“Avrupa karanlık katedrallerde dualar mırıldanırken, Müslüman Doğu, Endülüs'te muazzam bir medeniyet kurmuştu.” Cemil Meriç
Bizler Asyalı olarak mazimizin sırlarını darp-hanelerde bastığımız metallere sattık. Mazimizin muhteşem ahlaki yapısına düşman olduk. Altınla afyon alan müptelalar gibiyiz.
İnsanın, kokuşup çürümesi sadece bedenen olmuyor...
İnsan, ailesinden aldığı çürük ve kokuşan tavırları, sanki genetik kalıtım vasıtası olarak kendinden sonrakilere aşılıyor.
Ve, toplum bu kokuşan bireylerle ruhaniyeti ve sosyal tavırlarıyla kendi günah keçilerini yaratıyor.
Asya'nın asil töresel yapısından kopup Anadolu’yu yurt tutmuş olan Türk Milleti; aynı sofrada ekmeği bölüşen, vicdanları rahatsız eden tavırlar karşısında yüksek sesini çıkartan bir alandan; kendi oturduğu dalı, kutuplaşarak kesiyor.
Toplum kutuplaşıyor...
Avrupa dediğimiz kıta insanları, karanlık kokuşmuş zindanlarından çıkmış, Asya'nın evlatlarını kendilerine köle etmişlerdir.
Avrupa tarafından av olan Asya toplumu, ilk önce aç ve susuz bırakılmış; sonra hediye olarak zaafı olduğu altın tepside kendisinin bağımlı olduğu 'iyi yaşam' iksiri sunulmuştur.
Kabahat ve düşman Avrupa mı?
Asla!..
Avrupa kendine yakışanı yapıyor, Asya ise zaaflarının esiri...
Türkiye'nin de zaafları var...
Ülkemizin en büyük zaafı; din, para, siyaset, ahlak, gençlik...
Avrupa, zaafın reçetesini yazan doktor. Hasta ise zaafa düşüp doktora giden.
İnsanlarımızı zaaflarına göre ayrıştırıyorlar. Kimi partilerle, kimi fakir-zengin...
En tehlikelisi ise 'Gençlik'...
Ülkede kimin “Başkan, kimin vekil, kimin muhtar” olduğunun genç zihin ve ruhlarda önemi yok...
Onlar; dijital medyanın çoktan kurbanı. Teknoloji ise Amerika'nın, Avrupa'nın kolu...
Türkiye ve Türk Milleti; kirli siyaset ve ülkenin geleceğinin belirsizliğinden bıkmış vaziyette. “Kıyamet kopsa da kurtulsak” diyen vicdanlar çoğalmakta.
Türk Milleti; “BEN-SEN-O" duymak istemiyor...
“BİZ" olmak kime ne kaybettirir?
“Sevelim, sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz” Yunus Emre.
Emrah Bekçi, -Tefekkür Notları- dikGAZETE.com
-Yazar/Yönetmen-
