ATAYURT KAN AĞLIYOR… ADI KAZAKİSTAN
Mefkûresinde Birlik ve Beraberlik olan Büyük Türk Milleti..
Aşağıda sizinle Kazakistan’daki iç kavganın durdurulmasına dönük önerilerimizi içeren basın acıkmamızı paylaşacağım…
Adriyatik’ten Japon Denizine,
Finlandiya’dan Hindistan’a…
Gittiği her coğrafyaya barış, adalet ve medeniyet nurları götüren Büyük Türk Milleti’nin tarihin en derininden bu güne dâima bağımsız kalmış boylarının kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Yöneticileri ve Halkına…
“KARDEŞİNLE OL TÜRKİYE’M" VE “KIZIL ELMA PLATFORMU” BASIN AÇIKLAMASI VE HALKIMIZA DUYURUSUDUR.
Aziz Türk Milleti.
Türklerin birlikte hareket etme gayretleri İngiltere ve ABD başta olmak üzere Batı'yı, Rusya'yı, Çin'i çok rahatsız etmiştir.
Türk Cumhuriyetleri'ndeki alfabe ve dil birliği gayretleri dahi kardeş cumhuriyetleri hedef haline getirmektedir.
Medeniyet Coğrafyamızdaki tüm devletler ki halkının tamâmına yakını Müslüman’dır, yabancı istihbarat servisleri, medya ve değişik vâsıtalarla güven ortamı her anlamda kaybettirilerek adeta patlamaya hazır hale getirilmektedir.
Maâlesef mevcut yönetimlerden kaynaklanan rahatsızlıklar, ekonomik güçlükler, sosyal adaletsizlik gibi görünür sorunlar da vatandaşları devlet ile karşı karşıya getirebilmektedir.
Sebebi ne olursa olsun, sonucu yağma, talan, cinayete dönüşen hiçbir hareket masum değildir.
Kazakistan’da halkın sabrını taşıran aşırı zam oranları insanları sokağa dökmüştür.
Görünen sebep budur.
Olayların bastırılmasında ölü sayısı tahminin çok üzerine çıkmasına rağmen ayaklanan guruplar durdurulamamaktadır.
Kazakistan’ın ve Türk Dünyası’nın aksakalı Nursultan Nazarbayev görevlerinden el çektirilmiş, Moskova’ya götürüldüğü söylenmektedir.
Kazakistan Ordusu ve Emniyet Mensuplarından bir kısmının yağmacılarla hareket ettiği söylenmektedir. Biz bunları Gezi Olayları’ndan ve 15 Temmuz’dan biliyoruz.
Kazakistan, Rusya'yı yardıma çağırmıştır. Bu tam bir gaflettir. Kazakistan’ın mevcut cumhurbaşkanı derhal görevden uzaklaşmalıdır.
Rusya'nın ise yardımın sağlanması için Kazakistan'a bir takım şartlar koştuğu iddia edilmiştir.
Rusya’nın şart koştuğu maddeler arasında;
Kırım'ın ilhakının tanınması,
Rusça'nın yeniden ikinci resmi dil olması,
Rusya'ya askeri üsler temin edilmesi,
Rus azınlıklara özerklik yer aldı.
Bu şartların kabulü, Kazakistan’ın bağımsızlığını kaybetmesi ve işgal sürecine gireceğinin ilk adımıdır.
Türkiye Kamuoyunda bazıları tarafından Rus Birliklerinin sırf ABD karşıtı pozlarda Kazakistan'a girişini alkışlamak gaflettir, ihanettir.
Aslında; İngiltere ve ABD, Batı Cephesi’nden uzaklaştırmak için Rusya'nın yönünü Doğu’ya çeviriyor. Doğu’da peşkeş ve yağma için sunulan topraklar kâdim Türk Topraklarıdır.
Üzerinde Türk Devletler Teşkilâtı’nın üye ülkeleri yaşamaktadır. Anlaşılan Kazakistan’ın başına gelenler, diğer Türk Devletleri’nin de başına gelebilir.
Türkmenistan, anti-demokratik uygulamaları gerekçe gösterilerek uzun zamandır ABD ve Batı medyasının hedefindedir.
Batı’nın demokrasi çığırtkanlığının sonuçlarını Irak ve Libya başta olmak üzere çevremizde görüyoruz.
Arap Baharı diye gafletle alkışlanan olayların geldiği nokta ortadadır. Artık güney komşumuz ABD ve Batı’dır.
Bâzı hâinler aynı Arap Baharı gibi ABD’den bir Türk Baharı beklediklerini apaçık uzun zamandır söylemektedirler.
Azîz Türk Milleti!...
Bize düşen nedir?
STK, birlikte bir deklarasyon yayınlamalı, iş planı yapmalı ve birlikte daha güçlü hareket etmelidir.
TGTV, Milli STK neredesiniz?
Bu deklarasyonda, özellikle Türk Devletleri Teşkilatı göreve çağrılmalıdır.
Türk Devletler Teşkilatı ülkelerinden her seviyede Barış ve Arabulucu Elçileri oluşturularak derhal Kazakistan’a gönderilmelidir.
TBMM, Kazakistan Gündemi ile ivedi toplanmalıdır.
Bu çağrımız, sadece iktidarı paylaşan siyasilere değildir. Muhalefet partileri de bu konuda adım atmalıdır.
Ayrıca, Türk Dünyası Dönem Başkanı olarak Türkiye, neden seyirci?
Neden arabulucu değil?
Neden hala bir heyet Kazakistan'a gitmiyor?
Aksakal ilan ettiğimiz kişi yerine, Türk Tarih ve Medeniyetini çok daha iyi bilen, Türk Dünyası’nda sahada olmasa bile entelektüel çevrelerde karşılığı olan biri, hem koordinatör olarak görevlendirilmeli hem de süratle ilgili devletleri dolaşarak ivedi Barış Gücü oluşturulmalıdır.
Bu Barış ve Ani Müdâhale Gücü kalıcı olarak oluşturulmalı, teşkilat ülkeleri birlik tahsis etmeli, ana karargâh, Türkiye ve Özbekistan’da oluşturulmalıdır.
Kazakistan Olayları, Türk Dünyası devletleri için bir barış ve Ani Müdahale Gücü’nün gerekliliğini şart hale getirmiştir.
Ayyıldızın dünya üzerinde etkisi, en çok da İslam Halklar üzerindeki tesiri bilinmektedir.
Afganistan bunun en canlı misâlidir.
Mehmetçik Kazakistan’da olayları en kansız ve barışçı yatıştıracak güçtür.
Ermenistan, Kazakistan'a birlik çıkartıyor.
SSCB ilk yıllarında Özbekistan ve Türkmenistan'a Ermenileri kullanıp katliam yaptırmıştı.
Bu hafızalarımızda özellikle de bölge insanının hafızalarında canlı dururken yapılan şey resmen Türk Dünyası’nın sindirilmesi içindir.
Kabul edilemez.
Biz ikinci Karabağ istemiyoruz.
Kazakistan'ın bölünmesini ve özerklik talebini kabul etmiyoruz. Öyleyse karşılık olarak Rusya'daki Türk Cumhuriyetleri'nin de benzer hakları iade edilmeli. Yerel Dilleri Resmi dil olarak kabul edilmelidir. Diplomasi ve Psikolojik Harp/harekât olarak medya da bu konuda görev alarak bu konu gündeme getirilmelidir.
Kazakistan'a "UYAN KAZAKİSTAN" ve "MİLLÎ BİRLİK" çağrısı yapılmalıdır.
Bu gidiş Kazakistan’a bağımsızlığını ve geleceğini kaybettirebilir.
Diğer Türk Cumhuriyetleri'nde de Türkiye dahil benzer olaylar yaşanabilir.
Halkımız ve Türk Milleti bilinçlendirilmelidir.
Rusya'nın davet edilmesi, fiilî işgâlin başlangıcıdır. Kazakistan Halkı sorunlarını kendisi ve kardeşleri ile yani Türk Devletleri Teşkilatı ile çözmelidir.
Manda ve himaye kabul edilemez.
Bu Millî şiar hâline getirilmez ise, bağımsızlık gider. Türk İstiklal Harbi ve Türkiye Cumhuriyeti bu şiarla kurulmuştur. Örneklik diğer Türk Halkları’na da anlatılmalıdır.
Medyanın üç maymunu oynaması kabul edilemez.
Yapay gündemler, erken seçim, muhalefetin cumhurbaşkanı adayı, İBB'deki görevlendirmeler bu ülkenin gündemi olamaz.
İlgili kurumlar gereğini yapar.
Bu yapay gündemlerle halkımızın meşgul edilmesini art niyetli bulduğumuzu apaçık ifâde ve beyan ediyoruz.
Âdeta narkoz etkisi yapan ve halkı bıktıran bu tartışmalara da ivedilikle son verilmelidir.
Ötekileştirme kısa dönemde siyasi çıkar ve menfaat oluşturabilir ancak orta ve uzun dönemde en büyük bölücüğe sebep olur. Mahzurları görülmelidir.
Halkımız Uluslararası oldu bittilere karşı uyanık tutulmalıdır.
Bekâ, Devlet, ebed-müddet mülahazası canlı tutulmalıdır. Gezi Olayları, 15 Temmuz darbe girişimi failleri halen aramızdadır.
Siyasetin sessizliği, medyanın mevcut tutumu anlaşılır değildir. Bu konuya özellikle de halkımızın fitne ve sosyal aldatmalara karşı uyanık tutulmasının gerekliliğini kamuya ve STK’na hatırlatmayı borç biliyoruz.
Sonuç olarak sebebi ne olursa olsun, Kazakistan’da akan kan durmalıdır.
Bölgenin istikrarsızlaştırılmasının sonuçlarını Arap Ülkesi kardeşlerimizin çektiği ıstıraplarda gördük.
Devletimiz, Siyasi Partiler ve STK üzerine düşeni yapmalıdır.
Sosyal medya duyuru ve paylaşımları ile durumu kurtarma çabaları Türk Dünyası başta olmak üzere, İslâm Dünyası’nın ve Mazlum İnsanlığın Ümidi olan Türkiye Devleti’ne de insanına da yakışmamaktadır.
İlgililer ve vicdan sahibi tüm yurttaşlarımıza çağrı yapıyoruz..
Ne yapıyoruz?
Buyrun!..
Biz hazırız.
.
E. Yb. Halil MERT, dikGAZETE.com
-Strateji ve Yönetim Uzmanı
Kardeşinle Ol Türkiye'm Platformu
Kızıl Elma Platformu-