USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

‘Ayağa kalkma’ cezası ve Davutoğlu’nun ‘sadakat’i!..

14-12-2019

Güngören Belediyesi Başkan Yardımcısı Veysel İpekçi’nin, belediyenin kadrolu şoförü Enes Turan’a, kendisini görüp ayağa kalkmadığı gerekçesiyle; “Beni tanımadın mı? Neden beni görünce ayağa kalkmıyorsun?” çıkışı ve karşılık olarak Enes Turan’ın; “Başkanım sizin olduğunuzu fark etmedim” demesinden sonra İpekçi’nin, Turan’ı çocuk tuvaletinin (Tuvalet bölümü olmadığı belirtildi) bulunduğu bölüme götürüp; Bundan sonra burada oturacaksın. Buradan geçen herkese selam verip ayağa kalkacaksın” şeklinde talimat verdiği haber olmuş ve İpekçi tepkilerden sonra istifa etmişti.

İstifasından sonra bir açıklama yapan Veysel İpekçi, olayın kendilerine yönelik bir operasyon olduğunu belirterek özetle şunları söyledi:

“Sosyal medyada linç edildim... …Basit bir olay büyütüldü. Beni, ailemi, çevremi etkiler biçimde büyütülünce mecburen ve hiç gerek yokken 7 düvele karşı mücadele veren Reis-i Cumhurun gündemine gelince ve ona da yanlış aksettirildiğini düşündüğüm için bu açıklamayı yapma gereği hissettim. 

…Bu konu basit bir otur-kalk meselesi değildir. … Bugün dünyada mevcut olan sistemin alternatifi bir ekonomik, sosyolojik, hukuksal bir sistemin mevcut sistem içinde hukuk zemin içinde denemelerini yaparak buraya geldik. 

…Genel olarak söylemek istediğim şudur ki kapitalizm, komünizm, bizim getirmiş olduğumuz kooperatiflerle beraber halkın ortak edilerek, ortaklık modeli… Halka anlatılması modelini geliştirmek için geldik. 

Aynı şekilde bizler bugün bir teoride olan bugün kooperatifte uyguladığımız sistemi Güngören Belediyesi’nde gündeme getireceğimiz bir zamanda bu olay gündeme getirildi!”

İpekçi’nin; Güngören Belediye Başkanı Bünyamin Demir’in, “Faizsiz Ekonomide Ortaklık Sistemi” isimli kitabı ve kooperatiflere vurgu yapması dikkat çektiği ve aşağıda ‘Siyaset Meydan’ başlıklı bir paylaşımdan alıntı yapacağımız için şunu söyleyelim…

İpekçi; Başkan Demir ve özel kalem müdürü Saadet Parti kökenli; aynı zamanda geçmişte İzmir’de ‘Akevler Kooperatifi’ni kuran ve bugünlerde de Yalova Teşvikiye Beldesi’nde benzer çalışmalar yapan Süleyman Karagülle’nin ekibindendirler…  

İpekçi’nin açıklamasının ardından, bir köşe yazarı ve bazı kişiler, İpekçi’ye ‘linç’ uygulandığını belirtip, destek çıkarken; ‘Siyaset Meydan’ (İçinde bulundukları Medhal İlmi Araştırma Derneği olmasın?!.) paylaşımında Güngören Belediyesi Eski Başkanı Şakir Yücel Karaman’ı suçlayarak, eski başkanın adamlarının (Belediyenin yüzde sekseni demişler), belediye içinden böyle bir operasyon yapılması için Enes Turan’ın kullanıldığını ve eski başkana haber verilip, resimler gönderildiği, onun da görüntüleri yaydığını yazmışlar.

Ayrıca Şakir Karaman’ın ağabeyi TCDD eski Genel Müdürü Süleyman Karaman’ın arkasında, eski Başbakan Binali Yıldırım’ın olduğu ve Erzincan grubunun bu operasyonu yaptığını belirtmişler. 

Neticede; paylaşım ve açıklamaların tamamı doğru olsa da, Veysel İpekçibana operasyon’ dese de; Enes Turan’a yaptığının kabul edilemez olduğunu belirtiyor ve çoğunluğun görüşüne katılıyorum.

Suçlusun Veysel!..

*

Davutoğlu’nun ‘sadakat’i...

Parti kurdu, kuruyor derken, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu partiyi kurdu. İsmi de ‘Gelecek Partisi…’

Kurulduğu gün, bizim site (dikGAZETE)’de yer alan habere göre, kurduğu partinin ismi ve amblemi, Suriye’de ABD desteğiyle PYD’ye kurdurulan Hizbi Suriye el-İstikbal partisiyle aynıymış!.. (*)

Alman bir parti ismiyle aynı olsa şaşırmazdım fakat bu ilginç!..

Yazı konumuz parti benzerliği olmadığı için konumuza dönelim…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı bir konuşmada Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan ve Mehmet Şimşek’i dolandırıcılıkla suçladı!..

Doğrudur, değildir bilmiyorum fakat Erdoğan’ın konuşmasını uygun bulmadığımı ifade etmeliyim!..

Bu konuşma karşısında Ahmet Davutoğlu’nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik, ‘mal varlığı’ iddiası ve açıklaması daha vahim…

Neden vahim?!.

Açıklayacağım ama önce Davutoğlu’nun özellikle mal varlığı konusunda daha önce farklı olduğunu Gürsel Tekin’in gazetelere haber olan şu sözlerinden anlıyoruz: “CHP’li Gürsel Tekin, siyasilerin mal varlığının araştırılmasını isteyen Ahmet Davutoğlu'nun başbakan olduğu dönemde, ‘Siyasi Etik Kanun' teklifini imzalamadığını söyledi.”

Gelelim neden vahim olduğuna…

Öncelikle belirtmeliyim ki, siyasetle uğraşan herkesin mal varlığının araştırılmasından yanayız...

Danışmanlıktan milletvekilliğine, milletvekillikten bakanlığa, bakanlıktan başbakanlığa Erdoğan’ın vesile olmasıyla ulaşan Ahmet Davutoğlu; başbakanlığı döneminde hiçbir aykırı söz söylemeyip, sesini çıkarmayacak, şimdi konuşacak!..

Kimse itibar etmez!..

Başbakanlıktan bir nevi azledilirken bile sesini çıkarmayan Davutoğlu, o zaman yaptığı açıklamada; “Şunu bir kez daha ifade ediyorum; ne gelişme olursa olsun ben verdiğim söze sadığım, Cumhurbaşkanımızla son nefesime kadar vefa ilişkisini sürdüreceğim. 

Hiç kimse benim ağzımdan, benim dilimden, benim zihnimden, cumhurbaşkanımız aleyhine tek bir söz duymadı, duymayacak” demişti.

Duyduk…

Sözüne sadık olmayan…” ve “Yarın herkese aynısını yapabilir…” diye düşünülen birine kim güvenebilir?!

Hiç kimse?!.

*

Halk spotu…

Telefonlarına hiçbir şekilde ulaşılamayan, müşteriye geri dönülecek mesajı atıp da geri dönmeyen ve müşteriyi takmayan Yurtiçi Kargo ile gönderme, göndertme…

.

Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com

Twitterda bizi takip edin: @alimevlutkaya  @dikgazete

(*) Davutoğlu’nun partisinin adı ve amblemi Suriye’deki ABD destekli "Gelecek Partisi" ile aynı!

https://www.dikgazete.com/ozel-haber/davutoglunun-partisinin-adi-ve-amblemi-suriyedeki-abd-destekli-h486867.html

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
5 yıl önce
Video çekilip yeminli ve tescilli Ak Parti düşmanı gazeteye servis edilmesi tertip olduğunun diğer güçlü kanıtları. Merak ettiğimiz ise 8 ayda kredi dahi kullanmadan belediyeyi borçsuz yapan bir ekiple kim neden uğraşıyor? Olaydan sonra belediye yanında kim neden havai fişek kutlaması yaptı? Üzücü ve düşündürücü olan isminde adalet yazan ve Ömer bekleyen partimizden hiçkimsenin Veysel beyin savunmasını alalım, tahkikat yapalım ve ondan sonra karar verelim demeden onu linç etmesi. Reisin Ömer beklemesi bundanmış çünkü partide Ömer kalmamış. Linç toplumundan da Ömerler çıkmaz. E:T: masum değil. Tertipin bir parçası. O yüzden özür ve af yok. Çoğunluğa uyuyorum demişsiniz ama çoğunluk haklıdır anlamına gelmez. İnsanlık tarihi boyunca doğruların sayısı hep çok az olmuştur. Hz. Nuhun ümmeti bir gemiye sığacak kadardı. Hz. İsanın 12 havarisi vardı. Peygamberimiz vefat edince onun cenazesi ile sadece 11 kişi ilgilenmiş ötekilerin hepsi halife kim olacak derdine düşmüşlerdi.
5 yıl önce
Öncelikle bir sürü düzeltme yapalım. Talimata neden olan hareket bizzat başkana bilinçli ve kasıtlı yapılmıştır. Talimat koridorda herhangi bir yerde otur ve sadece amirlerin (müdür, başkan yardımcısı ve başkan) gelince ayağa kalk idi. Talimatın amacı ceza değil isminden de anlaşılacağı gibi talim (öğretim) idi. Köpüklü yalanların en büyüğü ise yangın çıkış kapısının tuvalet olarak gösterilmesi idi. Hadi diyelim Veysel beye inanmıyorsunuz. Sözcü ye servis edilen video da ve Mehmet Metiner abimizin paylaşımında (https://www.internethaber.com/gungoren-belediyesinde-skandal-goruntuler-tepki-ceken-baskan-yardimcisi-istifa-etti-2067923h.htm) yeşil beyaz zeminde ÇIKIŞ yazıyor. Uluslararası bir sembol bu. Acil durumlarda çıkış kapısını gösterir. Linç etme hevesi gözünüzü karartmış olmalı ki sizde görememişsiniz.İyi bakın ve hala tuvalet demekte ısrar etmeyin çünkü sizi tertipçileri kolluyor gibi gösterir.