Sırrı Süreyya Önder ve Muharrem Gülmez'in yönettiği, 12 Eylül 1980 sonrası sıkıyönetiminin, doğuda yerel halk ve çalgıcı zümre üzerine etkilerinin trajikomik bir şekilde anlatıldığı, “Beynelmilel” filmini izleyenler bilir.
Filmde muhbir bir karekter, ha bire ankesörlü telefondan sıkıyönetim idaresine asılsız ihbarlarda bulunur, masum insanlara hayali suçlar isnat eder, onları gammazlar.
Tıpkı “Beynelmilel” filmindeki yavşak muhbir gibi ismi bende mahfuz, onursuz, şerefsiz, çapsız, muktedir yalakası birisi yazılarımda bazı görevlilerin FETÖ bağlantısını ifşa ederek onlara hakaret ettiğimi, partili bir şube müdürü olarak bundan rahatsız olduğunu belirterek 27 Ocak 2021’de şikayette bulunmuş.
Bu şikayetten sonra ödül olarak onu daire başkanı mı atarlar, yoksa ona bir kol saati mi verirler, merak etmiyor değilim.
Neyse ikamet ettiğim semtin karakolundan ifade vermeye çağırdılar. Gittim, savunmamı yaptım. Ulan alçak çapsızlar; sizden, sizin gibilerden korkan, sizin gibi olsun.
Bu satırları kaleme alırken, oturduğum yerde içim geçmiş. Rüyamda Kazak Abdal'ı gördüm. Selamlaştık, halleştik.
Bu durumu anlatınca “üzülme kardaşım” dedi, aldı sazı eline, bakalım ne söyledi :
“Münkir münâfıkın soyu
Yıktı harap etti köyü
Mezarına bir tas suyu
Dökenin de anasını
Müfsidin bir de gammazın
Malı vardır da yemezin
İkisin meyyit namazın
Kılanın da anasını..” sazın tıngırtısı ninni gibi geldi. Uyansam bir baksam ki düş görmüşüm.
Türk müziğinin efsane seslerinden Selda Bağcan'ın "Hain tuzaklarda kan, uykularda / Vurulduk ey halkım, unutma bizi / İşkenceler için tahta çarmıha gerildik / Ey halkım, unutma bizi…” şarkısını bilirsiniz, durum aynen böyle dostlar.
Halk, Allah ile kandırmaya devam ediliyor!..
Ne yazık ki halkımız melek görünümlü iblisler, Müslüman görünümlü müşrikler tarafından her an her gün canevinden vuruluyor. Düşünsenize halkın çocukları kaçırılıyor, tecavüz ediliyor, çocuk fahişeler turizm bölgelerinde çalıştırılıyor.
Dini bütün hacı müptezeller çarkı döndürüyor. Gümrükler, limanlar, marinalar kalbura dönmüş, uyuşturucu ve insan kaçakçılığı her türlü yasal yoldan tıkır tıkır işliyor. Kim mafya, kim resmi görevli anlaşılıyor mu?
Başkalarının servetine, mal varlığına çökenler utanmadan “Bugün eğer mafya buraya giremiyorsa bizim burada olmamızdandır, biz olmasak Mafya ele geçirir" diyor. Bir Allah'ın kulu çıkıp “siz kimsiniz lan? Bu cüreti kimden alıyorsunuz?” diye sormuyor? Pardon, Sedat Peker hariç.
Zaten soramaz da, çünkü sordurmazlar. Ama Kudüs söylemleri her türlü pisliği örtecek kadar işlevsel. Türkiye'deki siyasi vampirler Filistinli çocukların kanları ile besleniyor. Drakula bunların yanında zemzemle yıkanmış.
Az çok Kur’an, Hadis, Siyer, Fıkıh usulü bilenler Kabe'nin Kıble tayin edilmesi ayeti ile ibadet sırasında Kudüs’e yönelinmesinin tedavülden kaldırıldığından, nesh edildiğinden haberdardır. Ama bunlar nesh ile meshi karıştırıyor.
Kudüs, Arapların ihaneti ile İngiliz ordusunun işgaline uğramadı mı?
Arap hainlerin alkışları eşliğinde 11 Aralık 1917 günü Kudüs’e giren İngiliz komutan Edmund Allenby, Salahaddîn Eyyûbî’nin kabrini tekmeleyerek “Kalk, biz geldik!” demedi mi?
Türklere sadık Sefarat Yahudiler, Musevi Hazarlar İngiliz Koloni yönetimine karşı savaştılar. Bugünkü toprakları Türkler’den değil Arap - İngiliz işbirliğine karşı savaşarak ele geçirdiler.
“Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, Onlar namazlarını ciddiye almazlar. Onlar (namazlarıyla) gösteriş yaparlar…”
Bas bas bağırıyorum; bugünkü Filistin veya Kudüs Davası İngiliz çıkarlarına hizmet ediyor diye… Diyorlar ki; senin insafın kurusun, çocuk katillerine destek çıkıyorsun!
Beni, çocuk katili Siyonistlere laf söylememekle itham edenler, kendi ülkelerinde her yıl düzenli ve periyodik olarak 10 bin çocuğun kaçırılmasına, tecavüz edilmesine, çocuk işçi yapılmasına gık çıkarmayı bırakın, zerre miskal üzülmüyorlar bile.
Bir milyon civarında savaş mağduru, ailesini kaybetmiş Suriyeli çocuğu organ mafyasına, çocuk tacirlerine, fuhuş şebekesine peşkeş çekenlerin dünyada yatacak yerleri yok.
Türkiye’de son durum…
Bahçeli - Erdoğan görüşmesinde birinci gündem maddesinin Sedat Peker'in milyonları harekete geçiren “YouTube” videoları olduğu söyleniyor.
MHP'nin hazırladığı anayasa taslağı ile AK Parti'nin anayasa taslağının içeriği de görüşmede ele alınmış. İsrail ordusunun Gazze saldırısının durdurulması hususunda yapılması gerekenler değerlendirilmiş. Ayrıca terörle mücadele, Erdoğan-Bahçeli görüşmesinde konuşulmuş.
Bu pandemi yasaklarının daha fazla sürdürülebilir olmadığı, sibobu gevşetmek gerektiği değerlendirilmiş.
Kamuoyu araştırmalarında İYİ Parti’nin artan oy oranının her iki lideri rahatsız ettiği bir gerçek. Anlaşılan iktidar, muhalefetin erken seçim çağrısına ayak diremeyecek gibi.
Her an erken seçim kararı alınabilir. Yeni bir kabine değişikliği kapıda. Bazı bakanların kalemleri kırılabilir.
Neden?
Bir kaç gün önce, Yeditepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Emin Gürses;
"Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip Erdoğan) güvende değil. Bu operasyonlarda, Tayyip Erdoğan'a ulaşırlarsa ne yapacaklar biliyor musunuz?
Bir bakan var, bir bakan daha var, adlarını vermeyeyim şimdi, bir de bir başkan var bir yerde.
Bunların üçü bir araya gelecekler 'Sayın Cumhurbaşkanımızın sağlık durumu iyi değildir' diyecekler, kendileri ülkenin yönetimini almayı düşünüyorlar…” iddiasını gündeme taşımıştı.
Muhtemelen olası kabine değişikliğini bu iddia tetikleyebilir.
19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Türk Milletine kutlu olsun.
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter'da takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete
Seçilmiş Kaynakça
https://www.tr.sputniknews.com/amp/turkiye/202105131044492352-mehmet-agar-butun-meslektaslarimdan-kalben-ozur-diliyorum/
https://www.gzt.com/mecra/allenby-kuduste-salahaddinin-kabrini-tekmeledi-3344998
https://kuran.diyanet.gov.tr/mushaf/kuran-meal-1/maun-suresi-107/ayet-1/diyanet-isleri-baskanligi-meali-1
https://www.trthaber.com/haber/gundem/cumhurbaskani-erdogan-devlet-bahceli-ile-gorustu-581637.html
https://www.birgun.net/haber/erdogan-ile-bahceli-bulustu-345132
https://www.google.com/amp/s/t24.com.tr/amp/video/prof-dr-emin-gurses-ten-iddia-erdogan-guvende-degil-2-bakan-ve-bir-baskan-ulke-yonetimini-almayi-dusunuyor,38888
Ömür Çelikdönmez 4 yıl önce
Salih 18 4 yıl önce
Sedat ergenç 4 yıl önce
demircan 4 yıl önce
Abdullah akdemir 4 yıl önce
İncik boncuk 4 yıl önce