Herkesin zaman zaman başvurduğu yalanlar vardır..
Kişi bunları söylerken aslında inanmaz, ama bir müddet sonra kendi yalanına kendisi de inanır..
Sallar durur.. Söyler durur..
Maksat muhabbet olsun..
Ya da;
İş olsun, torba dolsun..
Hem yalandan kim ölmüş, değil mi kıymetli dostlar..
Aklıma gelenleri sizlerle paylaşayım.. Ve şu korona günlerinde biraz gülümsemenize vesile olayım..
Kazanmak önemli değil, mühim olan yarışmaya katılmaktı/..
Şu an 80 milyon bizi izliyor/..
Hadi çocuğum, yemezsen bu lokma arkandan ağlar/..
Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için/..
İşim bitsin ben seni ararım/..
Hayatımda inan hiç ilâç almadım/..
Ben de tam seni arayacaktım/..
Bizi de davet ettiler, ama biz gitmedik/..
Valla bu size çok yakıştı/..
Evi boşaltın, Almanya`dan oğlum geliyor/..
Formu doldurun, biz sizi ararız/..
Abla bak bu her bedene uyar/..
Aslansın sen, senin eline kimse su dökemez/..
Öğretmenin vurduğu yerde gül biter/..
Benim için önemli olan ruh güzelliği/..
Hediye olmasa inan ki verirdim/..
Enflasyon düşecek, merak etmeyin/..
Belki ayakkabı biraz sıktı ama hiç merak etmeyin kullandıkça açılır/..
Ben hayatta yalan söylemem/..
Bunun garantisi biziz abi/..
Zaten böyle olacağını biliyordum ben/..
Kuran çarpsın, bu son sigaram/..
İnan hayatımda senden başkasını sevmedim/..
Sizin mutluluğunuz bizim mutluluğumuz/..
Başkan Bey şu an toplantıda/..
Kuru ekmek bana kâfi, yeter ki huzurum olsun /..
Failler en kısa zamanda yakalanacak/..
İnsanlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz/..
Benim işçim, benim köylüm, benim memurum/..
diye, uzayıp gidiyor bu Türkiş palavralar..
Vesselâm..
.
Sami Özey, dikGAZETE.com