25 Mart 2020…
Bundan tam 11 yıl önce idi.
“TODER” Tiyatro Oyuncuları Derneği Başkanı’yım.
Herhalde radyodan duymuş olacağım; “BBP Genel Başkanı, bir helikopter kazası geçirdi; kendisi yaralı olarak hastaneye kaldırıldı.”
İki gün sonra Dünya Tiyatrolar Günü var; Bağcılar Belediyesi ile ortak kutlama düzenlemişim.
Birinci tekil şahıs kullanıyorum; çünkü bir süredir yönetim kurulu, hiçbir proje ve eylemime destek vermiyor.
Bir “SMS” hazırladım; önce duyuru yaptığımız tüm üyelerimize yolladım.
“Üzücü kaza nedeniyle 27 Mart etkinliğimiz ertelenmiştir… Ulvi Alacakaptan, TODER.”
Aslında Birlik Sanat’tan çekiyoruz “SMS”i, çünkü TODER, kotasını bitirmiş para da yok!
Davet duyurusunu da kendi cebimden yapmışım.
“Sahnelerimizin Ustaları” diye, 13 önde gelen sanatçıyla canlı söyleşiler yapıp, gelirin yarısıyla sekreterin maaşını ödemişim.
Kızılca kıyamet koptu.
Burada, kıyametin rengi tam oturuyor.
“Faşist sevici… Ölü sevici…” daha neler neler.
Yu hu, daha enkaza ulaşılmamış kim ölmüş, kim kalmış belli değil.
AK Parti ve CHP hemen seçim öncesi son büyük mitinglerini iptal ettiler.
Yok ben belediyenin arkasına sığınıyormuşum…
Kardeşim; Bağcılar Belediyesi sponsorumuz, ortak düzenliyoruz etkinliği elbet, onlarla istişare edeceğim.
Yönetim Kurulu toplanıp geldiler…
Nasıl olduysa.
Genel Sekreter Ali Yaylı:
-Başkan, çok tepki var; gel yer değişelim. Başkan ben olayım, sen de genel sekreter.
Baktım ki karşımda Yönetim Kurulu değil, “Darbe Konseyi” var; “Ne yaparsanız yapın” dedim, çıktım ofisten.
Akşam döndüm; anahtar bende hala, karar defterine baktım.
Ben hiç yokum yönetimde; ne “Genel Sekreter”liği.
Sonrası çirkinlikler geçidi.
“Onur Kurulu”nu topladım; Avukatımızı da.
Bana hak verdiler; ancak ne üyelerimizden ne kamuoyundan ilgi gördüm, bir süre sonra bıraktım ipin ucunu.
Şimdi “TODER” kendine “Milliyetçi Maneviyatçı Sanatçılar” diyenlerin bazılarını tanıdığım bana düşmanlık edenlerin elinde.
Geçenlerde, “uğradığım bir haksızlığı kınayın” diye çağrı yaptım.
Yine tıss…
Bir zamanlar, kiralarını verdiği söylenen Kültür Daire Başkanı’nı savunmak için kendilerini paralıyorlardı oysa.
Olsun onlar benim en kıymetlilerim.
Muhsin başkana Allah rahmet eylesin.
Bu ülkenin vicdanında kapanmayacak bir yaradır.
Hiç kapatılmayacak diyelim.
Uğur Mumcu gibi…
Faili Meçhuller…
1 Mayıs 77…
Maraş, Çorum…
Sivas 93 gibi.
Aydınlatılmalarına izin verilmedikçe…
Güzel ülkemizin üstündeki karanlık dağılmayacak.&
.
Ulvi Alacakaptan, dikGAZETE.com