışılan şifa değil zehirmiş, sağlık değil hastalıkmış! Yazıklar olsun!
Takviye aşı aldatması veya saçmalığı…
Saygın bilim dergilerinden Lancet'te yayınlanan bir makalede, genel nüfusun takviye Corona virüsü aşısına ihtiyacı olmadığı kaydedildi. Çalışma, ABD Gıda ve İlaç Dairesi'nden (FDA) ayrılmak üzere olan iki üst düzey yetkili ve Dünya Sağlık Örgütü'nden (WHO) birkaç yetkili tarafından kaleme alındı.
Uzmanlar, takviye aşıların gerekliliği konusunda daha fazla kanıt gerektiğini belirtti.
Bu görüş, ABD hükümetinin gelecek haftadan itibaren tam aşılı olan ve gerekli şartları taşıyan çok sayıda kişiye takviye aşı hakkı tanıma planıyla ters düşüyor. Uzmanlar, risk ve fayda değerlendirmesinin, takviye aşıların önlemesi beklenen ağır seyirli Corona virüsü vakalarının sayısını ve bu aşıların mevcut varyantlara karşı güvenli ve etkili olup-olmadığını göz önüne alması gerektiğinin altını çizdi.
İngiltere, BioNTech falan tanımıyor!..
Kovid-19 salgını nedeniyle birçok AB ülkesi, seyahat vizesi başvurularını durdurmuş, vizesi olan ya da vizesiz seyahat edebilen pasaportlara sahip Türk vatandaşlarının dahi girişlerine yasak getirmişti.
İngiltere, “Kırmızı Liste”sinden çıkararak “seyahat edilebilir ülkeler” arasına aldığı Türkiye için “10 gün karantina” kuralı uygulamaya devam edecek. Haydaaaa ne işin var Afyon Çaydaaa?
Buna göre, Türkiye’den gelen yolcular, BioNTech aşısını iki doz yaptırmış olsalar dahi, aşı Türkiye’de uygulandıysa 10 gün karantinaya girecek.
Bir de bunu Türkiye’nin Londra Büyükelçiliği’nden yapılan açıklama ile duyuruyorlar.
Türkiye’den gelen yolculara, çift doz aşı yaptırmış olmaları durumunda dahi 10 gün karantina kuralı uygulanacaksa ben ne anladım o zaman bu BioNTech ısrarından?
Desenize Türkiye’nin paraları, sağlık çalışanlarının emekleri, insanların sağlık sistemine duydukları güvenleri çöpe atılıyor. Yapmayın etmeyin, ayıp değil mi günah değil mi?
Çifte standarta bakın hizaya gelin!..
İngiltere, ABD, AB ve Avrupa Serbest Ticaret Birliği üyesi ülkelerde çift doz aşısını yaptıran kişilere karantina kuralını uygulamayacak. Ancak belirtilen ülkelerin dışında kalan Türkiye’ye, söz konusu ülkelerde uygulanan BioNTech aşısı uygulanmasına rağmen bu muafiyet tanınmayacak.
Türkiye’nin Londra Büyükelçiliği’nin açıklamasında şu maddeler yer aldı:
1) Ülkemizden İngiltere’ye seyahat, İngiltere vatandaşı olmayanlar ve İngiltere’de oturum izni olmayanlar için de mümkün hale gelecektir.
2) Ülkemizden gelen yolcular için zorunlu otel karantinası uygulaması kaldırılacaktır
3) Ülkemizden İngiltere’ye seyahatlerde, seyahatten önceki son 72 saat içinde yaptırılmış, negatif PCR testi sonucu ibraz etmek gerekecektir.
4) Her iki doz aşısını İngiltere, ABD, AB ve EFTA üyesi ülkelerde yaptıran ve bunu belgeleyen yolcuların varışlarını takip eden iki gün içerisinde test yaptırmaları yeterli olacaktır.
5) Her iki doz aşısını bu ülkeler haricinde yaptıranlar (ülkemizde yapılan aşılar da halen bu kategoridedir) ile henüz aşılarının her iki dozunu da yaptırmamış olanların ise kalacakları adreste 10 gün süreyle karantinaya girmeleri ve ülkeye girişlerini takip eden 48 saat içerisinde bir PCR testi ve karantinanın 8. gününden itibaren ikinci bir PCR testi sonucu ibraz etmeleri gerekecektir.
Uzun bacaklı sarı çıyanların kararına göre; İngiltere'de aşılananlar veya İngiltere'nin aşı programlarını onayladığı ülkelerde İngiltere'nin kabul ettiği aşılarla aşılananlar Türkiye'den dönüşte karantina zorunluluğundan muaf tutulacak.
Ancak yeni kurallar uyarınca Türkiye'de aşı olanlar, İngiltere ziyaretlerinde 10 günlük ev karantinasına girmek ve İngiltere'deki kalışlarının 2. ve 8. günlerinde, kaldıkları yerlerde test yaptırmak zorunda. Türkiye'de aşılananların, İngiltere'ye gitmeden önceki son 72 saatte yapılmış bir PCR testine de ihtiyacı var.
İngiltere'nin, Oxford/AstraZeneca, Pfizer BioNTec, Moderna veya Janssen aşılarını kabul ettiği ve ziyaretçileri ev karantinasından da muaf tuttuğu ülkeler şöyle:
Avrupa Ekonomik Bölgesi üye ülkeleri, Andorra, Monaco, San Marino, Vatikan, ABD, Avustralya, Antigua ve Barbuda, Barbados, Bahreyn, Brunei, Kanada, Dominika, İsrail, Japonya, Kuveyt, Malezya, Yeni Zelanda, Katar, Suudi Arabistan, Singapur, Güney Kore ve Tayvan.
Ulaştırma Bakanlığı'nın web sitesinde, otelde 10 günlük karantina masrafı kişi başı 2 bin 285 sterlin, aynı odada kalacak olan bir diğer yetişkin için bin 430 sterlin ve çocuklar için kişi başı 325 sterlin olarak belirtiliyor.
Beş yaşından küçük çocuklar için ücret alınmıyor. Otel rezervasyonunun seyahat öncesinde yapılması gerekiyor. Yapılmadığı taktirde 4 bin sterline kadar para cezası ve karantina masrafının seyahat eden kişiden tahsil edileceği belirtiliyor.
Hadi bakalım yavru kuşlar, İngiliz ipi ile asılmak isteyenler, İngiliz ipi ile gayya kuyusuna inmek isteyenler sıraya girsin!...
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Seçilmiş Kaynakça
https://www.theguardian.com/politics/2020/mar/26/gordon-brown-calls-for-global-government-to-tackle-coronavirus
https://www.who.int/news/item/20-09-2021-former-u.k.-prime-minister-gordon-brown-appointed-world-health-organization-ambassador-for-global-health-financing
https://londragazete.com/ingiltere/233508/gordon-brown-dsonun-kuresel-saglik-finansmani-elcisi-olarak-atandi/
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-56718286
https://www.who.int/publications/m/item/comirnaty-covid-19-mrna-vaccine
Downloads/21190_Pfizer-Vaccine-explainer-Version-2.pdf
https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/biontech-asisi-yan-etkileri#baslik-3
https://covid19asi.saglik.gov.tr/TR-77715/covid-19-asisi-sonrasi-yan-etkiler.html
https://tr.euronews.com/2021/06/24/abd-pfizer-biontech-ve-moderna-n-n-covid-19-as-lar-na-miyokardit-uyar-s-eklenecek
https://tr.euronews.com/next/2021/06/11/abd-genclerde-pfizer-biontech-ve-moderna-as-s-sonras-miyokardit-vakalar-beklenenden-yuksek
https://www.amerikaninsesi.com/a/genel-nufus-icin-takviye-asiya-gerek-yok/6224851.html
httphttps://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-
https://www.amerikaninsesi.com/a/istanbul-da-toplanan-asi-karsitlarindan-secim-tehdidi/6222854.html
https://tr.sputniknews.com/20210917/asilari-tamamlanan-turk-vatandaslarinin-abde-seyahat-edebilecegi-ulke-sayisi-artiyor-1048990465.html
58594648s://www.basnews.com/tr/babat/713125
https://www.dw.com/tr/ingiltere-türkiyeyi-kırmızı-listeden-çıkardı/a-59218929
https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/bulasicihastaliklar-haberler/ulusal-pandemi-hazirlik-plani.html
http://www.mfa.gov.tr/who.tr.mfa
https://www.saglik.gov.tr/yazdir?C4D2D5AE71ADE99D7152F4C6F228BEF2
https://www.healthworldnews.net/dunya-saglik-orgutu-istanbul-ofisi-kurulmasi-anlasmasi-yururluge-girdi/
https://www.saglik.gov.tr/TR,68981/dso-istanbul-acil-durum-ofisinin-acilisi-yapildi.html
https://www.who.int/dg/regional_directors/jakab/en/
https://www.euro.who.int/en/about-us/regional-director/regional-directors-emeritus/dr-zsuzsanna-jakab,-2010-2019
https://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem27/yil01/ss78.pdf
https://www.cnnturk.com/turkiye/turkiye-ile-dso-arasindaki-anlasma-resmi-gazetede-yayimlandi
http://www.mfa.gov.tr/no_-205_-dunya-saglik-orgutu-nun-(dso)-insani-ve-saglik-acil-durumlarina-hazirliklilik-cografi-ayrik-ofisi-nin-istanbul-da-kurulmasi-hk.tr.mfa
delice 3 yıl önce
Kamil Tabak 3 yıl önce
Sümeyya Demirel 3 yıl önce
Sümeyya Demirel 3 yıl önce