Kimdi gerçek sevgili?
Kimi sevmiştim ben yürekten, ta özden, yaş 22 de iken?
Ahmet değil, Ahmed idi.
Mumda ayan olmuştu mucizevi ilahi kalpler.
Neyi anlatıyordu, kaybedilen ne idi, şahadetlerle kavuşma dilenen?
Yıllar oldu arar durur idim…
Dem vururdum kimi aşktan, kimi ayrılıktan…
Demişler idi rüyamda, sormuş idim; “neden ben”…
Demişler idi; “olamaz herkes adem!”
Neydi adem olmak?
Dostun dediği gibi; doğurmak mıydı kendini kendinden?
Nasip miydi, murat mıydı, makam mıydı AHMED?
Bu cismani bir aşk şiiri değildi; öyle varsaydılar “Ahmed”i…
-Anka kuşu misali, kendini yaratmaktı küllerinden..
Özlenen, murat edilen, daha ötesi ilham edilen mertebe, makam idi; Allah'a varmak için.
Haktan gayrisi kalmamıştı gönül hanede...
Ahmed makamından istifa ettim.
Varlığımdan istifa ettim.
Cinsiyetten, dişilikten, erkeklikten istifa ettim.
“Senin için her şeyi feda ettim” demiyorum; seve seve terk ettim…
Ailem, sevdiklerim, malım, mülküm, canım hersey feda senin için…
Zamanı, bilincimde sıyırdım, seni seyreyledim düşümde.
Bana vereceğin tüm makamları, rütbeleri, yıldızları terk ettim.
Cebimde, yüreğimde, baş tacım sana olan aşkım kaldı.
Aşk ile yarattın, bir ömür kendini arattın...
Şiirler yazdırdın…
Mucizeler yarattın…
Yoluma karanfil bıraktın…
Sonsuz olan aşkı işaret ettin...
Mum alevi, mumu eritti-bitirdi, geriye iki yarım kalp kaldı.
Ey sonsuzluğu bürüyen yalnız…
Kalp olup, Aşk olup geldim...
Gayb olup, yok olup geldim…
.
Öz’ün İfadesi, dikGAZETE.com