Muhafazakâr camia, ne zaman bir devlet yetkilisi "İrticai tehlike"den söz etse, gocunur, üstüne alınır.
Zan edilir ki yetkililer, irtica kavramı ile İslam'ı hedef almaktadır.
Bunun böyle olmadığını muhafazakâr camiaya anlatmanın deveye hendek atlatmak kadar zor olduğu ortada.
Oysa gerek Osmanlı dönemindeki Vehabi isyanları gerekse Cumhuriyet’in ilk yıllarında gerçekleşen Nakşibendi kalkışmaları, irtica kavramının içinin doldurulmasında önemli katkılar sunuyor.
Vehabi ve Nakşibendi isyanlarının İngiliz Sömürge Bakanlığına bağlı istihbarat teşkilatının projesi olduğu günümüzde daha net şekilde anlaşılabilir.
Kürt İslamcılara göre, Şeyh Said isyanı bir kıyamdır.
İngiliz parmağını görmeyecek kadar feraset ve bilgi yoksunu olanlar sadece onlar değil.
Menemen olayları nedeniyle mahkeme aşamasında hastalığı nedeniyle hayatını kaybeden Nakşibendi Şeyhi Esad Erbili de İngilizlerle temasta olan bir başka isimdi.
İngiliz Vehabiligi, İngiliz Şiası ve İngiliz Sünniliği...
Vehabiliğin ortaya çıkışı ve sonuç alınması üç yüz yıl kadar sürdü.
Bıkmadan usanmadan Britanya Sömürge Bakanlığı bu projeyi yürüttü.
Aynı şekilde İran Velayet-i Fakih rejiminin temel kavramlarını oluşturan dini terminolojinin meydana getirilmesi de yüz elli yıllık bir faaliyetin ürünüdür.
Güncel Şia fıkhının tarihi köklerinden koparıldığı söylenebilir.
İngiltere'den yayın yapan onlarca Şia TV kanalının mevcudiyetini tesadüf mü sanıyorsunuz?
Hindistan kökenli tasavvufi akımların Rabbanî mektebinden çıkması ve İslam dünyasını ahtopot gibi sarması yine İngilizlerin eseri değil mi?
Ehli Sünnet merhumu dört mezheple sınırlayan anlayışın mimarı kim sanıyorsunuz?
Teolojinin jeopolitiği olduğu gibi istihbaratı da var!..
İngiliz istihbaratı; İslam dünyasına yönelik teolojik çalışmalarında büyük ölçüde oryantalizmin kaynaklarından beslendi.
Hindistan Müslümanları ve buradaki tarikatlar üzerinden diğer İslam ülkelerine nüfuz etmenin yolunu buldular.
İslam coğrafyasından devşirdikleri elemanlarına gönderilecekleri ülkeye göre sıkı bir dini eğitim verdiler.
Kimisi sufi ekolün dervişi oldu kimisi Şii molla kimisi de Sünni Hoca oldu.
Her biri, gittikleri ülkelerde Britanya Sömürge Bakanlığı'nın belirlediği hedefler doğrultusunda dini propaganda yaptı.
Bu faaliyetlerin sonunda, "Hilafetin Kureyşyliliği...”, "Velayet-i Fakih...", “Mehdi'nin zuhuru...", “Ehli Kitap’la ittifak...", "Dinler arası diyalog..." gibi konular ortaya çıktı.
Mehdî nedir?
Mehdi, Ahir Zaman’da geleceğine ve İslam'ın dünya hakimiyetini gerçekleştireceğine inanılan kurtarıcı kişidir.
"Hidayete erdirilen ya da hidayete vesile olan" anlamlarına gelir.
İlk dönem İslâm kaynaklarında rastlanılmamaktadır.
Kur’an'da var olan bir mevzu değildir; bazı Hasen ve Mevzu Hadisler’de, Mehdilik anlatılır. Ancak Mehdî konusu İsraliyat kapsamında ele alınmalı. Çünkü Yahudilik ve ardılı Hıristiyanlık; Mehdî ve Mesih kavramlarının ilk kaynağıdır.
Yahudilikte Mesih ve Mehdî!..
Yahudiler, Mesîh’in Hz. Dâvûd soyundan geleceğine, meshedilmesi dolayısıyla kutsal bir güce sahip olacağına, Tanrı’nın himayesi sayesinde günah işlemeyeceğine inanırlar.
Mesîh’i diğer insanlardan ayıran özellik onun "Tanrı’nın yeryüzündeki vekili" olması, Tanrı’nın özel lutfuna sahip bulunmasıdır.
Yahudilere göre, Mehdî devrinde Kudüs ve çevresi cennet bahçelerine benzeyecek, çöller ormanlara dönüşecek, hayvanların tabiatı değişip vahşilikleri kaybolacak, kurt ve kuzu beraber bulunacak, yılanın ekmeği toz ve toprak olacaktır.
Bu tür beklentiler diğer Mehdî telakkilerinde de vardır.
Hıristiyanlıkta durum nedir?..
Hristiyanlıktaki Mehdi anlayışı, İncil kökenli olmayıp kilise öğretisi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Hristiyanlara göre, Mehdi, "Tanrı’nın oğlu İsa Mesih’in yardımcısı ve dünyaya dönüş alametlerinden"dir.
Bazı Hristiyan mezhep ve tarikatlerinde, Mesih ile Mehdi’nin aynı kişiler olduğu kabul edilmektedir.
Hıristiyanların Mehdisi ne zaman ortaya çıkacak?..
Armageddon, Hıristiyanlık kaynaklarında, Dünya'nın sonu geldiğinde yapılacağı kehanet edilen büyük Kıyamet savaşının adıdır.
Bu savaşın çıkması, Mehdî Mesih'in zuhurundan sonradır.
Armageddon, Hıristiyanlıkta da, Müslümanlıkta da benzer şekillerde anlatılmıştır.
Kıyamet öncesi yaşanacak olan bu büyük savaş, Mesih ile Deccal arasında olacaktır.
Hıristiyanlar, Mesih’i Hz.İsa olarak kabul ederler ve “Kıyametten önce İsa Mesih gelecek ve Tanrı’nın yardımı ile Deccalı ve ordularını mağlup edecektir."
Bir kaç yıl önce, Hıristiyan kahinler bir kehanette bulundu.
İncil'de yer alan kehanete göre "Kanlı ay tutulması"nın Paskalya bayramıyla denk düştüğü gün Mehdi’nin geleceği söylendi.
Türkiye'de Mehdî’yi kimler bekliyor?..
Türkiye'de hemen her dini cemaat ve grubun "Mehdî’ye asker olmak" gibi ideolojik saplantısı mevcut.
Neredeyse Mehdî’ye intisab etmeyenin itikadından şüphe edildiği ortam söz konusu.
Mehdi’si olmayan cemaat, tarikat yok!
Her şeyh efendi, kendisini potansiyel Mehdî olarak görüyor.
Birkaç rüya tabiri, ilgisiz dini kaynaklara referansla Mehdî piyasasına girmek mümkün.
Bu konuda en hazırlıklı cemaat Nurcular. En büyük kaynakları Risale-i Nur külliyatı.
2019 yılı Mehdiyetin tehlike eşiği?..
Dini grubların Hurufiliğe yatkınlığı, Türkiye'yi karıştırmak isteyenlerin işini oldukça kolaylaştırıyor.
Mehdî mevzuunda zorlama bazı çıkarımlara veya gaybi haberlere göre 2019 yılında Türkiye'de Mehdî zuhur edecektir.
Nereden biliyorlar? Kaynakları ne?
Nurculara göre;
Sikke-i Tasdiki Gaybi 1440’ı işaret ediyor.
Krizin zirveye çıkacağı ay olarak 2019 Nisan.
Said Nursi'nin “Süfyaniyet 100 yıl sürecek" dediği rivayet ediliyor.
“Süfyaniyet"ten kasıt, Cumhuriyet rejimi.
Bunlara kalırsa Süfyaniyet, 1922’de (1340) başladı. 2019’da (1440) bitecek.
Süfyaniyet'i de MEHDİ yok edecek.
Bunun için 2019'a kadar gelmesi gerekiyormuş.
Garibler Mehdî’yi beklemekten ağaç oldular.
Uma uma döndüler sarı muma.
Neymiş efendim,
Hz. Hızır duvarcı ustasıymış, Hz. Mehdi de hem Masonları, hem Tapınak Şövalyelerini hakimiyette kullanacakmış.
2019 artık Mehdiyetin çok aleni şekilde ortaya çıkmaya başladığı yıl olacak.
Biz uyuyoruz Amerikalılar fellik fellik Mehdîyi arıyor!..
2015'te Ramazan ayı dolayısıyla ülkenin çeşitli noktalarından gelen din adamları ve öğrencileri ile buluşan İran eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, ABD'nin Hz. Mehdi'yi yakalamaya çalıştığını iddia etmişti.
Hz.Mehdi konusunda iddialı ifadeler kullanan Ahmedinejad, ABD'nin kendi asırlık imparatorluğunu çökertecek esas tehlikenin Hz. Mehdi olduğunu bildiğini ve bunun için Mehdi hakkında geniş çaplı araştırma yürüttüğünü öne sürdü.
Ahmedinejad, Amerikalılar’ın kendilerine göre Hz. Mehdi ile irtibatta olabilecek herkesle iletişime geçtiklerini, onlarla buluşup bilgilerinden faydalandıklarını, dini üniversitelerde Hz. Mehdi konusunda yapılan araştırmaların binlerce kat fazlasının ABD üniversitelerinde yapıldığını, televizyondaki bir röportajında söylemiş ve “Onlar bizim Hazreti Mehdi'nin peşinde olduğumuzdan daha ziyade onun peşindeler” diyerek Amerikalıların Hz. Mehdi’yi aradığı iddiasında bulunmuştu.
Herhalde kendisinin de Amerikalılarla bu konuda görüştüğünü unutmuş olmalı.
Tehlike kapıda!.. Mehdî bir gece ansızın gelebilir!..
Cemaatler arasında Mehdilik mutabakatı sağlandıysa, yeni Şeyh Said, Menemen benzeri isyanları da start alabilir.
Başı kim çeker derseniz, "FETÖ’nün kamudaki mirasına hangi cemaat konduysa onlar çeker” derim!
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter: @oc32oc39
Nimet Şahinoğlu. 5 yıl önce
Bigmen 5 yıl önce
Serkan 5 yıl önce
Serkan 5 yıl önce
Şevket Kızılırmak 6 yıl önce
Mustafa dogan 6 yıl önce
Adem baba 6 yıl önce
Mesut 6 yıl önce
Mehdi yolcusu 6 yıl önce
Hakan 6 yıl önce
Farık 6 yıl önce
Tarık Tarihten 6 yıl önce