Almanya’nın Suriye konusunda asla ağzını açmaması gerekiyor!
MOSKOVA
Geçtiğimiz günlerde Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Rusya'nın Suriye'den çıkması gerektiğini iddia ederken, Moskova'ya karşı suçlamalarda da bulundu. Şam ziyareti sırasında Baerbock, Suriye'deki Rus askeri üslerinin kapatılması çağrısında bulundu.
Türkiye'nin ünlü dış politika yorumcularından ve Rusya uzmanı Aydın Sezer'in Alman bakanın açıklaması ile ilgili yaptığı önemli analiz çok dikkatimi çekti. “FİKİRPANOSU” Telegram kanalına özel konuşan Sezer'in analizini sizlerle de paylaşmak istedim.
Aydın Sezer, söz konusu analizinde Almanya tarafına şu hususları önemle hatırlattı:
“Almanya’nın meşhur dışişleri bakanı ve savaş kışkırtıcısı Baerbock, bugün Fransız Dışişleri Bakanı ile birlikte Şam’ı ziyaret etmiş.
Hanımefendi şöyle buyurmuş: “Rusya'nın Suriye'deki askeri üslerini terk etmesinin de zamanı geldi. Suriye halkı ağır bombardımanları ve insan hakları ihlallerini unutmayacaktır. Esad'ı bu kadar uzun süre destekleyen, rejimin suçlarını örtbas eden ve destekleyen Putin'di”
Şimdi söyle düşünebilirsiniz, “Ne var bu söylediklerinde, doğru değil mi? Hem size ne, siz Putinist ve/veya Rusya ajanı mısınız ki, bunu da eleştireceksiniz?”
Putinist ve ajan olduğum tartışılır ancak, Rusya dış politikasını yakından takip eden bir analist olarak bazı şeyleri hatırlatmam gerekiyor, bu bir görev benim için.
Suriye’de İbrahim Kalın’ın tweetinde belirttiği gibi, “değerli bir yalnızlık” içerisindeydik. Türkiye’nin Suriye performansı, Batı’da da sorgulanıyor özellikle, Merkel, insan göçünü önlemek için, denize düşen yılana sarılır misali, ne yapmalı diye kara kara düşünüyordu. 2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı ilhakıyla birlikte, Merkel – Putin temasları sıklaşmıştı. Minsk formülleri denilen formüller üzerinde müzakereler yürütülürken, Merkel’in aklına, Suriye’de Putin’den yararlanmak fikri geldi.
Putin, Suriye iç savaşını sadece izliyor, Tartus deniz üssünün geleceğini garanti altına almaktan başka bir şey düşünmüyordu. Merkel ne yaptı etti, Putin’in aklına, Suriye’ye müdahale konusunu, 10 Mayıs 2015’de Moskova’daki Büyük Vatanseverlik Savaşı Zaferi'nin 70’inci yıldönümü kutlama etkinlikleri esnasında düşürdü. Hemen bunun doğru olmadığını iddia edenler de çıktı. Onlara göre; Merkel, bu konuyu Nisan ayı içerisinde Putin’e açmıştı bile.
Soru şuydu; Merkel acaba, Kırım ve Ukrayna ve Minsk planı karşılığında Putin’den Suriye’de yardım mı talep ediyordu? Kulislerde konuşulan bu konuyu, gazeteciler bir basın toplantısında Merkel’e yönelttiler. Merkel elbette yalanladı.
AfP'nin haberine göre; Merkel, 23 Eylül 2015’de, Avrupa'ya yönelik mülteci akınıyla ilgili bir AB zirvesinin ardından düzenlenen basın toplantısında şöyle diyordu; “Suriye görüşmelerinde Devlet Başkanı Beşar Esad da dahil olmak üzere pek çok tarafın yer alması gerekiyor. Müzakereler sadece ABD ve Rusya ile değil, aynı zamanda İran ve Suudi Arabistan gibi bölgedeki önemli ortaklarla da yapılmalı”
O günlerde Esad’ın Rusya’dan yardım talep ettiği haberi gündeme düşmüştü. Esad galiba, “Rusya, Kırım’da çok meşgul, en iyisi ben biraz bekleyeyim diye düşünmüş olmalı ki”, 2015 yılını bekledi. Rusya, davete(!) olumlu karşılık verdi ve 30 Eylül 2015’de Suriye’de iç savaşa müdahil oldu. Derhal, hava üssü inşaası başladı, bu Baerbock’un bahsettiği üslerden birisi olan Hmeymim’di.
Süreç hızlı gelişiyordu. Batı, Rusya’nın müdahalesinden mutlu olmalıydı ki, 18 Aralık 2015’de, o meşhur 2254 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararı çıkartıldı. Ortada Suriye’yi istikrara kavuşturacak bir takvim bile vardı.
11 Nisan 2017’de Merkel, ABD Başkanı Trump'a, Suriye konusunda Rusya ile işbirliği yapılması gerektiğini söylemişti. Alman hükümet sözcüsü Steffen Seibert'in bildirdiğine göre, bu konu 11 Nisan gecesi iki lider arasında gerçekleşen bir telefon görüşmesi sırasında gündeme geldi.
Daha sonra, örneğin 2 Mayıs 2017’de Putin – Merkel görüşmesinde, Merkel şunları söylüyordu; “Ateşkesi desteklemek ve sahadaki insanlara yardım etmek için elimizden gelen her şeyi yapmak istiyoruz. Uluslararası terörizmle mücadele söz konusu olduğunda birlik içindeyiz.” Merkel ayrıca, "Dünyaya barış getirmek için her şeyi yapmalıyız" da demişti.
7 Eylül 2018’de Merkel, Rusya'nın Suriye'de İdlib vilayeti de dahil olmak üzere terörist gruplarla mücadele etmek için yürüttüğü askeri misyona ilk kez destek verdi.
Takvimler 27 Ekim 2018’i gösterdiğinde, İstanbul'da dörtlü Suriye Zirvesi düzenlenmişti. Yıl sonuna kadar anayasa komisyonu kurulması hedefleniyordu!
Kısaca ve özetle; “Suriye’de kimlerin elinde kan var?” konulu bir araştırma yapılsa, emin olun liste dışında kalmayı başaran bir ülke çıkmaz.
Elbette, kan miktarına göre bir sıralama yapılabilir. İlk üçte yer alacak ülkelerden bir tanesi mutlaka İngiltere olur, diğer ikisini de siz dahil ediniz…
Almanya’nın Suriye konusunda asla ağzını açmaması gerekiyor.”
.
Fuad Safarov, dikGAZETE.com
*
Alman ve Fransız Dışişleri Bakanları Suriye'ye neden gitti?
