AKILLI İNSAN
Sınırlamalarının farkında olan insan, akıllı insandır. Yaşadığımız sahada seviyesizliğin tasvib edilmediğini göz önüne alırsak, soyutlanmak an meselesidir. Akıllı insan, dış hayatın koşullarının sadece mutluluktan ibaret olmadığının farkındalığıyla başını kuma gömerek görmezden gelmemelidir.
Sosyal medyada veya çevremizdeki olumsuz yaşananlara kulak asmayıp, negatif enerjinin kendisine de geçeceğini düşünerek yaşam sürmek sadece kendini kandırmaktır. Sessiz kalmakla sıranın kendisine de geleceği bilinmelidir.
Manevi yaşamın sınırlarının tadını almış insanlar, her daim çevresini gözler ve yerinde tepkisini gösterir.
Gerçekten önemli olan şeyin ne olduğunu bilir. Hayatta insanlar çoğu zaman hayallerinin yüzde onunu hayata geçirebilirler.
Hayatı, insanlar gözlerinde büyüttüğünden hayal kırıklıklarıyla depresyon atlatabilmektedirler. Benci olmayan insanlar birçok arzusunu bırakıp, zihinlerini kontrol altında tutarak, imkanlarına uygun davranmalarıyla hedeflerine zor da olsa ulaşabilmektedirler.
Hayatı matlaştırarak bireyi üzüntüye ve rehavete sürükleyen çevresindeki yaşanmışlıkların da olağan olduğunun bilinciyle hareket edebilme erdemliliği gösterilmelidir.
Eğitimle geliştirmemiz gereken karakterize yapımız bizlerin elindedir. Öncelikle kişisel gelişim safhasında hayal gücümüzü zorlayarak yapabileceklerimizin farkına varacağızdır.
İnsan nasıl mutlu olabileceğini keşfederek ilgi alanlarına yönelmesi gerekmektedir.
Yaratıcı zihinler için kendi zayıf yönlerini keşfederek geliştirmesine çalışılmalıdır.
Fikirler ve inançlar süreçte kendilerini hayatın şartlarına uyumlamaya başlar. İşte burada yapılması gereken öncelikleri sıralamayabilme olgun insan olduğunu kanıtlayacaktır.
Olgun insan geleceğinin alt yapısını akli selim vaziyette özgün iradesiyle kararlaştırabilmektedir. Her şeyin başladığı gibi sonlanacağını da bilir.
Polemiklerle dolu yaşam tarzı, kısmi zihinlerimizi de hareketlendirecekdir. Bazen tatlı endişeler bizleri erken akılcı önlemler almaya zorlar. Başımıza gelebileceklerin farkındalığıyla sorumsuzluklar bertaraf edilerek kazançlar sağlanılacaktır.
Maalesef eğlence, zevkle ve sorumsuzlukla geçen yılların bedelini insanlar en ağır şekilde öderler. Çaresizliklerle baş başa kalınarak maddi - manevi büyük kayıplar verecektir.
Çevremizdeki ak saçlıların da farkındalığıyla sosyal, maddi, manevi, kültürel alanlarda yaşanmışlıklarına istinaden nasihatlarını dikkate almalıyızdır.
Başkalarının yaşanmışlıkları, kendilerine neye maal olduysa ders alarak aynı hataları yapmayarak en az zararla üstesinden gelebiliriz. Bazen karşılıksız da problemlerin üstesinden böylece gelmekteyiz.
İnsanoğlunun yaptığı en büyük hatalardan biri olan ego ve kibir maalesef geri dönüşü olmayan hal almaktadır.
Tüm kötü alışkanlıklar ve ahlaksızlıklar kolay ulaşabilmeyi hedefleyen şeylerden doğar. Heyecan aramak, insanın zihnini karıştırır ki çevresini de etkileyerek başkalarının da zarar görmesini sağlar.
.
Volkan Yaşar Berber, dikGAZETE.com