"Ad bulamadım” diye başlık attığı yazısında Rauf Tamer, gazete manşetlerinden ifadelerle başladığı yazısında, bunlara “terörist” demenin bile boyunlarına takılmış bir madalyadan başka birşey olmayacağına dikkat çektikten sonra, başlığa taşıdığımız ifadeye geldi ama en çarpıcı ifadesini de son cümle olarak şöyle kullandı:
"Allah onları Batılı efendilerinden mahrum bırakır inşallah.” İşte, yılların usta kaleminin her zamanki gibi "kısa ve öz” yazısı
:
Gazete manşetleri:
- Alçaklar, şerefsizler, katiller, ahlâksızlar, vicdansızlar.
Ne ifade eder? Hiç.
Bunlara iltifat bile sayılır.
- Câniler, kalleşler, kancıklar, kahpeler, aşağılık yaratıklar.
Kime ne yazar? Hiç.
Bunlara rütbe bile sayılır.
Hele terörist sıfatı, boyunlarına takılmış bir madalya gibidir.
Dünyada konuşulan bütün lisanları bir araya getirseniz, kelimeler yine de yetmez, âciz kalır.
Beşiktaş’taki kanlı saldırının ardından bunları düşündüm.
Ben de bir takım kelimeler aradım ama bulamadım.
***
“YAŞAMIYORLAR Kİ ÖLÜMDEN KORKSUNLAR…"
Acaba küfür mü etmeli?
Yok yahu, sütü bozuk mahlûkat, küfürden niye incinsin? Ninni gibi gelir.
Geriye ne kalıyor?
- Anladıkları dil...
Yani, misliyle mukabele.
O da fayda etmez.
Yaşamıyorlar ki... Ölümden niye korksunlar? Mağarada yatıp kalkana, ölüm lükstür bile.
***
"OT VE SAMANDAN İNTİKAM ALINMAZ…"
Velhasıl, misilleme konusunda çaresiz bir durumdayız.
Çaresiz’den kastım şudur: Onlara uygulayacağımız hiçbir ceza biçimi bizi tatmin etmez. Çünkü ot ve saman’dan “intikam” alınmaz.
En iyisi Allah’a havale etmek: Allah onları Batılı efendilerinden mahrum bırakır inşallah.
Aklıma başka bir laf gelmiyor.
Rauf Tamer, POSTA -12 Aralık 2016, Pazartesi-
:
Yazıda, iki ara başlığı gene yazının içinden aynen biz öne çıkardık…
dikGAZETE.com