USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Ales Amourios: Amorionlu İlyas

Ales Amourios: Amorionlu İlyas
17-07-2023

Har.1: Halizones veya İlyas Bey bölgesi

ALES AMOURİOS: AMORİONLU İLYAS

Özet

Makalenin amacı batı kaynaklarında Ales (Hales) Amourios olarak yazılan Hamidoğlu İlyas’ın Bilecik ve Söğüt bölgesindeki izlerini aramaktır. Pahimeris’in rivayetine göre Amourios, yâni Hamid Bey, Bizans imparatoru ile iki kez antlaşma yaparak, Sakarya civarından toprak satın almış ve buraya Türkmenleri yerleştirmiştir.

İlyas’ın bölgesi anlamına gelen Halizones, işte bu topraklardır. Hamid Bey, kanaatimce satın aldığı bu toprakların idaresini oğlu İlyas’a verdiği için bu topraklara Halizones denilmiştir.

İlyas adını Türkler, Alles, Ellas ve Ellez telaffuz ettikleri için Bizans kaynakları bu ismi Ales yazmıştır. Kiepert haritasında İlyas adının Eles yazılması da bunu gösterir.

Açar Kelimeler: Hamid Bey, İlyas Bey, Ales, Amourios, Söğüt, Bilecik, Yarhisar, Gölcük, İlyasbey 

Giriş

Prof. Zerrin Günal, Ales Amourios için “Amourionlu Ali” der (Günal Öden, 1998: 291). Ali Amourion’lu ise atası Amourios da Amourion’lu demektir. Amourion (Amorion) için bazıları Emirdağ-Hisarköy derse de doğrusu Uluborlu olup, Uluborlu’lu olan zat Hamid Bey, Ales (Ali) ise oğlu İlyas’tır. Ali anlaşılan Ales adının doğrusu Alles, Ellas, Ellez, yâni İlyas’tır. Pahimeris, İzzeddin’i, nasıl tek (z) ve tek (t) harfleriyle “Azatin” yazmışsa, “Alles” adını da tek (l) ile “Ales” yazmıştır.

Ertuğrul ve oğlu Osman, önce Menteş Şah (Uc Gâzîsi Mehmet), sonra sırayla Hamid, İlyas ve Dündar Beylere tâbi oldular (Turan, 1998: 613; Yazıcızâde, 2017: 741).

İlyas Beyin Sakarya nehri (Söğüt ve Bilecik) civarında bulunduğunu Pahimeris, Halkokondiles ve Değuignes’in aşağıdaki ifadelerinden çıkarıyoruz:

Hamid Bey, Bizans imparatoru ile iki kez antlaşma yaparak, Sakarya nehri çevresinden bazı topraklar satın almış ve adamlarını buraya yerleştirmiştir (Pahimeris, 2009: 94-95, yıl 1304).

Hamid Bey, bu yerin idaresini, oğlu İlyas’a (Ales, Hales) verdiği için bu topraklara Hales’in bölgesi anlamında Halizones denilmiş olmalıdır.

Halizones, İnalcık’ın dediği gibi Yalova-Karamürsel arasındaki kıyı bölgesi değildir. İnalcık, “Osman Gazî’nin İznik Kuşatması ve Bafeus Muharebesi” derken de yanılmıştır. Çünkü Osman’ın kuşattığı İznik, Bursa-İznik (Bithynia-İznik) değil, Senirkent- İznik (Mysia-İznik: İlegüp), Alaşehir (Philadelphia) ise Yalvaç’tır (Halkokondiles: 2014: 31).

Ali Amourios, Sangaris nehri üzerindeki kalelere saldırmaya devam ediyordu (1). Ali Amourios, İznik çevresinde dolaşan Osman’ın ordusunu görünce fikri değişmişti (2). Osman İznik bölgesinden ayrılmış ve vadileri geçerek Halizones topraklarına doğru ilerlemeye hazır hâle gelmişti. Osman kendisi ilerlemeden önce yüz kişilik bir öncü kuvvet gönderdi ve bu adamlar Telemaia’da (?) ansızın ortaya çıktılar (3).

Çevredeki Türk ordusu Menderes bölgesinden gelenlerle iyice kalabalıklaşmıştı. Bu durum Amourios’un da ikna olmasına neden oldu (4). Sonunda Osman çıkagelmişti (5) (Pahimeris, 2009: 74-75).

Pahimeris’in bu metnini şöyle açıklamak gerektir:

Hoyran ve Eğirdir Gölleri arasındaki seyri kısa veya ağzı kaynağına yakın Sangaris (veya Menderes) nehri ve bildiğimiz Sakarya nehri olmak üzere iki ayrı Sangaris vardır.

(1.) cümledeki Sangaris, iki göl arasındaki Sangaris, yâni Menderes’tir. Pahimeris bu nehre, Skamandros ve Boğazın Asya ırmağı da der. Asya adı da Anadolu değil, Eğirdir Gölü ile Çarşamba çayı arasındaki Asya (Anatolikon) eyaleti anlaşılmalıdır.

(2.) ve (3.) cümledeki İznik, Mysia-İznik, yâni Senirkent-İlegüp, (4.) cümledeki Menderes, iki göl arasındaki Sangaris nehri, Amourios ise Hamid Bey olmalıdır.

Sultan Mesud, 1304’de ağır hastadır. Kılıçaslan Geyûmers sultanlığını ilân etmiş ve 1306’da biat için yedi oğluyla Konya’ya gelen Hamid Bey ve altı oğlunu katlettirmiştir.

Sultanhanı’na sığınan İlyas, iki aylık Moğol çemberinden de kurtulmuş; Kılıçaslan Geyûmers’i meydana davet etmiş; teke tek yapılan dövüşte Kılıçaslan Geyûmers’i öldürmüş ve Selçuklu devleti son bulmuştur (1308) (bk. Topraklı, 23.05.2022 tarihli makale).

Pahimeris, s.95’de zikredilen Sakarya, Hamid Beyin çevresinden toprak satın aldığı bugünkü Sakarya nehridir. Merakeşî’nin (İbn Battuta?) “Türkler, Menderes civarındaki bütün yerlere yayılmışlardı. Andronik Eski Tral kentini tamir ettirerek buna Andronikopolis adını verdi.

Fuke ülkesi emiri Menteşe burasını derhal ele geçirdi. Bu Türkler sonra Sakarya nehrine doğru geldi (yıl 669)” kaydı bunu destekler (Deguignes, 1976: 1155). İşte bu Menderes, iki göl arasındaki Sangaris; Eski Tral (Tralleis) Barla; Menteşe, Hamid Beyin kardeşi Aydın Reis (yıl 669: 1270-71); Sakarya ise şimdiki Sakarya nehridir.

Barla bilâhare elden çıkmış olmalı ki 1282’de tekrar fethedilmiştir (Pahimeris, 2009: 59).

“Bazıları der ki Ertuğrul, Tauros Dağları’ndaki muhkem bir yeri ele geçirdi ve bu yeri, komşu yerleri almak için kullandı. Alâeddin tarafından takdir gördü” (Halkokondiles, 2014: 17) kaydındaki muhkem kale Barla; Alâeddin ise 30 Mayıs 1279 tarihinde Geneli köyü Pınarbaşı mevkiinde katledilen Alâeddin Siyavuş’tur

Ertuğrul oğlu Osman, Asya’daki birçok Yunan arazisini aldıktan sonra İznik ve Philadelphia’ya hücum etti, fakat ele geçiremedi” (Halkokondiles, 2014: 29-31) metnindeki Asya, Asya eyaleti; İznik, Mysia-İznik; Philadelphia (Alaşehir) ise Yalvaç’tır.

Bu metinler ve olayın çağdaşı Kazvinî’nin kayıtlarından ortaya çıkan netice; Ertuğrul ve oğulları, Göller Bölgesinde askerî ve siyasî faaliyette bulunduktan sonra Söğüt taraflarına götürülmüşlerdir.

Senirkent-İznik çevresinde dolaşan, hatta burayı kuşatan Osman, Halizones’e (Söğüt çevresi) gitmeye karar vermiş, ama önce Kemer Boğazı’na, yâni iki göl arasındaki Menderes bölgesine gelmiş ve Halizones’e (İlyas’ın bölgesi) yüz kişilik bir öncü kuvvet göndermiş, ardından da kendisi gitmiştir”. Pahimeris, böyle anlaşılmalıdır.

İlyas Beyin Söğüt Bölgesindeki Faaliyetleri

Bu konuda “her yeni bulgu ve belge tarih bilgimizi değiştirebilir”, “tarihî coğrafya olmadan tarih olmaz” ilkelerini göz önünde tutarak Vedat Turgut’un kaynaktaki makalesinden yardım alacağım. Vedat Bey, özetle şöyle der:

Pahimeris, Osman Gazi’nin ortaya çıkışını “Amouroi” ile beraber ele alır. Amouroi/Umur Bey, araştırmacılar tarafından Çobanoğlu Yavlak Arslan ile karıştırılmıştır. Umur Bey’in torunu ve Ali Bey’in oğlu olan Şahin Paşa’dır. Umur, “Emir” kelimesinin Oğuz lehçesine uyarlanmış halidir. Osman Gazi, Sakarya-Bolu hattındaki gaza faaliyetini burada kendisine katılan Umur Beyin oğlu Umur Ali Bey ile beraber yapmıştır. Osmanlıların Umuroğullarıyla birlik hareket etmesi Üsküdar’a kadar olan yerlerin hızla fethedilmesini sağlamıştır. Orhan Bey, Bizans’ın içinde bulunduğu siyasi müşkülattan, Umur Beyle birlik olarak yararlanmıştır (Turgut, 2016: 94-95).

Bu satırlar hakkındaki açıklamalarım şöyledir:

1. İlyas Beyin, Söğüt-Bilecik bölgesinde bulunduğuna dair Vedat Beyle aynı görüşte olmam şayanı dikkattir.

2. Amouroi veya Amourios, 1262’de Şarkîkaraağaç’ta 4. Kılıçaslan tarafından şehit edilen Menteş Şah’ın (Uc Gâzîsi Mehmet Bey) oğlu Hamid Beydir. Amourios, Emir/Umur değil, Amorion’un (Uluborlu) hâkimi anlamına Hamid Beyin nisbesidir. Bizans kronikleri, umumiyetle kişileri isimlerinden ziyade, idare ettikleri bölgenin adıyla anarlar.

3. Hamid Beyin oğlunun adı Ali değil, Ellez ve İlyas. Kiepert, Bilecik’e tâbi İlyasbey’i, haritada, tıpkı Pahimeris gibi Eles Bey yazmıştır. Pahimeris, Alles (Ellez, İlyas) adını Ales, İzzeddin adını da Azatin yazar. Burdur’un İlyas köyünün adını, köy halkı Ellas, Keçiborlu-Kılıç ve Senir kasabalarının halkı ise Alles söylerler.

4. Sultan Mesud’un 1304/1305 yılında hastalığının ağırlaşması (bk. Aksarayî) üzerine Kılıçaslan Geyûmers, sultanlığını ilân etmiş olmalı ki, Konya’ya biat için gelen Hamid Bey ve altı oğlunu katletmiştir. Katliamdan kurtulan İlyas, Sultanhanı’na sığınmış; buradaki Moğol kuşatmasından da kurtulmuş ve yanına topladığı Türkmenlerle K. Geyûmers’e meydan okumuş, teke tek yapılan dövüşte onu öldürmüş ve Selçuklu son bulmuştur (yıl 1308). Osman Bey, bu ve 1277 Konya olayında İlyas Beyle birlik olmuş olmalıdır. Osman’ın amcası ile İlyas’ın oğlunun adlarının Dündar olması ilginçtir. İlyas Bey, 1314’de yoktur. Osmanlı tarihçileri doğruysa Osman, amcası Dündar’ı öldürdüğü gibi, İlyas Beyi de öldürmüş olabilir. Vedat Bey, bunlar üzerinde çalışırsa daha iyi şeyler çıkarabilir.

5. Z.V. Togan, Uc Gâzîsi Mehmed Bey, kardeşi İlyas, damadı Ali ve yakınları Sevinç ve Salur Beyler için Hamid oğulları der (bk. Umumi Türk Tarihine Giriş). Ne hikmetse bu doğru tesbite tarihçi iltifat etmemiştir. Mehmed Beyin Türk adı Bintaş olup, (b)-(m) değişimi ile Mintaş/Menteş olmuştur. Menteşe(â), Menteş Şah’ın kısa hâlidir.

6. Hamid Beyin kardeşleri Aydın ve Mesut’tur. Saruhan ise amcası Alpağı (Büyük Alp?) İlyas’ın oğlu olmalı.

7. Dündar Bey Aralık 1326’da öldürülene kadar, Türk örfüne göre Osman ve Orhan, Hamid oğluna tâbi idiler.

8. Vedat Bey, devletin adını sorgular. Orhan bağımsız olduğu ve Osman’ın adıyla (Osman oğlu Orhan ) anıldığı için Âli Osman denilmiş olmalıdır. Şayet bağımsız olan Osman olsaydı devletin adı Ertuğrul oğulları olurdu.

9. 1310’da Osman’ın kuşattığı Rodos, bilinen Rodos değil, Eğirdir Gölü’ndeki Gülistan Adası’dır. Rodos adının aslı ve Rodos’un damgası güldür (bk.Res.1). Eğirdir Gölü’ndeki bir adanın Osman Bey tarafından kuşatmış olması, Osman’ın Hamidoğulları’na tâbi olduğuna işarettir. Ayrıca Pahimeris, Aksarayî, Yazıcızâde ve Yılmaz Öztuna’ya göre de Osman, Hamidoğulları’na tâbidir (Topraklı, 2023: “Osmanlı ve Menteşe’nin İlk Mekânı Isparta mı?”).

10. Menteşe, Hamid, İlyas ve Dündar Beylere ait başarılar, bilâhare Ertuğrul ve Osman Beylere mâl edilmiştir.

11. Soublaion’un Uluborlu’nun şarkında bulunduğu gibi (Turan, 1998: 214), Vedat Beye, Menderes’in de, Uluborlu’nun şarkında ve Eski Hoyran Gölü ile Eski Eğirdir Gölü arasında aktığını hatırlatmakta yarar var.

Sakarya Civarındaki Halizones Toprakları (Bilecik ve Söğüt Bölgesi)

Bölgeyi Kiepert ile HGM haritalarından inceledim. Telemaia ile İnalcık’ın verdiği Bafeus isimlerini haritalarda nafile aradım. Telemaia’nın Yunanca “mükemmel”, Bafeus’un ise “boyacı” gibi anlamları olabilir.

Hammer, Bafeus için (Yenişehir)-Koyunhisar der (İnalcık, 1997: 96), ama Söğüt çevresi daha makuldür. Kiepert Har. 1912 Bursa Paf.: Eles Bey (Jar Hisar) ile 1945’de isim ve yol revizyonu yapılmış ve 1951’de basılmış, Harita Genel Müdürlüğüne (HGM) ait haritanın Kocaeli (İzmit) paftasındaki İlyasbey (Yarhisar) Bucağı aynı yer. Yine bu iki haritada Eles Bey yanındaki Khara Aghatsh ile İlyasbey yanındaki Karaağaç da aynı yerlerdir.

937 /1530 tarih ve 166 Nu. MVAD, 1995-Ankara, Hudâvendigâr livası, s.99 ve Yar-hisar kz. (s.30)’da İlyas mezrası ile Gölcük karyesindeki (s.31, 52, 58) İlyas-Bey mescidi ve İlyas-Bey zaviyesi var. Aynı sayfada (s.99) İlyas bin Abdullah cami ve muallimhanesi (Aydıncık nf.), İlyas mülkü (Göynük kz.), İlyas mz. Bursa n., İlyas mz. Yenişehir kz., İlyas Fakih zm. (Bey-bazarı kz.), İlyas Paşa mz. (Sivri-hisar kz.), İlyas-Şeyh zm. (Göynük kz.) gibi isimler var.

İlyas Bey ile Gölcük karyesi, İlyas (Eles) Bey ile Yar Hisar aynı yer (Nişanyan, 2020: 251; Kiepert Bursa Pf.).

937/1530 tarih ve 166 Nu. MVAD, s.31, 52, 58, Prof. Kopraman tarafından tekrar okunmuş ve Gölcük karyesinde, İlyas Bey mescidi ile İlyas Bey zaviyesi için vakıflar kurulduğu görülmüştür. 1928’de köyün adının Gölcük olması ve defterdeki Karaağaç ile Gölcük isimleri, Gölcük, İlyas Bey ve Yarhisar’ın aynı yer olduğunu göstermektedir.

Bahşayiş oğlu İlyas Beye ait olan köyün adı, daha önceden de, Hamid oğlu İlyas’la ilgili olabilir.

Hamid oğlu İlyas ile Dündar Beyler, Karaağaç köyündeki Tümülüs veya Ertuğrul Bey türbesinde yatıyor olabilirler. Bursa-İznik, 1331’de fethedildiğine göre Gölcük (Yarhisar), 1331’den çok önce fethedilmiş demektir.

Hamid oğlu İlyas’ın adı, 1308’den sonra pek görülmüyor. Emir Çoban’ın 1314’deki Karanbük kışlağına, -Menteşe, Aydın, Saruhan ve Osman’ın yerine- Uluborlu’dan İlyas oğlu Dündar Bey çağrıldı. Orhan Gâzî, Dündar Bey Aralık 1326’da öldürülene dek Dündar’a tâbi. Onun için Gölcük’ün (Yarhisar) ilk adı, Hamid oğlu İlyas’tan dolayı da İlyasbey olabilir (bk.Har.1).

Bu bilgileri kaydettikten sonra Söğüt, yâni İlyas’ın Bölgesi’ni (Halizones) ziyarete karar verdim (bk. Har.1).

Halizones veya Söğüt Bölgesini Ziyaret (08-09 Temmuz 2023)

08 Tem. Cmt günü hanımla birlik Saat 08.30’da YHT ile Ankara’dan Eskişehir’e geldik. Prof. Oğuz Çolak, bizi, İlk Osmanlılar’ın yaşadıkları Alles’in bölgesi (Halizones) ve çevresini gezdirdi.

Saat 11,30’da eski adı Algın olan Gündüzbey köyüne geldik. Ahmet Mazlum ve kayınpederi A. Osman Kasap’tan köy hakkında bilgi aldım. Ali Osman Beyin dedesi 1890’lı yıllarda Bulgaristan’dan gelmiş. 10-15 yıl önce de köye 10-12 hane doğulu aile yerleşmiş.

Köyün eski adı Algın, hatta Avgın, ama Vikipedi, 1928’den beri Gündüzbey olduğunu bildiriyor. Algın ve Avgın adı yok, ancak 1530 tarih, Hüdâvendigâr livası Söğüd kz. Avdancık karyesi burası olmalı. Çünkü Avgın, Avgan ve Abdan su olan yeri anlatır.

Köyün kıyısında su kaynakları bulunuyor. Savcıbey köyünün adı 1946’da Aktaş. Söğüt’teki Ertuğrul Türbesi ve oradaki mezarlar gibi, Gündüzbey ve Savcıbey isimleri sonradan verilmiştir.

Saat 12,00’de Söğüt’teki Ertuğrul Gaziye ait olduğu söylenen türbeye geldik. Burayı ilk defa 1304’de (1892) Sultan Abdülhamit imar etmiş. Ondan önce burada bu mezarlar ve türbe yokmuş.

Ziyaret edip nöbet değişim törenini seyrettik. Buradaki Akçakoca, Konuralp, Turgut Alp, Gündüz Bey, Abdurrahman Gâzî, Dündar Bey, Samsa Çavuş, Saltuk Alp, Pazarlu Bey, Aydoğdu Bey ve Savcı Bey ile Halime Hatun’a ait olduğu söylenen (temsili) mezarları ziyaret ettik. Burada Osman Beye ait de bir makam mezar var.

12,30 Bilecik’e geçtik ve 12,40’da Şeyh Edebali Türbesine geldik. Türbe ziyaretinden sonra, türbede resimler çektik, çekildik. Bilecik’te çevre hakkında bilgi aldık. Bozüyük, Bilecik merkez ve Gölpazarı olmak üzere Karaağaç isimli üç köy olduğunu öğrendik. Daha sonra İlyasbey köyüne gitmek üzere yola çıktık.

13,20 Bilecik’ten çıktık; 23 km sonra saat 13,50 de İlyasbey’e vardık ve köydeki cami, İlyas Bey türbesi ile hamamı ziyaret ettik. Kaynak kişiler şöyle dediler: Hamam, Cenevizler’den kalma imiş. Caminin avlusunda üç adet anıt ardıç ile hamam yanında bir çınar ağacı var. Köy halkı manavdır. Köyün iki km kuzeyinde Yarısaba (Yarhisar Baba) denen bir mevkide bir tekke ve birkaç mezar var.

Burası için Yukarı tekke denir. Köyde Aşağı, Ağlardı veya Selam-doruk ve Kızanlık adlı tekkeler de var. İlyas Bey’in türbesi cami haziresindedir. Yaklaşık 6x7 m ebadında olan türbe, 1970’lere kadar kapalı, çatılı ve kiremit örtülü idi. Türbe kapısı kuzeyde idi; bir pencere kıble duvarının doğu tarafında, bir pencere de batı duvarında vardı. Yaklaşık 10x20 ebadındaki cami, sanki kiliseden dönme.

Köyde Engin Beyin tarlasından 50 litre/sn. debili bir su çıkıyor. Bu su kaynağının bulunduğu yer eskiden küçük bir gölcük olduğu için köyün en eski adı Gölcük. Edirne başkent iken kumandan olan İlyas Beye (1365-1457) padişah, bu köyü vermiş. Köylü, türbenin eski hâline getirilmesini, idare ise eski hâline dair resim istiyormuş. İdare bu istekte haksızdır. Çünkü türbeyi bir resme göre değil, kendi kafasına göre tadil etmiştir.

Yarhisar Baba denilen zat, tahrir defterindeki İlyas Bey; tekke, İlyas Bey zaviyesi; cami ise İlyas Bey mescidi olmalıdır.

Buradan 3-4 km uzaklıktaki bir Yörük köyü olan Karaağaç’a geçtik. Köy girişinde d.1958 olan Osman Çelik’le görüştük. 100 hane olan köy şimdi 35 haneye inmiş. Bu ve Bağceçik köyü Yörük imiş. “Biz, Yörük’üz, ama hangi Yörük olduğumuzu bilmiyoruz; başkaları bize Karakeçili diyor” dedi. Köyün girişinde Vakıflar tarafından tescilli bir Tümülüs üzerinde 1990’larda merhum Yusuf Gülşen (1950-2008) ile kardeşi Ayhan tarafından dikilen iki mezar taşından biri Osman Beyin kumandanlarından Hasan Alp’e (1304), diğeri ise Köprühisar hadisesinde öldürülen Dündar Bey’e (1298) ait.

Tümülüs’ün bulunduğu yere köylü Zīrat (Ziyaret) Tepe diyor. Burada bir anıt meşe ağacı var ki, Dündar Bey defnedildiği zaman dikilmiş olabilir. Çünkü yakında başka meşe yok.

Karaağaç köyü öğretmeni olan Yusuf Bey, 1992’de emekli olduktan sonra yöre tarihiyle ilgilenmiş. Ayhan Bey, Karakeçili değil, Kayı olduklarını ve esas Yarhisar’ın Yenipazar’daki Yarhisar kalesi olduğunu söyledi.

Ona göre Başkent Edirne iken Silahtarbaşı İlyas Beye, köy ve çevresi vakfedilmiş. Bunun için köyün adı İlyasbey olmuş, ama su kaynağının bulunduğu yerdeki gölcük dolayısıyla da İlyasbey’in eski adı Gölcük imiş. Karaağaç adı, Oğuz alt boyu (bk. Divanü Lügat-it-Türk).

Tarihî metinler, Vedat Beyin makalesi ve İlyas yer adları hariç, İlyas Beyle ilgili bir ize rastlayamadık. Bu işi Doç. Dr. Vedat Turgut Beye (Şeyh Edebali Ü.) bırakıp, bölgeden ayrıldık (bk. Res.2,3 ve devamı).

Ertuğrul Gazi Camii ve Türbesi” hakkındaki Maddeyi M. Baha Tanman yazmış (TDV İA). Buna göre bilgiler çelişkilidir. Osmanlılar’ın Karakeçili olduklarına dair bilgi, Sultan II. Abdülhamid zamanı türetilmiştir.

Urfa civarındaki Kürt veya Kürtleşmiş bir aşiret olan Karakeçili, Abdülhamid’in Kürt Hamidiye Alaylarına istinaden türetilmiş olmalıdır.

Yıldırım için “Senin kökenin denizci bir Türkmen’den öteye gitmez” (Topraklı, 22.5.23 dikGazete) diyen çağdaş Timurlenk tarihçisine mi, yoksa Abdülhamid zamanı uydurulmuş bir hikâyeye mi inanacağız?

Ayverdi’den anlaşılan, Ertuğrul Gazi Türbesi’nin Ertuğrul’a ait olduğu kesin değil. Lindner’e göre de türbenin Ertuğrul’a ait olduğu ve Ertuğrul’un Karakeçili soydaşlığı şüphelidir (Lindner, 2022: 91). İlk Osmanlılar’ın başkent Ankara ve Alâeddin Keykubad ile hiçbir ilgisi yoktur. Ertuğrul ile ilişkilendirilin sultan, Alâeddin Siyavûş’tur.

Bu türbe, Ertuğrul’a ait idi de, Osman, Orhan ve I. Murat, ataları için niçin yazılı bir mezar taşı koymadılar?

Karaağaç köyündeki mezar, Hamid oğlu İlyas ile Ertuğrul’un kardeşi Dündar’a ait olabilir. İlyas Bey, Dündar Beyin damadı olduğu için oğluna Dündar adını koymuş olabilir.

Bizans ile barışık kalmaya söz vermiş olan İlyas Bey (Pahimeris, 2009: 74), Osman Beyle anlaşamamış; o yüzden de, Dündar’la beraber öldürülmüş olabilir. Benim teklifim, Osmanlı kronikleri gibi temelsiz değil; hem çağdaş kaynaklara sadık, hem de mantıklıdır.

09 Tem. Pazar, Doç. Dr. Hasan Yılmazyaşar ile Karacahisar kalesini ziyaret ettik. Yaklaşık 250 dönüm alana kurulu kale, tarihte Dorylaion veya Deruliye olarak anılır. Timurlenk, Ankara Savaşı’ndan sonra Sivrihisar, Seyitgazi, Karahisar (Karacahisar) üzerinden Kütahya’ya gitmişti. Eskişehir 826, kale 1010 rakımlı (bk. Resimler).

(dikGazete 04.10.22)’de “Osman Bey Karacahisar’ı Fethetti mi?” adlı yazıda, O’nun Karacahisar’ı fethetmediğini iddia ettim.

Sonuç

Malûm olduğu gibi Kaya, oğlu Ertuğrul, onun oğlu Osman, onun oğlu Orhan Beyler, Hamidoğlu Dündar Bey, 1326 Aralık ayında katledilene kadar sırayla Mehmet (Menteş Şah), onun oğlu Hamid, onun oğlu İlyas ve onun oğlu Dündar Beylere tâbi idiler.

Bilecik civarındaki İlyas, Karaağaç, Menteşe gibi isimler, Hamid Beyin oğlu İlyas’la ilgili olabilir.

Karaağaç, Menteşe ve İlyasbey yer adları ilginçtir. 1262’de 4. Kılıçaslan tarafından haksız yere şehit edilen İlyas Beyin dedesi Mehmet Bey (Menteş Şah), Isparta-Şarkîkaraağaç Şeh Menteş türbesinde yatmaktadır.

Kemer Boğazı ile Eskişehir arası beş, Söğüt altı konak. “Osman, İznik (İlegüp) bölgesinden ayrılmış ve vadiler geçerek Halizones topraklarına doğru ilerlemeye hazır hâle gelmişti” (Pahimeris, 2009: 74) kaydı, Bursa-İznik ile Karamürsel arası azami bir konak olduğu için, “vadiler geçerek ilerleme” ifadesine uymaz. 1302’ler gibi erken bir dönemde vukûbulan Bafeus savaşı, Osmanlı kroniklerinin dediği gibi Yenişehir-Koyunhisar yanında da yapılmış olamaz. Çünkü Koyunhisar, İlyas’ın bölgesine uzak. Savaşın, mantıken Halizones bitişiğindeki Pazaryeri ve Bilecik gibi “Bizans topraklarında yapılmış olması gerekir” (Pahimeris, 2009: 75 ve bk. Har.1).

.

Ramazan Topraklı, dikGAZETE.com

Kaynaklar

Ayverdi, Ekrem Hakkı (1966): Osmanlı Mimarisinin İlk Devri I (1230-1402), Baha Matbaası-İstanbul.

Başbakanlık Devlet Arş. Gn. Md. (1995): 1530 tarih, 166 Nu. Muhasebe-i Vilâyeti Anadolu Defteri (MVAD)-Ankara.

Günal Öden, Zerrin (1998): “… II. G. Mesud Hak. Bazı Görüşler”, Belleten, C. 61, Sayı 230-32, s. 287-300, Ankara.

Harita Genel Müdürlüğü (HGM) (1945, 1951): Kocaeli Paftası, ölçek: 1/200 bin-Ankara.

İnalcık, Halil (1997):“Osman Gazi’nin İznik Kuşatması ve Bafeus Muharebesi, Osmanlı Beyliği: 1300-1389”, Ed. Elizabeth A. Zachariadou, Çeviri: G. Çağalı Güven ve diğerleri, s. 78-100, Tarih Vakfı Yurt Yayınları-İstanbul.

Kiepert Haritaları (1912): Bursa (Brussa) Paftası: https://www.loc.gov/resource/g7430m.gct00325/?st=gallery

Konyalı, İ. Hakkı (1959): Söğüt’de Ertuğrul Gazi Türbesi ve İhtifali, İstanbul.

Kopraman, Kâzım Yaşar (2015): “Beylikler Hakkında Kaynaklardaki Bilgiler”, Hamideli Tarih 02, Sistem Ofset-Ankara.

Kuçak Toprak, Gizem (2020): “İlyasbey/Yarhisar Köyü’nün (Bilecik) Değerleri ve Kırsal Mimari Özellikleri”,  Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi –5(2), s.309-341.

Lindner, Rudi Paul (2022): Osmanlı Tarihöncesi, Çeviri: Ayda Arel, Kronik, Levent-İstanbul.

Nişanyan, Sevan (2020): Türkiye Yer Adları Sözlüğü, Liberus, Bağcılar-İstanbul.

Pahimeris (Pachymeres), Georges (2009): Bizanslı Gözüyle Türkler, Çev. İ. Bihter Barlas, İlgi Kültür Sanat-İstanbul.

Tanman, M. Taha (-): “Ertuğrul Gazi Camii ve Türbesi”, TDV İslâm Ansiklopedisi, Cilt. 11, s.316-317.

Togan, A. Zeki Velîdî (1981): Umumî Türk Tarihine Giriş, Cilt 1, 3. Baskı, Ed. Fak. Basımevi-İstanbul.

Topraklı, Ramazan (2021-16): “Şeh Menteş, Denizli Beyliği veya Büyük Uc Beyliği ve Dalları”, Cappadocia Journal of History and Social Sciences (DOI: 10.29228/cahij.51443), s.231-251.

Topraklı, Ramazan (8.3.2022): Ertuğrul Gâzî Hak. Yeni Bir Kaynak: Tarihi Güzide, Ertuğrul Şah ve Menteş Şah Kimlerdir? https://www.dikgazete.com/yazi/ertugrul-gazi-hakkinda-yeni-bir-kaynak-tarihi-guzide-tugrul-sah-bey-ve-mentes-sah-kimlerdir-4319.html

Topraklı, Ramazan (23.5.2022): “Uc Gazisi Mehmet Bey ve Oğulları ile Sultan İzzeddin Keykâvus ve Oğulları”.

https://www.dikgazete.com/yazi/uc-gazisi-mehmet-bey-ve-ogullari-ile-sultan-izzeddin-keykavus-ve-ogullari-4536.html

Topraklı, Ramazan (2022): “Hamidoğulları Beyliği Hakkında Yeni Düşünceler”, Uluslararası Orta Anadolu ve Akdeniz Beylikleri Tarihi, Kültürü ve Medeniyeti Bilgitoyu - V, Yay. Haz. M. Şeker ve diğerleri, Türk Tarih Kurumu-Ankara, s.343-379.

Topraklı, Ramazan (04.10.2022 dikGazete): “Osman Bey Karacahisar’ı Fethetti mi?”

https://www.dikgazete.com/yazi/osman-bey-karacahisar-i-fethetti-mi-4894.html

Topraklı, Ramazan (06.3.2023 dikGazete): “Osmanlı ve Menteşe’nin İlk Mekânı Isparta mı?”

https://www.dikgazete.com/yazi/mentese-ve-osmanli-nin-ilk-mekani-isparta-mi-5380.html

Topraklı, Ramazan (13.3.2023 dikGazete): “Amourios’un, Çoban Oğullarıyla İlgisi Var mı?”

https://www.dikgazete.com/yazi/amourios-un-coban-ogullariyla-ilgisi-var-mi-5410.html

Topraklı, Ramazan (22.5.2023 dikGazete): “Prof. Halil İnalcık da yanılır”.

https://www.dikgazete.com/yazi/prof-halil-inalcik-da-yanilir-5658.html

Turan, Osman (1998): Selçuklular Zamanında Türkiye, 6. Baskı, Boğaziçi Yayınları-İstanbul.

Turgut, Vedat (2016): “Osman Gazi’nin Kimliği Meselesi ve Cihanşümûl Bir Devlete İsminin Verilmesinin Sebepleri Üzerine”,  Akademik İncelemeler Dergisi, Cilt 2, Sayı 1, s.83-120.

Yazıcızâde Ali (2017): Tevârîh-i Âl-i Selçuk (Oğuznâme-Selçuklu Târihi), Neşre Haz. Abdullah Bakır, Çamlıca-İstanbul.

Kaynak kişiler:

Ahmet Mazlum, Kayınbabası Ali Osman Kasap (d.1943 Gündüzbey 0536 6316446), Cevdet Garip (d.1966 İlyasbey, ilk soyadı Kakışkan, 0534 9187714), Gürkan Zengin (d.1973, İlyasbey Muhtarı, 0533 2417701), Engin Yılmazbaş (d.1958 İlyasbey), Tahsin Yaman (Karaağaç Muhtarı 0535 5923954), Merhum Öğr. Yusuf Gülşen’in (Karaağaç 1950-2008) küçük kardeşi Bilecik’te esnaf Ayhan Gülşen (0532 5121299).

Harita ve resimler

Har.1: Halizones veya İlyas Bey bölgesi

Res.1: Rodos Adasının remzi olan gül.

Res.2: İlyasbey köyündeki İlyas Bey mezarı

Res.3: İlyasbey köyündeki Çınar ağacı ve Hamam

Res.4: Karaağaç köyündeki Dündar Bey mezarı

Res.5: Karaağaç köyündeki Anıt Meşe ağacı ve Hasan Alp mezarı

Res.6: Dorylaion (Deruliye) kalesi girişi

Res.7: Dorylaion (Deruliye) kalesi yanından Eskişehir

Res.8: Dorylaion (Deruliye) kalesindeki Sarnıç

Res.9: Dorylaion (Deruliye) kalesi içinden Eskişehir

 

 

.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Prof.Dr.Kamil Ufuk Bilgin
Prof.Dr.Kamil Ufuk Bilgin 1 yıl önce
R.Topraklı, coğrafya temelli tarih bilgisine, bu sefer yerinde ziyaret ekleyerek keşifte bulunmuş ve çok yerinde iddiaları olmustur. Kendisini kutlarım. Alan ve dönem tarihcilerine umarım katkısı olur.