Andımız, Yeminimiz!...
Söz vermedir yemin. Ama kula değil, taşa, toprağa değil.
Yemin, İlahi Kudret Sahibine, hayatın ve büyük mahkemenin sahibine verilen sözdür.
Her türlü sözde iki temel vardır.
İlki kime söz verdiğimiz, ikincisi verdiğimiz sözün içeriği..
Bize dayatılan ANT’da söz verdiğimiz bir makam yoktu.
İçerik olarak ise bir kısmı malumu ilan, bir kısmı da boştu.
Daha da komik olan sosyal medyada ANT alternatifleri yazanlar eleştirdikleri ant metnine inat yapar gibi benzer üsluplar kullanmışlardı.
Diğer ülkelerin “Yemin Metinleri”ne bakın.
Ülkede insanların çoğunluğunun dini esas alınarak yemin edilir.
Yeminlerde, tüm çağdaş metinlerde muhatap İlahi Kudret Sahibi’dir.
İçerikte de ne için söz verildiği olmalıdır.
Yukarıdaki genel girişe bağlı olarak, bir metin de biz önerelim dedik.
Kanımca en çağdaş addedilen toplumdan en ilkel kabileye varana değin toplumların dört temel toplumsal ve kurumsal değeri vardır.
Bunlar; VATAN ve MİLLET, DİN ile DEVLET’tir.
Bir de insani vazifeler vardır.
Öncelik, yaratılana saygı ve sevgidir.
Ne diyor Yunus; “Yaratılanı severiz, Yaradan’dan ötürü.”
Yeminde/Ant’da diğer bir kıstas da tıpkı İstiklal Marşı’mızda olduğu gibi toplumun çoğununun kabul edeceği bir metin olmasıdır.
Yemin Metn,i Evrensel İnsanlık Değerlerini de içermelidir.
Bu manada, Doğru sözlü olmak, Kul hakkından kaçınmak, hayvanlar ve bitkiler dâhil tüm canlılara iyi davranmak gibi içerikler de eklenebilir.
Bilimsel ve teknolojik yeniliklere bağlı ve her türlü taassubun karşısında olmakla ilgili ibareler eklenebilir.
Bir ANT Metni…
“Bizi şerefimizle Yaratan Büyük Allah’ım…
Şehit kanlarıyla sulanmış VATANIMIZA,
Töresi ve Kahramanlığı ile varolan MİLLETİMİZE,
Ebedi kurtuluşumuza vesile olan Yüce DİNİMİZE,
İstiklalimizin teminatı Büyük DEVLETİMİZE,
Tüm benliğimle bağlı kalacağıma…
Her türlü zulüm ve haksızlığa karşı dimdik duracağıma,
Fedakârlıkla ve çok çalışacağıma,
Daima dürüst olup, asla yalan söylemeyeceğime,
Aile birliğimi koruyacağıma,
Bilim, fen ve teknolojik yenilikleri geliştireceğime,
Tüm canlılara karşı merhametli davranacağıma,
Namus ve şahsiyetim üzerine YEMİN EDERİM.”
*
Yukarıdaki metin, Türkiye’mizdeki farklı toplum kesimlerini de dışlamayacak ve büyük guruba kendilerini ait hissetmelerini sağlayacak genel kabul gören kelime ve esaslar dikkate alınarak yazılmıştır.
Aziz ve Büyük Milletim…
7000 yıllık Medeniyetin, 1400 yıllık izzetin, Büyük Dünya Devletleri kurup, kutlu ve muştulanmış fetihler yapan azametli geçmişin, 1300 yıldır sancaktarı olduğun İslam Dinimiz, 500 yıldır Halifesi olduğun Gülümüz (SAV)…
Tüm bu değerleri kıyamete kadar taşıyıp mamur etmek hedefimiz olmalıdır.
Çevremize bakınız.
Fitne her yönden üzerimize saldırıyor.
Yeni fitnelere sebep olmamaya, mevcut fitneleri büyütmemeye ve yok etmeye, emperyal Haçlı’nın diğer İslam ülkelerinin bir kısmında maalesef başardığı BÖL-PARÇALA-YUT oyunlarını bozmak için ferasetle ve daima uyanık olmalıyız.
Unutmayalım, yaptığımız her şey, birlik ve beraberliğimize katkı sağlamalıdır.
Andımız başta olmak üzere...
.
Emekli Yarbay Halil MERT, dikGAZETE.com
-Strateji ve Yönetim Uzmanı-